Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) konuşma yaptı. Abbas, "Önümüzde hiçbir çözüm yolu kalmadı, bu nedenle de ben ve tüm Filistin yönetimi üyeleri Gazze'ye gitme kararı aldık, bunu yaparız" dedi. Abbas'ın TBMM Genel Kurulunda 46 dakika süren konuşması, Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletvekilleri ve davetliler tarafın
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın, TBMM Genel Kuruluna hitap edeceği olağanüstü toplantı başladı. Genel Kurul, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Genel Kurul Salonu’nda oturuma katıldı. Erdoğan olağanüstü toplantıyı locadan izledi.
AKP SIRALARINDA ‘HANİYE’ FOTOĞRAFI
Genel Kurul’da AKP Grup sıralarında İran’ın başkenti Tahran’da suikasta uğrayan Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’nin fotoğrafı yer aldı.
Başkanlık divanı ve milletvekillerinin oturduğu sıralara Filistin ve Türk bayraklarının yer aldığı atkılar bırakıldı.
OTURUM NUMAN KURTULMUŞ’UN KONUŞMASIYLA AÇILDI
Oturum, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un konuşmasıyla açıldı.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un açılış konuşmasıyla başlayan toplantıyı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ile Tulay Hatımoğlulları Oruç, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, bazı ülkelerin büyükelçileri, Sayıştay Başkanı Metin Yener, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da izledi.
NUMAN KURTULMUŞ: MECLİSİMİZ, İSRAİL’İN İNSANLIK SUÇLARINA KARŞI KAYITSIZ KALMADI
Kurtulmuş, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Bugün burada TBMM olarak tarihi bir oturuma ev sahipliği yapıyoruz. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas sizlere seslenecek ve burada yapacağı konuşma üzerinden bütün dünyaya bir kere daha anlatma imkanı bulacaktır. Gazze’de başlayan insanlık dışı soykırıma varan katliamların başladığı andan itibaren devlet ve millet olarak Filistin davasına, Gazze halkına, mazlum ve masum Filistin halkına ortak bir duruşu sergilemiş dünyadaki ender ülkelerden birisiyiz.
Sayın Cumhrbaşkanımızın önderliğinde Türkiye’nin bütün kurum ve kuruluşları bütün uluslararası platformlarda Filistin halkının sesi olmaya, acılarını hafifletmeye ve İsrail’in saldırganlığını durdurmak için elinden gelen bütün güçle mücadele etmeyi sürdürmektedir. Bu çerçevede Meclisimizin de 8 Ekim’den itibaren birçok kez inisiyatif alarak İsrail’in insanlık suçlarına karşı kayıtsız kalmamıştır. On yıllar boyunca yerlerinden edilen, evlerinden, hayattan kopartılan, şehit edilen, her türlü zulme ve işkenceye uğrayan ama buna karşılık mücadeleden vazgeçmeyen, direnen ve bugünlere kadar Filistin davasını getiren bütün büyük mücahitleri saygıyla anıyorum.
‘HANİYE, FİLİSTİN TARİHİNE SEÇİLMİŞ İLK BAŞBAKAN OLARAK GEÇTİ’
Gazze’nin seçilmiş ilk başbakanı İsmail Haniye’nin şahsında bütün Gazze şehitlerini minnetle, şükranla yad ediyorum. Haniye, Filistin tarihine seçilmiş ilk başbakan olarak geçti. Ama herhalde insanlık tarihine geçen tavrı, üç çocuğu ve dört torunu şehit edildikten sonraki metanetidir. Ayrıca o muhteşem söz insanlık tarihine yazılmıştır; ‘benim evlatlarımın ve torunlarımın kanı Filistinli kadınların ve çocukların kanından daha değerli değildir’. Haniye’nin oğlu da babasının şehadetinden sonra aynı cümleyi kurmuş ve bütün dünyaya meydan okumuştur. Biliyoruz ve inanıyoruz ki şehitler ölümsüzdür. Ruhaniyetlerinin aramızda olduğundan hiçbir şüphemiz yoktur.
‘FİLİSTİN MESELESİ BİZİM İÇİN MİLLİ BİR DAVADIR’
Bu salonda Filistin’in bütün şehitlerinin ruhaniyetlern aramızda olduğuna inanıyoruz. İsmail Haniye’nin şehadetinden sonra Doha’da yapılan cenaze törenine Türkiye, en üst düzeyde katılım sağlayan ülke oldu. Uluslararası Adalet Divanı’nın açmış olduğu bu dava ile birlikte inanıyoruz ki Filistin için de, İsrail için de yeni bir dönemin başlangıcıdır. Bundan sonra Netanyahu ve çetesi sanmasın ki arkasına hangi güçleri alırlarsa alsınlar dünya bundan sonra onlar için iyiye gitmeyecek. Bu onların iyi günleridir. Netanyahu ve çetesinin hesap vereceği ve yargılanacağı günler yakındır. Son olarak şunu ifade etmek isterim; Filistin ve Gazze bizim için uzakta bir yer değildir. Bizimle alakasız olan bir yer değildir. Filistin meselesi bizim için milli bir davadır.”
MAHMUD ABBAS AYAKTA ALKIŞLANDI
Daha sonra Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, TBMM Filistin Konulu Olağanüstü Toplantısı’nda konuşmak için kürsüye çıktı. Milletvekilleri Abbas’ı ayakta alkışladı.
‘SİZE BÜYÜK ACI YAŞAYAN HALKIMIN MESAJIYLA GELDİM’
Abbas’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, Türkiye parlamentosunun saygıdeğer milletvekilleri, kardeş Türk halkı Allah’ın selamı üzerinize olsun. Sizlere mübarek Filistin’den, Kudüs’ten geliyorum. Sizlere, büyük acıyı yaşayan halkımın mesajıyla gelmiş bulunmaktayım. 1948’den bu yana büyük felaketi yaşamış halkımın mesajıyla geliyorum.
Halkım uluslararası adaletten yoksun olarak toprağına, vatanına, kutsallarına ve değişmez milli haklarına sarılarak işgalci İsrail’in suçlarına karşı büyük bir mücadele yürütmektedir. Allah’ın bir gün bu milli mücadelemizi zafer ve özgürlükle taclandıracağına ve uzun zamandan beri devam eden bu belanın son bulacağına inanmaktadır.
‘KATLİAMLARA ULUSLARARASI TOPLUM NASIL SESSİZ KALABİLİYOR’
Konuşmama on binlerce şehidimize rahmetle söze başlamak istiyorum. İsrail’in saldırıları, cinayetleri ve soykırım suçu nedeniyle Gazze’de, Batı Şeria’da ve Kudüs’te şehit olanları anarak başlamak istiyorum. Bunların en sonuncusu da lider İsmail Heniyye’ye karşı işlenen suç olmuştur. Şimdi sizleri çok değerli kardeşlerim İsmail Haniye’nin ve Filistinli şehitlerin ruhlarına fatiha okumaya davet ediyorum.
Bu Meclis çatısı altında toplanan tüm milletvekillerini halkımızın adil davasını savunduğunuz için selamlıyorum. Biliyorum ki, bu konu bütün ilginizin odağında yer almaktadır ve bu mecliste bun8unla ilgili tartışmalar yürütmüş bulunmaktasınız. Filistin halkına karşı işlenen tarihi adaletsizliğe, katliamlarına, savaş suçlarına ve soykırıma karşı sizler bu Filistinlilerin yanında yer almaktasınız. Allah aşkına soruyorum her gün İsrail işgal devletinin Gazze’de bulunan özellikle de birkaç gün önce yüzden fazla şehidin verildiği okul katliamı da olmak üzere her gün sığınma kamplarına gerçekleştirilen katliamlara uluslararası toplum nasıl sessiz kalabiliyor.
‘TÜRKİYE’NİN ULUSLARARASI ADALET DİVANI’NA DAHİL OLMA KARARINI KUTLUYORUM’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin öncü rolünü takdirle karşılıyoruz. Cesur ve ilkeli tutumundan dolayı kendisini kutluyoruz. Öte yandan İsrail’in halkımıza, topraklarımıza ve kutsal mekanımıza karşı işlediği suçları reddeden ve kınayan Türkiye’nin tüm siyasi partilerini ve sivil toplum kuruluşlarını tutumlarından dolayı kutluyorum. Yine samimi duyguları ve asil duruşu ile Filistin halkını ve haklı davasını destekleyen kardeş Türk halkına teşekkür ediyorum.
Halkımız Filistin ve Kudüs için şehit olan Türk halkını unutması mümkün değildir. Özel olarak da Türkiye’nin İsrail’in Gazze’deki soykırımı karşısında Güney Afrika tarafından Uluslararası Adalet Divanı’na dahil olma kararını da kutluyorum. İsrail ile ticareti durdurması, 10 milyar dolarlık ticareti Türkiye Filistin halkına destek için durdurdu. Filistin davası Türkiye’de bir ana mesele haline gelmiştir. Bu Türk halkının ve Türk halkının ahlakının ve politikasının bir göstergesidir.
‘HALKIMIZ TESLİM OLMAYACAK’
İsrail’in Gazze, Batı Şeria ve Kudüs’te yürüttüğü soykırımın asıl amacı vatan topraklarımızdan Filistin varlığını söküp atmak ve Filistinlileri bir kez daha tehir ettirmektir. 1948’de ve 1967’de olduğu gibi aynı trajediyi tekrar yaşatmak istiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar bu asla gerçekleşmeyecektir.
Halkımız toprağına, kutsallarına, vatanına bağlıdır ve ne pahasına olursa olsun oradaki gaspçıları, işgalcileri oradan defedecektir. 7 Ekim’den bugüne 40 bin Filistinli kadın, çocuk şehit edildi. On bin kayıp var, 80 bin yaralı var. Batı Şeria’da da 10 bin şehit var. Ancak buna rağmen bizler dik durmaya devam edeceğiz ve topraklarımızdan ayrılmayacağız. Bu bağlamda Mısır ve Ürdün’ün tutumlarını takdirle karşılıyoruz. Bu tutumlar bizimle tamamen örtüşmektedir ve tüm platformlarda destekliyoruz.
Geçmişte de söyledik yarın da söylemeye devam edeceğiz. Gazze, Filistin Devleti’nin ayrılmaz bir parçasıdır. Gazze’de bir başka devlet kurulamaz ve Gazze’siz bir Filistin devleti de olamaz. Halkımız kırmayacak ve teslim olmayacaktır. Bizler Gazze’yi tekrar imarını gerçekleştireceğiz. Şu an yüzde 70’inden fazlası yıkılsa da yapacağız. Gelecekte başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletimizi inşa etmek için yapacağız. Bu ne pahasına olursa olsun.
‘KATİLLER İŞLEDİKLERİ SUÇLARDAN DOLAYI KURTULAMAYACAK’
Ancak katiller ve savaş suçlularına gelince işledikleri suçlardan dolayı kurtulamayacaklar. Bu işledikleri suçlar da zaman aşımı ile düşmez. Bunlar şüphesiz hesaba çekileceklerdir. Bizler burada uluslararası kuruluşlarla işbirliğine devam edeceğiz. Halkımız 100 yılı aşkın devam eden destansı direnişi ile Filistin’i savunmakla kalmıyor aynı zamanda tüm bölgeye egemen olmak isteyen yayılmacı ve sömürgeci siyonist harekete karşı Arapları ve İslam ümmetini savunmak adına ön saflarda yer almaktadır. Onlara müsaade etmeyeceğiz.
‘KUDÜS KIRMIZI ÇİZGİDİR’
Hepimiz çok iyi biliyoruz ki Kudüs bizde de olduğu gibi sizlerin de kalbinde tarih boyunca özel bir yere sahiptir. Kudüs-ü Şerif konusunda hiçbir şekilde ödün vermemiz mümkün değildir. Osmanlılar da bunu söylüyordu bugüne kadar da devam ediyorsunuz söylüyorsunuz. Evet Kudüs’ün kalplerinizdeki konumunu ve Türk halkının kalbindeki konumunu biliyoruz. Aynı şekilde ve yüz milyonlarca insanın da kalbinde Kudüs-ü Şerif aynı konuma sahiptir. Peygamber efendimizin İsra gecesini yaşadığı tacın mücevheridir. Hazreti İsa’nın doğup göğe yükseldiği yerdir. Sizin ve bizim için kırmızı çizgidir. Filistin toprağının bir zerresi ve bir taşını gözden çıkaran ne bizdendir ne de sizdendir. Burası bizlere dinin ve tarihin emanetidir.
‘BU GERÇEKLEŞMEZSE SÜKUNET YAPILMAZ’
Vereceğimiz bedel ne olursa olsun ne kadar komplo yaparlarsa yapsınlar yani kutsal yerlerin tarihi yapısını değiştirmeye yönelik ne yaparlarsa yapsınlar ki, en sonuncusu iki yıl iki gün önce oldu biliyorsunuz işgal hükümeti kalkıp Mescid-i Aksa’ya girdiler. Orası bizim camimizdir. Oranın kiliseleri bizim kiliselerimizdir. Herkes bunu duysun işitsin Gazze Şeridi Batı Şeria ve Doğu Kudüs bağımsız Filistin devletini oluşturan tek bir meşru hükümet tarafından yönetilen coğrafi bütünün adıdır. Yani uluslararası meşruiyet tarafından belirlenen tek bir meşru hükümetin yönettiği Filistin topraklarıdır.
‘BARIŞ VE GÜVENLİĞE GİDEN YOL FİLİSTİN’DEN BAŞLAR FİLİSTİN’LE BİTER’
Bu gerçekleşmezse hiçbir şekilde istikrar sükunet kalkınma yapılmaz. Maalesef bu olmazsa olmaz. Ya bize hakkımızı verirsiniz ya da sizler özgürsünüz. Eğer bu yapılmazsa işte bu şiddet sarmalı devam edecektir. Barış ve güvenliğe giden yol Filistin’den başlar ve Filistin’le biter. Bu bağlamda İsrail’in barbar saldırısına karşı mücadelemiz tüm dünya kıtalarında adaletsizliğe karşı duran insanları da harekete geçirmiştir. İnsanlar yüksek sesle İsrail’i ve yıkım güçlerini kınamaktadırlar. Orada işledikleri soykırımları da kınamaktadırlar.
‘GAZZE’YE GİTME KARARI ALDIK’
Önümüzde başka bir çözüm kalmadı. Ben, Filistin liderliğindeki kardeşlerimle Gazze’ye gitme kararı aldım, bunu yapacağım. Bütün gücümle bunu gerçekleştireceğim. Bunun bedeli hayatımız da olsa benim hayatım Gazze’deki bir çocuğun hayatından daha değerli değildir. Bizler İslam’ın hükmünü uyguluyoruz: Ya zafer ya şehadet…
Burada bu makamda uluslararası bir platformda konuşuyorum. Bütün Arap ve İslam liderlerini, BM yetkililerini bu insani görevi birlikte yerine getirmeye çağırıyorum. Amaç barış işe bunu yapalım diyoruz. Güvenlik kuruluna da çağrıda bulunuyorum; uygulanmayan 80 kararı veren kurula sesleniyorum; Bizler Gazze’den sonra Kudüs-ü Şerif’e yöneleceğimizi söylemek istiyorum. Ebedi başkentimize gideceğim.
İşgalci yok olmaya mahkumdur. Filistin özgür olacak. Filistin’e destekleri için Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türk halkına teşekkür ediyorum.”
KONUŞMASI 46 DAKİKA SÜRDÜ, ERDOĞAN AYAKTA ALKIŞLADI
Abbas’ın TBMM Genel Kurulunda 46 dakika süren konuşması, Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletvekilleri ve davetliler tarafından ayakta alkışlandı.
Erdoğan’ın Abbas’ın “Gazze’ye gitme kararı aldık” sözlerini ayakta alkışladığı anlar:
dan ayakta alkışlandı.
Admin