“BABALAR GİBİ SATARIM”DAN “EKMEK SATARIM”A

İktidara geldiklerinden beri; 80 yılda bu büyük Türk devletinin varlıklarını satmayı ekonomik büyük başarı olarak gördüler. En hoşlarına giden bu oldu. Şimdi Milli Eğitim Bakanlığı çok büyük bir projeyle karışımıza çıktı. Meslek Liseleri ekmek üretecek ve ucuz ekmek satacak. Hem de üretim kapasiteleri bir milyon olacak.

Şimdiden ellerini ovuşturmaya başlayan fırın ekipmanları üreticileri 100 fırın için fiyat hazırlığına başlamışlardır.

Özelleştirme kapsamındaki Tekel, THY ve Tüpraş'ın yetkililerinden bilgi aldıktan sonra dönemin (Ex) Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Tekel'in ihale tarihini Haziran 2003 olarak vermişti. Tekel'in sigara ve içki birimleri blok olarak ihaleye çıkarılacağını belirten Unakıtan, “Çalışmaları daha erken bir tarihe çekmek için de çalışıyoruz. Belki mayıs sonunda belki de haziran başında yapacağız” ifadelerini kullanmıştı.

Unakıtan, “Bizim amacımız özelleştirmeyi hızlandırmak” derken, “Tekel'in özellikle sigara üretim birimlerinin birlikte ve blok olarak özelleştirilmesinin piyasada rekabeti ve etkinliği sağlama açısından son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu bakımdan satış stratejimiz Tekel'i sigara, alkol ayrı ayrı, fakat blok olarak satmak olacaktır” şeklinde konuşmuştu.

Hatta daha da ileri giderek “Müşteri çıksın; gece yarısı pijamayla bile çıkar satarım” dediği daha dün gibi hafızalarda. Aynı bakanın oğlu likit ve pastörize yumurta işine girince aynı dönemin Tarım Bakanlığını da etkisi altına alarak “tavuk gribi” hikayesiyle Türkiye’de kanatlı hayvan bırakmadı.

Babalar gibi sattılar.

Babalarınız, analarınız bunlara oy vererek sizi ekmek üreticisi yaptı!

Sattıkları dev kuruluşlar yerine ekmek fırını vizyonu!..

Çocuklara meslek lisesinde ekmek ürettirmek büyük başarı(!) olacak.

Rahmetli Vehbi Koç’un “Meslek Lisesi Memleket Meselesi Projesi” yerine “Meslek Lisesi Ekmek Lisesi” haline gelmiştir.

Biz diyoruz ki; “Ara eleman yetişmesi lazım”, iktidar diyor ki; “Halka ucuz ekmek”.

Biz diyoruz ki; “Olta takımı imalatı”, iktidar diyor ki; “Bir liraya ekmek”.

Biz diyoruz ki; “Açlık sınırı altında kimse kalmasın”, iktidar diyor ki; “Maaşınız fırında satılan ekmeğe yetmiyor”.

Biz diyoruz ki; “Getirin sandığı, gönderelim sizi”, iktidar diyor ki; “Biz daha her şeyi yok etmedik!”