Dünyada çok yaşamak değil dopdolu yaşamak gerekir sözünü doğrulayan bazı insanlar gelir, yaşar ve yaşantılarıyla, yaptıklarıyla, duruşlarıyla hayatımızda derin izler bırakarak tertemiz bir şekilde hayatımızdan çekilirler. Günümüzde en muhtaç olduğumuz şeylerden biri de “onurlu duruş” sahibi olmaktır.
Muhsin Yazıcıoğlu, sadece birkaç tanesini sayabildiğim hasletlerin daha da fazlasına sahip bir kişi olarak yaşadı, adının anıldığı her yerde hayırla yâd edilmeyi hak etti ve bu topraklarda sanki yüzyıllar öncesinin nefesini taşıyan dervişane bir duruşla kalplerdeki yerini pekiştirdi.
Muhsin Yazıcıoğlu adının gündemde olduğu günlerden yaşadığı son ana kadar o, inandıklarından taviz vermeden yaşamış bir dava adamıdır. İnandıklarına sahip çıkma konusunda gözünü hiçbir tehlikeden sakınmayan, gördüğü işkenceler, idam kararları sonunda bile inandıklarından en küçük taviz vermeyen bir kişilik olarak Muhsin Yazıcıoğlu, her zaman ve herkes tarafından özlenecek bir liderdir.
Muhsin Yazıcıoğlu için davası, gelip geçici makam sevdası olsaydı belki de ülkenin en önemli mevkilerine gelebilecek bir donanıma ve konuma da sahipti. Kendisine yapılan böyle tekliflere hiç itibar etmeden, doğru bildiği yolda yürüyen ender şahsiyetlerden biri olmuştur Muhsin Başkan.
Ölüm haktır, amenna. Fakat insanın içini acıtan, bir ölümün ardından ortaya atılan şaibeler, aydınlatılamayan karanlık noktalardır.
“İki saniye sonrasına garantiniz olmayan bir hayat için, bir dünya için bu kadar fırıldak olmanın anlamı yoktur” diyen, gönül insanı Muhsin Yazıcıoğlu’nu rahmetle anıyor ve özlüyoruz.
Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki Erhan Üstündağ, Yüksel Yancı, Murat Çetinkaya, İsmail Güneş ve helikopter pilotu Kaya İstektepe’ye tekrar Allah’tan rahmet diliyor, tüm sevenleri ve milletimize bir kez daha başsağlığı dileklerimi iletiyorum.
Özlem ve Dua ile.