136 gündür kazanamayan bir takımın, kazanmaya başlaması için Avrupa Konferans Ligine veda etmesi mi gerekiyor? Teknik Direktör Rıza Çalımbay, Atakaş Hatay Spor karşılaşmasının sonunda yaptığı basın toplantısında; “ Anadolu takımı olarak Avrupa’da mücadele eden tek takımız. Geçmiş sezonlarda da aynı sıkıntıları yaşadık. Ne zaman ki Avrupa kupalarına veda ettik, sonrasında çıkışımız başladı.” İfadelerine yer verdi. Buradan benim anladığım şu; “Avrupa konferans ligine ne zaman veda edersek kazanmaya o zaman başlayacağız.”
Acaba bizler mi yanlış anlıyoruz, yoksa anlatanlar mı yanlış konuşuyor. Bu açıklamalar bizlere ceza mı? Yoksa müjdemi? Güle misin, ağlaya mısın? Şaka gibi.
Yılların Teknik Direktörü Rıza Çalımbay bu açıklamalarla bizlere neyi anlatıyor?
Yaklaşık 60 dakika bir oyuncu fazlasıyla oynayıp kendi sahanda lig sonuncusuna mağlup oluyorsan, bunun nasıl bir açıklaması olabilir. Defalarca pozisyona girebilirsin, defalarca şut atabilirsin, baskı kurabilirsin ama önemli olan gol yapabilmek. Oyun olarak iyi oynadığımızı söyleyebilir misiniz? Rakip 10 kişi kalıyor, Rıza Hoca klasik 4’lü savunma inadından bir türlü vazgeçmiyor. Bizler tribünde saç baş yoluyoruz, sinirlerimize hâkim olamıyoruz ama nedense oyuncuları hareketlendirecek, olmayan kenar enerjisi sahaya yansımıyor. Vurdumduymaz bir futbol ruhu tribünlerin sinirleriyle oynuyor. Hatırlayalım, Sivasspor bir alt lige düştüğünde bundan daha iyi bir istatistiğe sahipti. Bu sezon diğer takımlara baktığımızda, bizim takımdan daha ruhsuz bir takım görmüyorum.
Rıza Hoca geçtiğimiz günlerde “Bu sene son” şeklinde bir açıklama yaptı. Bana göre oldukça zamansız ve talihsiz bir açıklamaydı. Futbolcu üzerindeki tüm motivasyonu alıp götürdü. Basın toplantısında bu durumu sorduğumda, “ Hiçbir etkisi olmaz. Futbolcuyu bağlayan bir durum değildir. Futbolcu kimle çalıştığına bakar.” Şeklinde yorumladı. Aynı durum geçen sezon Rıza Hoca’nın Beşiktaş’la ismi anıldığında, takım üzerinde ne derece motivasyon eksikliğine neden olduğunu hatırlayalım..
Taraftar maçın uzatma dakikalarında Yönetimi istifaya davet etti. Tam basın tribünü altında maç sonunda Başkan Mecnun Otyakmaz ve birkaç yönetici uzun uzadıya gelinen durumu tartıştılar. Başkana olan güvenlerini tazelediler. Dün maçtan sonra en fazla üzülenlerden biri bana göre Mecnun Başkandı. Uzun yıllar başarılı çalışmaları nedeniyle hep alkışlandı. Tribünden istifa sesleri ikinci kez yaşandı. Ama taraftarın istifa adresi bana göre yanlıştı. İstifa etmesi gereken adres teknik direktörden başkası olmamalıydı. Artık demode futbol anlayışı ligimizde para etmiyor. Klasik antrenman modelleri, klasik oyun sistemleri çağı geçti.
Yediğimiz ikinci golde, Rıza hoca hem sahadaki futbolcularını hem de Appındangoye’yi suçluyor. Sahadaki futbolcularını oyuna hızlı başladıkları için, Appındangoye’ninde ısınmaya çıktığında saha şartlarına göre ayakkabı seçimini doğru yapmadığını söylüyor. Teknik Direktör Rıza Çalımbay’a son soru; “Hocam sen 60 dakika fazla oynadın, neden rakip sana gol izni vermedi?” 2 dakika içinde gol yiyorsan kimseyi suçlama…
Futbolcu kalitene bakacaksın, futbol oyun yapına bakacaksın ve şapkanı önüne indireceksin. Ben bu takıma katkı sağlayabilecek miyim? Hani sene başında şöyle bir açıklama yapmıştın; “Hedefi olmayan bir takımda çalışmak istemiyorum.” Hedefimiz şu an belli. Artık hedef ligde kalmak. Ligde kalmak içinde Avrupa’dan elenmeyi beklemeden, takımın yürüme temposundan koşu temposuna geçmesi gerekiyor. Takım sadece yürüyor Sevgili Rıza hocam.