Değerli okurlar
Bu hafta köşemizde tarihi insanoğlunun medeniyet tarihi kadar eski olan çorbadan bahsedeceğim sizlere, tüm dünya mutfaklarında olduğu gibi biz Türklerin de sofralarının en değerli köşelerinde kendine yer bulmuş çorbanın serüveni insanoğlunun ateşi bulmasıyla ve bulunan ateşle birlikte suyu kaynatması ile başlamıştır.
Çorba insanoğlunun ortak mirası olmakla birlikte her coğrafyada kendine farklı özellikler katarak çıkar karşımıza, çorba devamlı kendini yenileyen ve tarihten de izler barındıran bir şifa kaynağıdır. Çorba Anadolu topraklarında hemen her öğün tüketilen bir besindir. Özellikle Sivas’ımız gibi gece ve gündüz sıcaklık değişiminin fazla olduğu ve kış aylarının çok çetin ve uzun geçtiği şehrimizde insanların vücut direncini artırmak ve sağlıklı kalmak için çok farklı çeşitlerde tükettiği bir besindir. Hatta çorba ile ilgili ‘çorba yürek yağmurudur .’ deyişi çorbanın vücut için vazgeçilmez ve ne kadar gerekli olduğunun inanışının bir kanıtı sayılabilir. Türk Milleti olarak israf etmekten kaçınıp hayvanın karnında bulunan işkembesini dahi işleyerek işkembeyi zayi etmeyerek işkembeyi kemik suyuyla beraber kaynatıp geleneksel bir lezzete dönüştürmüşüz. Tarihi bu kadar eskiye dayanan ve insanlığın var olduğu günden bu güne kadar kendine sofralarımızda yer bulan çorbanın hikâyesi anlatmakla bitmeyeceği için sizlere Mustafa Kemal Atatürk’e Sivas’ta kaldığı süre içerisinde ikram ettiğimiz işkembe çorbasının tarifini vererek yazıma son veriyorum.
AFİYET OLSUN.
İŞKEMBE ÇORBASI
MALZEMELER
½ kg temizlenmiş işkembe
1 kaşık un
1 kaşık yoğurt
100 gr. Tereyağı
3 baş sarımsak
TARİFİ
Haşlanmış işkembeler küp küp doğranır başka bir kapta un ve yoğurt çırpılır İşkembenin suyuna çırpılan karışım ilave edilir. dövülmüş sarımsaklar eklenir..Bu karışıma işkembeler ilave edilir ve kaynayana kadar karıştırılır. Eritilmiş tereyağı ile servis edilir. isteğe bağlı olarak baharat ,sirke , limon eklenebilir.