GÜNDEM
Giriş Tarihi : 04-09-2021 12:06   Güncelleme : 04-09-2021 12:34

4 Eylül Sivas Kongresi’nin 102. Yılı kutlu olsun.

Millî Mücadele'nin ve Sivas Kongresi'nin 102. yılı münasebetiyle tertip edilen programda ev sahipliği yapan Sivas Valisi Salih Ayhan; 102 yıl evvel bugün; direnişin ve dirilişin şehri Sivas’ımızda bu milletin istiklâli ve istikbâli için bir haykırış yükselmiştir dedi.

4 Eylül Sivas Kongresi’nin 102. Yılı kutlu olsun.

Millî Mücadele'nin ve Sivas Kongresi'nin 102. yılı münasebetiyle tertip edilen  programda evsahipliği yapan Sivas Valisi Salih Ayhan; İbn-i Haldun, “Devletler de insanlar gibi doğar, büyür, yaşlanır ve ölür” tespitini yapıyor.

Bu tespitten hareketle; devletlerin, dolayısıyla milletlerin kaderlerini tayin eden birtakım olayların olduğunu söyleyebiliriz. Sivas Kongresi de ülkemizin ve milletimizin kaderini tayin eden önemli olaylardan biridir.

102 yıl evvel bugün; direnişin ve dirilişin şehri Sivas’ımızda bu milletin istiklâli ve istikbâli için bir haykırış yükselmiştir.

 Bu haykırış; Mustafa Kemal Atatürk’ün “Burada bir milletin kurtuluşunu hazırlayan kararlar verildi.” sözüyle vücut bulmuş, milletimizin geleceği şehrimizde alınan kararlar ile kurtarılmıştır.

Çift başlı kartalın Anadolu’ya gelip konduğu, Selçuklu’nun tahtını kurduğu, mazinin cesaret ve kahramanlıkla hamurunu yoğurduğu Sivas; Mustafa Kemal Paşa başta olmak üzere, kapısını çalan bu vatanseverleri 108 gün bağrına basmış, cesaretlerine güç vermiştir.

Memleketin baştan sona bir ateş çemberiyle sarmalandığı o çetin günlerde, Sivas’ın gök kubbesinde çınlayan o ses; binlerce yıllık Türk devlet geleneğinin sesidir. Hürriyetinden vazgeçmemek için canından vazgeçen bu soylu milletin sesidir.

Sivas; milletimize dışarıdan saldırı için fırsat arayanlar ve içeriden onlara destek olanlara unutulmaz bir cevap vermiştir. Milletin inancı ve umudu olan çelikten irade; işgalcinin, işbirlikçinin, mandacının, himayecinin alayına birden “Ya istiklâl ya ölüm” diye haykırmıştır.

Anadolu’nun kolaylıkla çiğnenip yutulacak bir lokma değil, buna yeltenenlerin gırtlağına takılacak demirden bir bilye olduğunu gösteren mert çıkış; bugün Türkiye’yi ileriye taşıyacak yol haritası ve pusula olmaya devam etmektedir.

O mücadeleye gönül verenlerin alın teri, göz nuru ve temiz kanlarından bağımsız Türkiye Cumhuriyeti inşa edilmiştir.

 Kavgayı; karşımızda birleşen 72 buçuk milletin imkânı değil, bu mazlum ve asil milletin imanı kazanmıştır. 102 yıl önce bugün yanan ateş, günümüze dek sönmemiş; bundan sonra da sönmeyecektir.

En son 15 Temmuz gecesi kökü dışarda gözü vatanda olan hainler, bu ateşi söndü sanarak milletimize silah doğrultmuştur. Türk Milleti, bu alçakça girişimi yine bir destan yazarak geri çevirmiş, hainlere en ağır bedeli ödetmiştir.

Millî mücadeleye ev sahipliği yapan, Cumhuriyet’in kurulmasının kararlarının alındığı bu aziz şehir, bu emin şehirden bir kez daha şunu ifade etmek istiyorum:

Yarın emaneti bizden devralacak Türk gençliğine hitaben söylenen o anlamlı sözlerdeki gibi “dahilî ve haricî bedhahlar”, işin sonunda bedbaht olacaktır. Türkiye ilelebet payidar kalacaktır.

Bin yıldır Anadolu’daki her kesimden insanımızın kalplerinde kurulan o güçlü köprü sonsuza kadar ayakta kalacaktır.

Canını, malını, evladını, ailesini vatan için feda etmekten çekinmeyen kahramanların bağımsızlık uğruna yaptıklarını gelecek nesillere anlatacağız, o günlerin daha iyi idrak edilmesi için canla başla çalışacağız.

 

102 yıl önce ecdadın gösterdiği cesaret, dik duruş ve mücadele azmi bugün bizlere ilham olmaktadır. Yine aynı azim, aynı duygu ve aynı ruhla, bu vatanın bölünmez bütünlüğünün devamı için bir ve beraber olmaya devam edeceğiz.

 

Devletin istiklal ve istikbalini muasır medeniyetlerin daha üst seviyelerine çıkarmanın heyecanını her daim canlı tutacak; durmadan, duraksamadan ve gerektiğinde gece uyumadan müreffeh yarınlar için gayret göstereceğiz.

 

Bölgesinde lider ülke Türkiye'nin aydınlık yarınları için umudu, en büyük gücü, Nuri Demirağ’ın torunları gençlerimizle birlikte hayallerimizi uçurtmaya, istikbali göklerde aramaya devam edeceğiz.

 

Çünkü 102 yıl önce bu topraklarda dedelerimiz, hiçbir mazeret öne sürmediler, yılmadılar, yıkılmadılar. İmkanları yoktu belki ama iman dolu yürekleri vardı. Hamdolsun! bugün imkanımız da var inancımız da var. Ve en büyük gücümüz beşeri sermayemiz var. Tek yapmamız gereken çalışmak, çalışmak ve daha çok çalışmak… 

 

Bu duygu ve düşüncelerle; Sivas Kongresi’nin 102. Yıldönümünde Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere, Çanakkale Savaşı’nda, Kurtuluş Savaşı’nda ve nice eşsiz zaferlerde, terörle mücadelede, 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünde, sınır ötesi operasyonlarda şehit düşen kahramanlarımızı rahmet, gazilerimizi ise minnetle yâd ediyorum.

 

4 Eylül Sivas Kongresi’nin 102. Yılı kutlu olsun.

AdminAdmin

Admin