Yürümeleri gereken yolda yol arkadaşlarına tekme atıp yola yatanlar, kendi çıkarları için yola çıkmış olanlardır.
Nokta kadar menfaat için, virgül gibi eğilenler, kullara kulluk etmek için sıra bekleyenlerdir.
Bunlardan heva adamı çıkar, ama dava adamı çıkmaz.
Kemik uğruna köpek olanlar, menfaat uğruna çakal olmaktan geri kalmazlar.
Kendi çıkarları söz konusu olunca her şeyi mübah görenler, meşru hiçbir tarafı kalmamış olanlardır.
Meşru yolda yasaklanmış nehirden içenler, davadan vazgeçip kendi menfaatlerinden vazgeçmeyen dostlardır.
“Deveyi yardan uçuran, bir tutam ottur.”
Menfaat bir bal çanağı, insanlar da sinektir, kenarından yetinmeyip ortasına dalanlar, çırpına çırpına boğulurlar. Menfaat caddesinde başlayan dostluk çile yokuşunda son bulur.
“Hiçbir zaman unutma, menfaat çevresinde dost edinen, çile yolunda yalnız kalır.” Çıkarları için dine girenler, çıkarlarını kaybedince beklemez dinden çıkarlar.
Dostlukları tevbesinin ödülüdür!
Dava yolunda çile devri gelince tükenir yalanlar, düşer bütün maskeler.
Meydana çıkar çıkarları için dost görünen çehreler.
Aydınlanmaz olur karanlık geceler.
Artık çağırsak da geri gelmez her gülen yüzü dost sandığımız günler.
Bu Alıntı Bizden olsun...