https://www.sivaskizilirmak.net/files/uploads/user/52053811_123859982007145_4330572192631750656_n.jpg
MURAT SULAKCI

ETİ SENİN KEMİĞİ BENİM

14-03-2023 09:29

Hepimizin bildiği gibi Anadolu’da çok sık olarak kullanılan bu deyim,daha çok geçmişte eğitim almamış ve çocuğunun okuması için öğretmenlere eğitim amaçlı teslim ederken söylenirdi.Bu laf söylendikten sonra öğretmende  doğal olarak velinin kendisine olan güvenini anlar ve çocuklara elinden geldiğince iyi bir eğitim vermeye çalışırdı.

    Son günlerde ise bu tabir aklımıza hiçte öyle söylendiği gibi bir anlamı maalesef çağrıştırmıyor.Bunu biraz açmak gerektiğini düşünüyorum.Ülkemizde yaşanan derin bir ekonomik sıkıntının olmasının en temel  nedeni üretimden kopan bir ulusun yanlış şehirleşme montaj sanayisine dayalı bir ekonomik büyüme modeliyle  geldiği sonucun arka planın da 1950 yılında başlayan ve son yıllarda hızla artan şehirleşme  sürecine girmemizdir.Bu sürecin  olumlu olan kısmına baktığımızda  ülkedeki okur yazar sayısı ve teknolojinin gelişmesiyle sanayi üretiminde önemli bir artışı beraberinde getirmiştir ,ekonomiye olumlu bir katkısı olmuştur.

    Olumsuz kısmına da  geldiğimizde ise artan nüfus sayısını beslemek  ve üretimi   artırmayı artan nüfusa göre kırsaldaki alt yapı hizmetlerini maalesef  beceremedik.Bu yüzdende  eğitim iş ve kentleşme gibi bir çok neden yüzünden insanlarımız doğal olarak kırsalı terk etmek zorunda kaldı.Hal böyle olunca üreten köyler artık  tüketen köyler konumuna gelmeye başladı.

  Tarımda uygulanan yanlış politikalar da eklenince  günden güne bitkisel ve hayvansal üretimimiz  düşerek  artık iç talebi karşılayamaz bir noktaya geldi.Bu gelinen  noktada ise  özellikle mevcut hükümet çözümü ithalatta buldu ancak,artan döviz fiyatlarının tersine etkisi   bu sorunu daha da derinleştirdi  .Bunun sonucu olarak da insanların alım gücü düştü. Sağlıklı yaşam  için   en temel gıdamız olan  kırmızı ete ulaşmakta çok zorlandıkları için ucuz et kuyruğuna girer hale geldi.Bu gidişat gerçekten hayra alamet değil ancak geldiğimiz noktada   bir kısım insan  üç beş yerden maaş alırken diğer bir kısım insanımız ise kredi kartlarıyla  ve sağlıksız beslenmeye dayalı hayatını idame ettirmeye çalışması sürdürülebilr bir durum olmadığı da aşikardır.

   Sonuç olarak en temel gıdamız olan  kırmızı ete ulaşmakta çok zorlandıkları için kuyruklarında saatlerce bir kilo ucuz et almak amacıyla bekleyen insanlarımızı görünce eti sana kemiği bana  tabirinin yorumunu size bırakıyor. Bir lokma bir hırka edebiyatı yapan yöneticilerimiz  şu soruyu sormak istiyorum .

    Hani biz din kardeşi değilmiydik…

 

Neler Söylendi?
sanalbasin.com üyesidir