GÜNDEM
Giriş Tarihi : 24-03-2021 20:54   Güncelleme : 24-03-2021 20:54

BİR CESUR YÜREK; MUHSİN YAZICIOĞLU

Doğan ÜRGÜP Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Evet, Muhsin Başkan aramızdan ayrılalı tam 12 sene oldu. 12 sene sonra bile bu satırları yazarken ve okurken gözlerimizden yaş geliyorsa eğer biz doğru bir adamın yanında yer almışız demektir.

BİR CESUR YÜREK; MUHSİN YAZICIOĞLU

Doğan ÜRGÜP

Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı

Evet, Muhsin Başkan aramızdan ayrılalı tam 12 sene oldu. 12 sene sonra bile bu satırları yazarken ve okurken gözlerimizden yaş geliyorsa eğer biz doğru bir adamın yanında yer almışız demektir.

 

           

            BİR CESUR YÜREK; MUHSİN YAZICIOĞLU

Kıymetli Hemşehrilerim;

            Esasen 2009 yılının 25 Mart günü bizler açısından birçok yönden bir milattır. 2009 yılında azimle yürüttüğümüz yerel seçim çalışmaları sırasında aldığımız bir haber sonrası aniden neredeyse her şey anlamını yitirdi. Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’yla birlikte il başkanımız ve il teşkilatından arkadaşlarımızın da yer aldığı helikopterin düştüğü haberi sonrası çalışmalarımızı kesip bölgeden haber alabilme telaşına düştük.

İlk gelen haberler gönlümüzü ferahlatsa da saatler geçtikçe durumun kötüye gittiğini, arama-kurtarma çalışmalarının bir netice vermediğini anladık. Genel Başkanımızın zor şartlar altından kolayca çıkabilmesi yeteneği umudumuzun son ana kadar diri olmasına sebep idi.

Ancak bugün rahatlıkla söyleyebilirim ki, bu kahpe suikastın planlayıcıları neredeyse hiç açık vermeyecek şekilde emellerine ulaştılar. Günden güne halkın teveccühünü kazanan, sadece Türkiye’de değil İslam coğrafyasında ve Türki Cumhuriyetlerde de “sözüne güvenilir bir lider” konumunda olan Muhsin Başkanımızı şehit ettiler.

Elbette şehit liderimizle birlikte İl Başkanımız Erhan Üstündağ, İl Başkan Yardımcımız Yüksel Yancı, Belediye Meclis Üyesi arkadaşımız Murat Çetinkaya, gazeteci kardeşim İsmail Güneş ve Pilot Kaya İstektepe’yi de hayırla yâd ediyor, mekânlarının cennet olması temennisinde bulunuyorum. Başta liderimiz Muhsin Başkanımızın kıymetli aileleri olmak üzere diğer şehitlerimizin aileleri, yakınları ve sevenlerine de bir kez daha sabır ve metanet diliyorum.

            O’NU ANLATMAK MI, ANLAMAK MI?

Defalarca kez söylediğim bir mesele var; Muhsin Yazıcıoğlu’nu anlatabilmek, kişiliğini, karakterini, mücadele azmini, dünya ve ahirete ilişkin örnek hal ve hareketlerini ifade edebilmek inanın çok zor. Bunu hakkıyla becerebilen bir yazarın veya bir hatibin var olabileceğine pek ihtimal vermiyorum. Ben o nedenle Muhsin Başkanımızı anlatmak yerine O’nu anlamanın daha değerli olabileceğine inanıyorum.

Şarkışla’nın Elmalı köyünden çıkıp Ankara’ya gelen, henüz yirmili yaşlarının başındayken Türkiye’nin hemen her ilinde teşkilatı bulunan dev bir yapının başına geçen ve daha o yıllarda dış mihrakların dikkatini çeken bir lider var karşımızda.

Dönemin Cumhurbaşkanına ülkenin gidişatına yönelik duyduğu endişeleri dile getiren bir mektup yazacak kadar öngörü sahibi 20’li yaşlarda bir lider…

5 buçuk yılı hücrede olmak üzere 7 buçuk yıl kaldığı cezaevinden çıkışta ilk sözü “nerede kalmıştık” olan bir mücadele adamı…

Gördüğü işkenceler nedeniyle Türkiye Cumhuriyetini AİHM’ne şikâyet etmesi tavsiyesi üzerine “ben devletimi yabancı ülke devletlerine şikâyet etmem…” diyebilen bir vatansever…

Ve 28 Şubat sürecinde ülkenin yeni bir felakete gitmesinin önünü tek bir cümlesiyle kesen bir cesur yürek; “Namlusunu milletine çevirmiş tanka selam durmam…”

“VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN”

Yukarıda saydığım ve yüzlercesini daha sayabileceğim özellikleri nedeniyle Muhsin Başkan’ı anlatmak yerine O’nu anlamaya çalışmalıyız.

O’nun hedef ve ideallerini kavramak, Türk-İslam Coğrafyası üzerindeki emellerini tahlil edebilmek, çıkarsız ve menfaatsiz siyasetindeki üslubu kendi siyasetimize entegre edebilmek, ülkesi ve ülküsü için feda olabilmek…

Evet, Muhsin Başkan aramızdan ayrılalı tam 12 sene oldu. 12 sene sonra bile bu satırları yazarken ve okurken gözlerimizden yaş geliyorsa eğer biz doğru bir adamın yanında yer almışız demektir.

Bizim, o dosdoğru adamın yanında yer almamıza sebep olan Cenab-ı Hakk’a binlerce kez şükrediyor, şehit liderimi ve şehit arkadaşlarımı bir kez daha rahmetle anıyorum.

Ruhları şad, mekânları cennet olsun İnşallah…

AdminAdmin

Admin