Dünya hayatı gelip geçicidir. Dünyanın en kudretli, güç, kuvvet, servet sahibi olsanız bile, bunun pek bir değeri yoktur. Çünkü sayılı yıllar sonra ölüm kapınızı çalacaktır. Uzun yaşayacak olursanız, ihtiyarlayacak, ‘bakılmaya muhtaç hale’ geleceksiniz…
Zaman, süreç size çeşitli maddi güçler kazandırabilir. Bir ülkenin Devlet Başkanı, Kralı, Sultanı, padişahı olabilirsiniz. Bir ülkenin devlet bakanı, generali, Valisi, Vali Yardımcısı, Kaymakamı, bir kurumun genel müdürü, il sorumlusu da olabilirsiniz.
Hasbelkader veyahut emeğiniz, çabanızla geldiğiniz makam ve mevkiler sizi şaşırtmasın. Bütün makam ve mevkiler halka hizmet amaçlı olmalıdır. Makam ve mevkiinizi kötü amaçla kullanmaya başladığınız an, ‘kaybedenler’ sınıfına gireceksiniz.
Maiyetinizdekiler üzerine tahakküm kurabilir, baskı altına alabilir, onlara tepeden bakabilir, güç ve kuvvetinize güvenerek aşağılayabilirsiniz. Ancak bu size hiçbir artı değer kazandırmaz. Çünkü aşağıladığınız, küçümsediğiniz, amirlik tasladığınız kişilerden üstün olduğunuza dair elinizde bir belge yoktur. Dünyevi makam ve mevkiler size üstünlük sağlayabilecek değerler değildir.
Belki mütevazilik, efendilik size itibar kazandırır. Maiyetinizden dünyevi verim bekliyorsanız, onlara değer verecek, sözlerini dinleyecek, önerilerini dikkate alacaksınız. Etrafına bağıran, çağıran, maiyetindeki çalışanları aşağılayanlar, makam ve mevkilerinin değerini bilmeyenlerdir. Kibirlenen, böbürlenen yöneticilerin asla yerinde olmak istemem.
Çünkü onlar kaybedenlerin taa kendileridirler de bilmezler, bunun farkında olmazlar…
Hiç kimsenin işgal ettiği makamı çiftlik gibi kullanma hakkı olamaz, olmamalıdır…
Yoksul ve hak aramasını bilmeyen halkımız bir kurum veya kuruluşun kapısını çaldığında, en üst düzeydeki yetkililerle rahatlıkla görüşebilmelidir. Benim gariban vatandaşım bir yetkilinin kapısını çaldığında, saatlerce kapı önünde bekletilmemelidir!..
Evet, birileri ‘para’, ‘güç’, ‘makam’ ve ‘mevki’ görünce şımarabiliyor. Onlara sadece acıyorum…
Hâlbuki dünyanın bütün dolar ve euroları birisinin olsa, neye yarar ki?
Ölümü öldürebilirler mi?
Makam ve mevkilerinize güvenmeyiniz. Çünkü o makam ve mevkiler gelip geçicidir. En fazla 30, hadi emekli olmak istemeyenler için 40 yıl diyelim, bir makamı işgal edebilirsiniz.
Hadi ömür boyu güç, kuvvet, makam, mevki, servet, para, silahlı güç sahibi olun. İnanın sayılı yıllar çok çabuk geçer.
Birde bakmışsınız ki ölüm kapınızı çalmış...
O güvendiğiniz makamların size bir faydası olabilir mi?
İsterseniz dünyanın kralı, diktatörü olunuz; bir emrinizle ordular harekete geçebilsin, bir işaretinizle binlercesinin boynu vurulabilsin, neye yarar ki?
Ölümlü dünyada yaşadıktan sonra…
İşgal ettiğiniz makam ve mevkii ne olursa olsun, şımarmaya, halka tepeden bakmaya hakkınız yok…
Kim bulunduğu makam ve mevkiiyi topluma hizmet için kullanmış, mütevazi davranmışsa, emin olun hep iyilikle yad edilmiştir ve edilecektir.
İyi yöneticiler, makamlarının hakkını verenlerdir.
Selam ve Dua ile.