Kalkolitik Çağ'a (MÖ 5500–3000), Eski Tunç Çağı'na (MÖ 3000-2000) ve Hititler'e ait birçok buluntunun yanı sıra Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserlerin sergilendiği Sivas Arkeoloji Müzesine verilen ağzı kille kapanmış cam fanus olan eser, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Akademisyenleri tarafından araştırak içinde bulunan maddenin zeytin yağı olduğu anlaşıldı.
Programda ilk olarak konuşan Sivas Arkeoloji Müzesi Müdürü Ali Alkan yaptığı konuşmada “ yaklaşık bir yıldır Sivas Cumhuriyet Üniversitesi ve Kültür Turizm İl Müdürlüğü ile yaptığımız protokoller çerçevesinde birçok başarılı işe imza atıyoruz. Bugün ki başarılı bir çalışmamızı da CÜTAM (Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İleri Teknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi) ile yapmış olduk” dedi.
Ardından konuşan CÜTAM Müdürü Prof. Dr. Mehmet Şimşir, “CÜTAM olarak Sivas’ta ki tarihi eserlerin neler olduğu? Hangi döneme ait olduğu? Gibi bilgiler ilimize kazandırmak çalışmalarımızın arasında yer almaktadır. Bugün burada Sivas’a ait bir bulgunun araştırılması yapılarak sonuca eriştirmemizdir. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” Dedi.
Çalışmayı yapan Üniversitemiz Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Erden Erpehlivan yaptığı konuşmada Bu çalışmayı yapmaya başlamadan önce biz belgelenmesi ve mental enerji konusunda bir çalışma yapıyorduk. Türkiye müzelerinde çok sık gördüğümüz bir örnek değil. Bu içerisinde malzemesi ile birlikte bulunmuş bir örnek. Bu bağlamda içerisinde arkeometrik analizlerde gerçekleştirmeye başladık. Dr. Öğr. üyesi Ebru Yavaş hocamın Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Doç. Dr. Ali Özer hocamın büyük katkıları oldu.” Diyerek çalışmalar hakkında bilgiler verdi.
Son olarak konuşan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İleri Teknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Ebru Yavaş, “milattan sonra 3 ve 4. yüzyıllara ait bir örnektir. Çok ender bir örnek olmasından dolayı da biz özellikle bu esere zarar vermeden bu analizi nasıl gerçekleştirebileceğimiz konusunda çalışmalar yaptık. Gördüğünüz gibi cam malzemenin ağzı ki bir örnekle bir toprakla kapatılmış ve hava akışı da kesilmiş durumda dolayısıyla da buradan örnekle alırken biz özellikle bu kil numunesinden aldığımız örnekle onun analizini gerçekleştirebildik. Böylelikle organik malzemeye zarar vermemiş olduk. Laboratuvarımız da bu örneğin özel tekniklerle ayrılmasını sağladık ve ondan sonra analizlerini yapabildik. Bunun sonucunda da içerisindeki bulunan maddenin zeytinyağı olabileceği hakkında fikrimizi oluştu diyerek Rektörümüz Prof. Dr. Alim Yıldız’a, Kültür Turizm İl Müdürü Teoman Karaca’ya, Prof. Dr. Mehmet Şimşir ve Arkeoloji Müzesi Müdürü Ali Alkan bey'e teşekkür ediyorum.” İfadelerini kullandı.
