15 temmuz milletin iradesini yok sayarak devleti ele geçirmeye çalışan fetullahçı terör örgütüne karşı milletin karşı darbesidir.27 mayıs 1960 dan beri ne zaman bu milletin manevi değerlerine ve genetik kodlarına dönme ihtimali belirirse, darbelerle tarihinden ve manevi değerlerinden koparılmaya çalışılmış, parya muamelesi layık görülmek istenmiştir.Bunu yapmak için öyle bir nesil yetiştirdiler ki kendi tarihine ecdadına örf ve adetlerine düşman,düşmanların tarihine kültürüne aşık olan bir nesil… Kimliklerinde Türk ve Müslüman yazan, zihninde ingiliz, alman, Amerikalı nesil..Keyfi bozulmasında tepesinde hangi bayrak dalgalanırsa dalgalansın diyen bir nesil...Davası olmayan, midesinden başka şeyi düşünmeyen, bananecilik, nemelazımcık, çıkarcılık toplumu sarmış.Oysaki toplum içinde kalabalığa uyarak sessiz kalmakta zulme ortak olmaktır.Muhalefetin gündeminde zaten 15 Temmuz hiç yok. Darbeye tiyatro diyenlerin, parti-cemaat aile içi çatışması diye konuşanların Ömer halisdemir’i ve 252 şehidi anlaması mümkün mü? Namlusunu millete çevirmiş tanka selam durmak yerine devleti fettulahçı terör örgüne teslim etmeyen aziz milletin kahraman evlatları zafer anıtı dikerken, korkaklar sessizce seyirci kaldı. Unutmayalım ki 15 Temmuz sela seslerinin uçak seslerini yendiği gündür. Bir yanda vatansız yaşamaktansa ölmeyi tercih ederim diyenler diğer yanda darbeye alkış tutanlar… Kontrollü darbe deyip zafere gölge düşürmeye çalışanlar, darbeye sevinenler, kendi milletine silah sıkan soysuzlara sessiz kalanlar… O geceyi anmadıkları gibi, tam tersine itibarsızlaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar… Neden..?
ÇÜNKÜ; YENİLEN ZAFERİ KUTLAMAZ..!
Sözlerimize Sağır kesilenler varsın yüreklerimize dokunmasın. Ama ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır. Ömer halisdemir kıyamete kadar bu milletin kalbinde kahraman olarak yaşayacaktır. Tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun.