Öncelikle şunu belirtmek isterim ki;
Irk, renk, dil, din, mezhep ve cinsiyeti ne olursa olsun kimse kimseden üstün değildir.
El, elden üstündür. Akıl, akıldan üstündür.
Gönlümüz alçakta, yüreğimiz yüksekte olsun yeter.
“Büyüdükçe küçülmesini bileceksin” sözünü aklımızdan hiç çıkarmayalım.
Hem yarına hem düne, hem aşağıya hem yukarıya bakalım.
Tolga Akpınar’ın dediği gibi;
“Kimseyi küçümsemeyin.
Vakti gelince en yüksekte duranı da bir çukura gömüyorlar.”
Hani her şeyi sadece kendisinin bildiğini zannedenler var ya.
Hep onlar bilir her şeyi... Fakat bildikleri yanıldıklarına yetmez.
Günümüzde hava atmak, övünmek ve gösteriş yapmak çok moda oldu ya.
Bazen adam olduğumuzu unutup kibirlenmeye, böbürlenmeye kalkışıyoruz.
Ben çok makam sahibi kişiler gördüm, makamdan düşünce halkın içinde gezemez oldular. Valla ne olursak olalım, hangi mevkide olursan olalım, ama bir gün toplum içine rahat çıkacak olalım. Kendini bu toplumun üzerinde görenler bir gün toplumun ayakaltına düşeceklerini unutmasınlar. Kimse onu sokakta adam yerine koymaz. Önemli olan yarın toplumun ve insanların yüzüne bakacak şekilde o koltuğu doldurabilmek. Kimse kendinde, başkalarına karşı hiçbir üstünlük görmemelidir.