ÇIKIN KÖLELİKTEN

18. yüzyılda Amerika’da doktorlar “drapetomania” denilen özel bir hastalık tanımlamışlar. Bu, sahibinden sürekli olarak kaçmaya çalışan köle hastalığıymış. Yani köle yaşamına uyum sağlayamayan kölelerin yakalandıkları bir hastalık.

Aslın da iyi bir hastalık, köleliğe uyum sağlayamamak. İnsan onurunu zedeleyen bu ilkel davranışa, akıllı varlık insanın uyum sağlamaması gerekir.

Hastalığın teşhisinden sonra yaşanan gelişmeler ve insanların bu duruma ihtiraz etmesi, isyanlar ve kitlesel eylemler, köleliği o günkü halinden çıkardı ve insanların yasalar karşısında eşit şartlara haiz olmasını sağladı.

Sorgulayan akıl, insanı ezen, sömüren ve kişisel konforu için insanları kendi malı gibi gören mantığın karşısında, itirazını yükseltmiş ve sonuçta almıştır.

İçinde yaşadığımız çağın kölelik tanımı ve şekli değişti. Dijital çağ, iletişimin hızlı ve sürekli gelişip, insanların zihnini inşa edilmiş algı ile rasyonel gerçeklikten uzak mesajlar ile alabora edildiği bir dönemin, köleleri olarak yaşıyor insanlar.

21.yüzyılda Kapitalist sistem içinde modern köle olarak çalıştırılan ve yoksulluk kültürü ile de bunu topluma içselleştiren, yeni ama farklı bir kölelik kültürü oluşmuş durumda.

İnsanların bu duruma ihtiraz etmemesi, bağımlılık ve tiryakiliğe dönüştürülmüş bu durumdan çıkması için yeni bir hastalık mı gerek?

Hayır. Bir hastalığa gerek yok. Sadece insanlar akıllı varlık olduklarını ve hayatın sorgulanması gerektiğinin bilinci içinde hareket etmesi gerek. Kendileri üzerinde bağımlılık yapan ve onların akli melekesini örten, reflekslerini kısıtlayan şartlara medeni ölçüler içinde itirazlarını yapacaklar.

Tercihlerinizi gözden geçirin. Kararlarınızı sorgulayın. Hangi kararınız size ait, hangileri dikte edilmiş ve mantığınız dışında olsa da kabul ettiklerinizi belirleyin.

Bugün o kadar çok sosyopsikolojik hastalıkla yaşıyor ve adı konmamış, teşhis edilmemiş komplikasyonlar içinde bulunuyor ki insanlık, 18.yy.da Amerika’da doktorların “drapetomania” adını verdikleri yeni bir köle hastalığına ihtiyaç yok.

Koruyucu tedavi, hastalığa yakalanmadan, hastalık yapan ortamı ortadan kaldırmaya dönük çalışmaları planlar. Yeni Dünya hazır bir felaket salgını yaşamış ve bundan mustaripken, kitleleri her geçen gün farklı kölelik türlerine isyan ettirecek hale gelmeden çözüm bulmalı.

Zira geçmişte yaşanmışlıklar çok acılar yaşatmış ve insanlığı gerçekten bir daha yaşanmasını istemeyecek durumlara sevk etmiştir.

Dünyanın öküzün boynuzları üzerinde olduğuna inanıyorsanız sözüm yok, ama bir sistem içinde dengede, döndüğüne inanıyorsanız, aklınız başınızda, gereğini yapın.

Her türlü köleliğe, bağımlılığa ve putlaştırılan tabulara itiraz edin ve çıkın.

ETİKETLER:

NELER SÖYLENDİ?