Her döneme damga vuran sözleriyle ve dik duruşu ile Muhsin Yazıcıoğlu'nu anlatmak gerekirse 1954 yılında Sivas'ın Şarkışla ilçesinin Elmalı köyüne doğdu.O, toprağı saksıda, köylüyü sinemada, çileyi edebiyat kitaplarında tanımadı.Bunların içinde yaşadı.Lisede Genç Ülkücüler Teşkilatına katıldı.Okul gazetesinde 'Tutsak Türkler' yazısını yazdı.O, her zaman birlik olmanın hayalini kurdu.Okuyup köyüne dönecek, 'Bozkurtlar Çiftliğini' kuracaktı.Köyün en gürbüz çocuklarını yetiştireceklerdi.Annesi onu kavgaya göndermedi.Öyle bir döneme denk geldi ki kardeşin kardeşi vurduğu... 1978 yılında Ülkücü Gençlik Teşkilatının kurucu başkanı oldu. Yazıcıoğlu her dönemde birlik ve beraberlik mesajları vererek toplumu bir araya getirmeye çalıştı.Bu uğurda defalarca ölümden döndü.
Eller silah değil kalem tutmalıdır.Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'e bir açık mektup yazdı.Gençleri münazaralara davet etti. Şartların olgunlaşması için beklenen 1980 darbesi yapıldığında en büyük darbelerden birini Muhsin Yazıcıoğlu aldı.5,5 yıl hücre olmak üzere 6,5 yıl cezaevinde kaldı ancak hiçbir zaman suçlu bulunmadı.Cezaevinden çıkınca ilk sözü 'Nerede kalmıştık?' oldu. 1991 seçimlerinde Sivas'tan milletvekili seçildi.Kaynaklar sınırlıydı ve afiş olarak 'Muhsin kim?' afişleri düzenlendi.Afişler, Sivas'ın sokaklarını süsledi.Sorunun cevabını veren 2.afiş hazırlandı : ''O, inançlarınızı Meclise taşıyacak.'' İkinci afiş, bir dava adamını gösteriyordu.Milletin vekili olmak da bunu gerektiriyordu.Abdurrahim Karakoç'un ifadesiyle : ''MÇP'ye de inandığı için girdi, inandığı için çıkmak icabet etti.'' 28 Şubat krizinde milletin tanklarının kendi milletine çevrilmesine en büyük tepkiyi verdi. '' Namlusunu milletine çevirmiş tanka selam durmam!'' 2009 mart ayına gelindiğinde 'Üşüyorum' şiirinde söylediği sonsuzluğun sahibine ulaştı.Fırtınalı hayatı fırtınalı bir şekilde sona erdi.Gidişi bile imrendirdi.