Avrupa konferans liginde büyük umutlarla sahaya çıkan yiğidolar, evinde mağlup olmaya devam ediyor. Avrupa kupaları dahil evinde oynadığı 22 maçta yenilgi yüzü görmeyen Rıza Çalımbay ve ekibi Konya maçıyla birlikte bu seriyi yitirmişti. Dün Avrupa Konferans liginde Kopenhag karşısına galibiyet için çıkan Sivasspor ne yazık ki yine mağlubiyetle ayrıldı.
Mağlubiyet alışkanlıkları davranışlara döndüğü andan itibaren tehlike sinyalleri başlamış demektir. Her zaman teknik heyetin ve futbolcuların sığındıkları bir felsefi yaklaşım vardır ; “ SEZON BAŞI OLMASI NEDENİYLE EKSİKLERİMİZ VAR AMA DAHA İYİ OLACAĞIZ”
Allah aşkına biri çıkıp bana şunu söylesin; “Diğer takımlar için sezon sonumu…” Profesyonel takımlar sezon planlamasını aylar öncesinden yapar ve yıllık çalışma planları olur. Haftalık yapacağı antrenman programları bellidir. Hangi hafta hangi gün ne yapacakları bellidir. Eğer böyle değilse o zaman profesyonellikten bahsetmek doğru değildir. Bir futbolcu için ne zaman, nasıl yükleme yapacakları, takım olarak taktik ve teknik antrenman esnasında kime ne görev verecekleri bellidir. Rıza hocanın hakkını yememek gerek. Sivas şehri ve taraftarı için gerçekten iyi şeyler yapıyor. Ama ne var ki, son oynadığı resmi müsabakalardaki
“TAKIM FORMU” düşüklüğü endişe vermektedir.
Lige kötü başladık, Avrupa arenasının Play-Of ilk maçı kötü bitti. Bu durumun bahanesi kadro eksikliği olarak görülemez. Rıza hoca Kopenhag rövanş maçı için umutlu konuştu; “eksiklerimizde tamamlandığında daha güçlü bir şekilde mücadele edeceğiz” dedi. Bizim derdimiz mücadele değil. Mücadeleci bir takımı sahada görüyoruz. Eksik olan takımda taktik anlayış.
Hücum anlayışı olarak takımı ileriye taşıyan santrafor olmadığı sürece, bu kötü tablo her zaman karşımıza çıkacaktır. “Mustafa Yatabare” acil olarak takıma geri kazandırılmalıdır. Form grafiğini yükseltmek için gerekirse fazladan çalışma proğramı uygulanmalıdır. James güçlü bir forvet oyuncusu ama takımı ileride tutacak teknik kapasiteye sahip değil. Yatabare bu konuda Ligimizdeki iyi santraforlardan biri.
Sivasspor’un geçen yıl en iyi yapmış olduğu taktik anlayışlardan biri de,
“ALAN SAVUNMASIYDI.” Avrupa konferans liginde 5 maç ve lig maçında 1 maç olmak üzere son 6 maçında bu alan savunmasından eser görmedim. Dün Kopenhag maçında yenilen ilk gol tamamen yerleşim hatası yüzünden geldi.
Umutlarımız tükenmiş değil. Ligde ve Avrupa’da düzgün işler yapabiliriz. Özellikle ileri uçta Yatabare’nin tekrar takıma girmesiyle birlikte birçok problem aşılacaktır. Orta alanda faysal ve Gradel’e daha efektif ve daha serbest roller verildiğinde takımın rengi değişecektir.
Yiğidolar zor zamanların takımıdır. Mücadelemiz iyi ama oyun anlayışımız kötü olabilir. Taktik açıdan deneyimli teknik direktörümüz mutlak bir çözüm üretecek ve takım rayına girecektir. Umutlarımızı hep taze tutalım.
Sağlıcakla kalın…