Eğitim mi?

Bugün 2022-2023 eğitim öğretim yılına başlayacak olan 19 milyon öğrenci ve 1.3 milyon öğretmen eğer bir ülke olsalar Dünya’da nüfus bakımından 58’nci sıraya yerleşirlerdi.
 
En büyük harcamayı yapacağımız yerin Milli Eğitim olması gerekirken bu gruba yeterli harcamayı yapamıyoruz. 
 
Kısacası yeterli önemi vermiyoruz hem öğrencilerimize hem de öğretmenlerimize.
 
İşin garibi 9 milyona yakın üniversite öğrencileri ve bir milyona yakında akademisyen var. 
 
Hepsi geleceğe umutla bakması gereken 30 milyon vatandaşımız ülkenin adil yönetilmesini dört gözle bekliyor. 
 
Bu kadar insan sizlerin harcama kaleminiz değildir!
 
Bu insanlara gelecek vermemiz gerekiyor.
Bu insanlara aş ve iş vermek gerekiyor.
Bu insanlara liyakatın nasıl işlediğini göstermek gerekiyor.
Bu insanlara gelecek kaygısı yaşatmamak gerekiyor.
Bu insanları harcamamak için kendi seçimlerinden önce Genel Seçim yapılması gerekiyor.
 
İstanbul Milletvekili İlhan Kesici TBMM’de 2020 yılı bütçesi konuşmasında şöyle diyor; “Şimdi, bizim en büyük varlığımız, istikbale ait, geleceğimize ait en büyük varlığımız, en büyük insan sermayesi diyebileceğimiz toplum dilimi gençlerimiz. Yani 15 yaş ile... Genç tanımı odur; 
15 ile 29 yaş arasındaki grup. Bunun nüfusu 11-12 milyon; 11,5-12 milyon. 11,600 görünüyor; tamam. Bunun içerisinde bir 3,5 milyon var ki ne iş arıyorlar ne de herhangi bir okula gidiyorlar; eğitimde değiller, işte değiller. Bunun kayıtlı hâli, bu kadar; 3,5 milyon olarak görünmüyor ama kayıtlı hâlde görünmemesinin de sebebi, Allah bilir, devlete olan güvenlerinin azalmış olması, bu kurumlara da olan güvenlerinin azalmış olması. Bu 3,5 milyonun 600 küsur bini üniversite mezunu, yüksekokul mezunu; 600 küsur bini lise mezunu; 650 küsur bini teknik lise mezunu; ya 2 milyon. Anneler babalar, yememişler yedirmişler, içmemişler içirmişler, giymemişler giydirmişler, gezmemişler gezdirmişler; bu insanları, bu 2 milyon genci, lise mezunu, teknik lise mezunu, üniversite mezunu hâline getirmişler ama bu insanlara iş veremiyoruz.” demişti. 
 
Aradan geçen sürede ne değişti.
 
Liyakatsız kadroların ÖSYM’de olduğu ortaya çıktı. KPSS’ye hile karıştı ama yargılanan kimse de halen yok!
 
Neyse...
 
Öğretmenlerimiz ülkemizi gelecekte yönetecek gençlere daha iyi bir eğitim için canla başla çalışmaya ve öğrencilerimiz ise üstün başarılarıyla ülkemizi başarıdan başarıya koşturacak yeni bir döneme hazırlanacaklar.
 
10’uncu yıl marşındaki sayının 3 katı olduğunuzu da unutmayın!