DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
ALP HAN
ALP HAN
Giriş Tarihi : 12-04-2023 17:54

KORKU İLE BİR YERE KADAR

Toplumlar kendi dinamiklerini oluşturur ve sistemsel olarak ta değerleriyle bunlara yön ve yol verirler. Toplumların da bir canlı organizma gibi yaşamsal unsurları içinde sürece bağlı olarak dünü, bugünü ve yarınıyla alakalı fonksiyonelliği söz konusudur. Dolayısıyla yaşatmak gerek.

Yönetimsel irade güçler dengesi içinde yürütülen bir demokratik sistem ile toplumlara hayatiyet kazandırmanın peşindedir. Doğru yol ve yöntem huzurlu ve mutlu bir asabiyetin oluşması için elzemdir.

Korku kültürü ile kitleleri kontrol etmek ve yönlendirmek pekâlâ mümkün olsa da geçmiş yaşam örneklerine baktığınızda çok fazla yürümediği görülmüştür. Zira korku, belli bir süreden sonra kanıksandığında etkin olmadığı aşikâr oluyor.

 Değişik zamanlarda ve farklı toplumlarda gücün efendileri, ikballeri adına kendilerine muhalif her adımı “Hainlikle” değerlendirip, lehlerinde oluşan her şeyi de demokrasinin gelişmesi adına olumlu bir adım gibi kabul etmiş olduğunu görüyoruz. Doğrusu bu yaklaşımın normal toplumlar için sosyolojik bir tanımı yok.

Ancak sıkışmış toplumların açmazlarından bir tanesidir ve bu durumun uzun sürmesi de sosyolojik olarak mümkün değildir. Bireyler belli bir süreçte “gücün” korkutucu unsurlarına boyun eğer, lakin duygusal yoğunluk mutlaka karşı fırtınaya dönüşerek, reaksiyon gösterip ortaya bir enerji çıkarır.

Tarihin her döneminde toplumların asabiyetin de bu örnekleri görmek mümkün. İnsanlar üzerinde etkin hükmetme unsuru olarak “Güç” ve “Korkuyu” kullanmış yapılar, sadece sınırlı bir süre için başarılı olmuşlardır. Anormal görülen bu durum normalleştikçe, korkunun ve gücün etkisi kalmıyor. İnsan fizyolojisi, psikolojisi bunu böyle algılıyor.

Demem o ki insanlar normal düşünmeye başladıklarında anormalliğe karşı güçlü bir reaksiyonla karşılık veriyorlar. Bu durum kimi zaman “çatışma psikolojisi” ile kimi zaman da “uzlaşma ilişkileri” ile oluyor. Tercihimiz elbette uzlaşı ile normalleşmektir.

Yönetici irade “Yönetmek” ile “Hükmetmek” arasındaki farkın, farkındalığını biliyor ise sosyolojik olarak siyasetin sonuçlarını da doğru analiz edecektir.

Sosyolojik olarak dünya toplumsalında yaşanan gerginlik, siyasetin çatışmacı mantığından kaynaklı kazan kazan politikasının sonucudur.

 Oluşturulan bu negatif enerji mutlaka boşalacaktır.

Maalesef tabiatın kanunu böyle!

 Aynı yer altında biriken enerjinin yaşanan sarsıntılar ve depremler ile boşaldığı gibi. Umuyoruz ki ağır bedeller ödenmeyen şekliyle boşalsın bu negatif enerji.

19.yüzyıldan itibaren toplumların analizinde bilimsel yol ve yöntemler ile yol gösterici rol üstlenen Sosyolojiye bu anlamda güvenmek gerek.

 Dünyanın neresinde olursa olsun gelişen olaylar belki içinde olunan topluma özel sonuçlar çıkarsa da genele şamil sonuçlarını da görüyoruz. O halde yukarda genel anlamda yapılan değerlendirmelerin ülkemiz açısından da gözden geçirilmesi faydalı olacaktır.

Bilgi aklın rehberidir, mantık ise yol güzergâhını gösteren nevigasyon cihazıdır.

NELER SÖYLENDİ?
@
NAMAZ VAKİTLERİ
PUAN DURUMU
  • Süper LigOP
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA
sanalbasin.com üyesidir