Yazının başlığı bir çoklarınız için hiçbir anlam ifade etmeyebilir. Siyasetle yakından ilgilenen ve Büyük Birlik Partisi’ni bilenler için %1.72, Muhsin Başkan’ın sağlığında girdiği tüm seçimlerde aldığı en yüksek oy oranını ifade eder. BBP, 8 Nisan 1999’da yapılan Mahalli İdareler ve Milletvekilliği Genel Seçimlerinde almıştır bu oyu. Milletvekilliği listesinin ilk sırasında Muhsin Başkan yer almaktadır. %17’ye tekabul eden 50 binin üzerindeki oy O’nun seçilmesine yetiyor olmasına rağmen partisi ülke barajına takıldığı için milletvekili seçilememiştir. Yani, bugün bile milyonların kalbinde müstesna bir yere sahip olan şehit lider Muhsin Yazıcıoğlu’na sağlığında gösterilen teveccüh toplumun %2’sinden bile azdır. KAZA MI? SUİKAST MI? Peki, epi-topu yüzde 2 oy alan bir partinin genel başkanı neden hedef seçilmiş ve şehit edilmiştir. Zira, 25 Mart ve sonraki günlerde yaşananlar bu elim hadisenin asla bir kaza olmadığını bilerek, isteyerek ve planlanarak işlenmiş bir cinayet olduğunu ortaya koymuştur. Hukuk nazarında hadise bir kazadan ibarettir. Muhsin Başkan ve arkadaşlarının içinde bulunduğu helikopterin kontrolü, Çağlayancerit’ten kalktıktan sonra hava şartlarına bağlı olarak kaybedilmiş ve sonuçta Keş Dağına çarpmıştır. Dolayısıyla bugüne kadar devam eden mahkemelerin tamamı bu tez üzerine işlemektedir. Suikast davası halen açılabilmiş değildir. Yine de konunun 13 yıldır bir şekilde gündemde kalması BBP Genel Merkez yöneticilerinin, ailelerin ve bir avuç Muhsin Başkan sevdalısının bir başarısı olarak görülmelidir. Türkiye’de faili meçhullerin neredeyse tamamı unutulmuş, dosyası kapanmıştır. Ancak Muhsin Başkan suikasti ile ilgili istenilen gelişmeler sağlanamasa bile en azından gündemdeki yerini koruyabilmiştir. BAŞKAN’A “SİYASET ÜSTÜYDÜ” DEMEK NE ANLAMA GELİYOR? Muhsin Başkanın yokluğunda “Muhsin Yazıcıoğlu siyaset üstü bir isimdir…” türünden cümleler samimi ve inandırıcı olmaktan çok uzaktır. Muhsin Yazıcıoğlu siyaset üstü bir isim değildir, bizatihi siyasetin göbeğindeki bir isimdir. Ömrü, inandığı dava uğruna yürüttüğü siyasetle geçmiş ve yine belki de siyasi bir takım saiklerle şehit edilmiştir. Türkiye’nin en büyük partilerinden birinde “veliath” görülmesine rağmen, “siyaseten anlaşmazlığa düştüğü” için ileride genel başkan olacağı partiden istifa etmiş, yeni bir siyasi parti kurmuştur. Hedefi iktidar olmak ve ülkeyi yönetmektir. Böyle bir isme vefat ettikten sonra “siyaset üstüydü” demek (iyi niyetlileri ayrı tutarak ifade ediyorum) geride bıraktığı partisini de yok saymak anlamına gelir. BBP vardır, mevcut siyasi yapıda Türkiye’nin en eski partilerinden de biridir. BAŞKAN İÇİN KURDUĞUMUZ HER CÜMLE YETERSİZ KALIYOR Kopuk kopuk bir yazı olduğunun farkındayım. Ancak konu Muhsin Yazıcıoğlu olunca meseleleri toparlamak hakikaten zor oluyor. O’nun hangi özelliğini ele alırsak alalım ne yeterince anlatmaya cümlelerimiz kafi geliyor ne de yazdıklarımızdan memnun olabiliyoruz. O nedenle anlayışınızı ve tahammülünüzü daha fazla zorlamadan 25 Mart 2009’da şehit verdiğimiz, Sivas’ın yiğit evlatları Muhsin Yazıcıoğlu’na, Erhan Üstündağ’a, Yüksel Yancı’ya, Murat Çetinkaya ve İsmail Güneş ile Kaya İstektepe’ye Allah’tan rahmet diliyor, hürmetle, minnetle ve saygıyla anıyorum. Ruhları şâd olsun… Mekanları cennet olsun… ÖMER ÇAKAL