Anne sütü bebekler için hayati öneme sahiptir. Aynı zamanda emzirme sırasında anne ve bebek arasında güçlü bir bağ ortaya çıkar. Yaşanan doğal afetler gibi durumlarda emziren anneler ve bebekler bu süreçten olumsuz etkilenmektedir.
Doç. Dr. Nilüfer Tuğut, konuya ilişkin yaptığı açıklamada “Kriz ve afetlerde annelerin bebeklerinden ayrılması, erken doğumlar, hastalıklar gibi benzeri durumlar emzirmeyi kesintiye uğratabilir. Bu durumlarda emzirmenin yeniden başlatılmasına ihtiyaç vardır. Emzirme bebeklerin fiziksel ve psikolojik gelişimini sağladığı gibi hastalıklara karşı korur. Emzirme sırasında salınan hormonlar, anneyi de depresyondan koruyan güçlü bir yöntemdir. Bu zorlu şartlarda emzirmenin devam etmesi ya da kesintiye uğratılmış emzirmenin tekrar başlatılması gerekir. Sütten kesilmiş küçük çocuklarda yeniden emzirmenin başlatılması ile sütün tekrar üretilmesi sağlanır. Zaman içerisinde anneler önceki süt düzeylerine ulaşabilirler. Bunun için her 2-3 saatte bir el ile memenin kendi uyarımı sağlanmalıdır. En güçlü uyaran memeyi emen bebektir. Bebek günde 10-12 kez gece ve gündüz en az 15 dakika her iki memeden emzirilmelidir. Emziren anneler ise günde en az 2,5-3 litre su tüketmelidir.” ifadelerini kullandı.
Emziren annelerin düzenli ve sağlıklı beslenmesi gerektiğini de vurgulayan Tuğut, deprem sonrasında ise bu durumda aksama görülebileceğini, besinlere ulaşma imkânının zorlaştığını, ulaştırılan yardımlarda dağıtımın öncelikli bu gruplara verilmesi gerektiğini aktardı.
