Şampiyonluk yarışında Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe adına oldukça önemli bir maçı geride bıraktık. Beşiktaş kazandı Fener oynamadı Galatasaray ise 2 puan bıraktı. Belki de Galatasaray sadece 2 puanı değil şampiyonluğu bu maçta bıraktı.
Sosyal medya üzerinde şampiyonluk yarışında ki takım taraftarları arasında da büyük bir yarış olduğu bir gerçek. Özellikle son haftalarda yaşanılan hakem hataları ve maç sonu kulüp yöneticileri tarafından yapılan açıklamalar taraftarlar arasında da rekabeti artırmaktadır.
Bir taraftan yiğidoların maçını izlerken diğer taraftan Galatasaray’ın rakibi olan Beşiktaş ve Fenerbahçe taraftarlarının sosyal medya paylaşımlarını takip ettim. Galatasaray için iki joker hakkından bahsediyorlardı.
Birincisi; Penaltı jokeri
İkincisi; Kırmızı kart jokeri
Maalesef taraftarlar yine haklı çıktı. Dakikalar 66 yı gösterdiğinde Galatasaray Uğur’un elle oynadığı gerekçesiyle penaltı kazandı ve birinci joker hakkını kullanmış oldu. İkinci joker hakkı belki maçın sonlarına denk geldiği için fazla etkili olmadı. Maçın son dakikasında Gradel’in kırmızı kart görmesiyle Sivasspor 10 kişi kaldı. Ne var ki uzatmalarda gelen bu kırmızı kart Galatasaray’ın üç puan almasına yetmedi.
Maçın hakemi Ali Şansalan’ı kutlamak istiyorum. Uzun zamandır ilk defa bu kadar objektif bir maç yönetildiğine şahit olmamıştım. MHK’nin kütür kütür eleştirildiği, yöneticilerin hakemler hakkında hemen hemen her maç sonucunda zehir zemberek açıklamalar yaptığı bu süreçte korkusuzca cesurca bu derece objektif bir yönetimi kutlanmalıdır. Gördüğü her pozisyonu çalan, futbolcuların aldatmalarına ve baskılarına rağmen olumsuz etkilenmeyen bir yönetim sergiledi. Maalesef son dönemlerde hakemlerin etki altında kaldığı bu zamanlarda, “bazı futbolcular” bu durumu kendi avantajlarına kullanmak için her türlü futbol sahtekârlığı yapmaktan geri kalmamaktadır. Dokunmadan kendilerini yere bırakmalar, herhangi bir temas olmadan yüzüne darbe almış gibi meslektaşını kırmızı kartla ihraç ettirmek için yere yatmalar, kısacası her türlü ahlaksızlığı yaparak galibiyeti mübah sayan zihniyete rağmen bu maç umarım diğer hakemlere örnek olur.
Sivasspor son yedi haftadır mağlubiyet yüzü görmüyor. Ciddi anlamda kısıtlı kadrosuyla önemli işlere imza atıyor. Galatasaray karşısında cesurca ve oyunu çirkinleştirmeden oynamaları takdire şayan bir durumdur. Kadro değeri Sivasspor’un yaklaşık sekiz katı olan Galatasaray baskılı oynamasına rağmen, iyi bir alan savunması örneği sergileyen Sivasspor karşısında üç puan sevinci yaşayamadı. Buna karşın mütevazı kadro yapısıyla, şampiyonluk yarışı yapan Galatasaray’dan altın değerinde bir puan almanın mutluluğunu gördük.
Rıza Çalımbay son altı maç rakiplerini iyi analiz etmeyi bilmiş. Özellikle Galatasaray’ın güçlü kadro yapısı ve oyun sistemini iyi analiz etmiş. Onyekuru ve Falcao gibi önemli gol silahlarını kilitleyip kalan bölgelerde alan savunmasıyla kapatması akıllıca bir iş. Geriden oyun kurmamaları için ilerde baskı yapmak ve hızlıca geri çekilmek, rakibin baskı kurmaması açısından önemliydi. Çalımbay futbolculara bunu çok iyi anlatmış. Deplasmanda belki 1 puan aldık ama öenmli iki silahımızı kaybettik. Yatabare ve Gradel kart cezalısı durumuna düştü.
Bu sezon öyle ya da böyle geçecek. Umarım gelecek sezon sol kanat için mutlaka bir çözüm bulunacaktır. Uğur ve Ziya sol kanat için kesinlikle yetersiz kalmaktadır. Bu maç Ziya ön libero mevkiinde oynayan futbolcuların yokluğunda bu mevkiide oynadı. İyi niyetli ve faydalıda oynadı. Ancak şu bir gerçek ki Ziya’nın emekliliği gelmiş. Her şeye rağmen Galatasaray gibi iyi bir kadroya sahip bir takımdan deplasmanda alınan 1 puan çok önemli bir puandır. Bundan sonraki haftalarda Yiğidolar bu maçla birlikte özgüvenlerini yükseltmiş olarak çıkacaklardır.
Hepinize sağlıklı günler diliyorum.