1959 yılında Kangal’ın Kızıldikme köyünde doğmuştur. Asıl adı Adnan Bekdemir’dir. İsa ve Hacer’in oğludur. İlkokulu, Kızıldikme Köyü İlkokulunda, orta ve lise öğrenimini Sivas’ta tamamlamıştır. Köyde sülâlesi Hacı İsaoğulları olarak bilinir. Askerlik hizmetini Denizli, Çanakkale, Gaziantep ve Hatay’da yapmıştır. 1984 yılında Cumhuriyet Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde memur olarak girmiş ve halen aynı yerde çalışmaktadır. Evli olup, iki erkek altı çocuk sahibidir.
Şiire, ilkokul sıralarında ilgi duyan Adnan Bekdemir, bu dönemde öğretmeni Ali Şahin Canozan’ın çok etkisinde kalmış ve devamlı Âşık Murat Çobanoğlu’nun plaklarını dinlemiştir. Şiire 25 yaşından sonra başlamıştır. O şiire daha ziyade ülkesine ve Türk milletine olan sevgisi sebebiyle yönelmiştir. Şiirlerinde Adnanî mahlasını kullanmaktadır. Sazı ve irticali yoktur. Şiirlerini 2008 yılında Sivas İlinden Şair Dilinden adlı kitapta toplamıştır.
Kaynakça: Doğan Kaya Arşivi. / Adnan Bekdemir, Sivas İlinden Şair Dilinden, Sivas, 2008, 170 s.
Milenyum Çağı
Evlat babasından bezmiş kaçıyor
Vicdanı yitirmiş dehşet saçıyor
Anne “İmdat” diye elin açıyor
Milenyum çağına girdiğimizde
ABD bölgeye karakol açtı
Bölgenin huzuru düzeni kaçtı
Gözyaşı akıttı vahşeti saçtı
Milenyum çağına girdiğimizde
İsrail sürekli roketler attı
Barış istekleri masaya yattı
Kin ve nefretine gözyaşı kattı
Milenyum çağına girdiğimizde
İnan vicdanlara mühür vurulmuş
Merhamet üstüne tahtlar kurulmuş
Nefis galip gelmiş kalpler burulmuş
Milenyum çağına girdiğimizde
Adnanî’yim Yâ Rab muhtacım sana
Senin merhametin mazlumdan yana
Mazlumun ahını koyma düşmana
Milenyum çağına girdiğimizde
Selâm
Merhaba demeden söylenen sözdür
Yürekten söylersen samimi özdür
Nefret buzlarını çözecek közdür
İnsanın dilinden düşmeyen kelam
Dosttan gelip dosta gider bir selâm
“Selamünaleyküm” demeli zakir
Müslüman kimseyi göremez hakir
Olur ya kardaşın olmuşsa fakir
İnsanın dilinden düşmeyen kelam
Dosttan gelip dosta gider bir selâm
Amacım Yaradan rızası almak
Hısım akrabaya selâmı salmak
Dostun hanesinde misafir kalmak
İnsanın dilinden düşmeyen kelam
Dosttan gelip dosta gider bir selâm
Yârdan selâm gelse gönül şad olur
Söylendiği zaman dile tad olur
Anılmazsa kardaş bile yad olur
İnsanın dilinden düşmeyen kelam
Dosttan gelip dosta gider bir selâm
Adnanî’yim selâm göndersem yâre
Gönül yarasına olur mu çare
Yürek yaralanmış dil pare pare
İnsanın dilinden düşmeyen kelam
Dosttan gelip dosta gider bir selâm
Sevgi Ver Rabb’im
Dikenler içinde gülü okşarım
Dost yoluna yalın ayak koşarım
İnsanları sever mutlu yaşarım
İnsana yürekten sevgi ver Rabb’im
Amaç bakmak değil güzeli görmek
Gönül duvarını sevgiyle örmek
Hakikat yoluna mutlaka ermek
İnsana yürekten sevgi ver Rabb’im
Hayatta daima sevmeli kişi
O zaman zor olur şeytanın işi
Daima sevmeli arkadaş eşi
Herkese yürekten sevgi ver Rabbim
Adnanî’yim güzel sevgisiz olmaz
Nifaklı gönüle sevgiler dolmaz
Sevgi bahçesinin gülleri solmaz
Sevene yürekten sevgi ver Rabbim
Kötan*
Yedi çift öküze katan koşardık
Horabel** çekilir biz de coşardık
Öküzün boynundan takla aşardık
Cümle geçmişimin ruhu şad olsun
Geçmişi bilmeyen bizden yad olsun
Hodakçı*** sevindi azık geliyor
Horabel türküsü bağrım deliyor
Analar kundağa bebek beliyor
Bağlantı
Kötanın zinciri tam yedi boyun
Heybeyi maşlağı**** kağnıya koyun
Katan sürme işi toy değil oyun
Bağlantı
Öküzün iyisi hagosa* yatmaz
Kotanın hopları** tarlaya batmaz
Meceyi bilmeyen mesesi atmaz
Bağlantı
Boyunduruk zelve macısı*** yerde
Macgalcı**** tutulmuş bilinmez derde
Yedi çift öküzün gerisi nerde
Bağlantı
Adnanî’yem katan tarım aracı
Çarıklar yırtılmış getir saracı
Majgalcıya artık vermem haracı
Bağlantı
Türkiye’mi Sev
Vatana İhanet haşa olamaz
İman olan kalbe nifak dolamaz
Bayrağımın rengi asla solamaz
Ecdadı unutma Türkiye’mi sev
Şehidin kabrini çiğnetmem haşa
İsmi yazılıdır mermerden taşa
Cennet gibi yurdum mutlu ol yaşa
Ecdadı unutma Türkiye’mi sev
Türk’üm Türk’ten başka dostu arama
Helâlinde ye iç geçme harama
Faydalı insan ol el sür yarama
Ecdadı unutma Türkiye’mi sev
Dört mevsim iklimin yaşandığı yer
Hedefe koşarken alnımdaki ter
Doğu’dan Batı’ya yollara gül ser
Ecdadı unutma Türkiye’mi sev
Adnanî’yim yollar Keşan’dan Kars’a
Aya değil daha ileri Mars’a
Yüreğinde Türklük sevdası varsa
Ecdadı unutma Türkiye’mi sev