Uzun zamandır ilimiz Sivas’taki içme suyunda yaşanan sıkıntılar haklımızın canını bir hayli sıktı.
Tüm bu yaşananları neden? Yaşadık ve çözümü nasıl olmalıydı ya geçmeden önce yetkililerin verdiği demeçlere bir göz atmak gerekirse; Sivas’ın elli yıllık suyu var dediler ancak elli gün sonra Sivatsa su sıkıntısı olduğunu beyan ettiler.Önce 4 eylül barajından pompalar vasıtasıyla çekilen suların dipteki çamuru da alması nedeniyle bir çok vatandaşın su arıtma cihazları ,çamaşır ve bulaşık makineleri zarar gördü .Ardından yaşanan su kesintileri ise vatandaşı bezdirdi.Bu durumun kısa sürede çözüleceğini Sivas belediyesi başkan vekili sayın Turan Topgül bir açıklama yaparak Pusat barajından gelecek olan suyun birinci etabının 15 aralık itibariyle biteceğini dile getirdi.Ancak ne baraja nede arıtma tesisine gelen bir suyun olmadığı ve halen şehirde su kesintilerinin devam ettiği orta yerdedir.
Yapılan resmi açıklamaların altının boş olduğunu üzülerek gördük. Bazılarının ne bulunduğu konumu ne de devlet adamlığının ciddi bir iş olduğunu sanırım halen kavrayamamış olması,halka doğru bilgi vermemesi ve Sivaslı hemşerilerimizi yok sayması anlamına gelir ki bu kabul edilmez bir durumdur.
Peki biz niye bu noktaya geldik dilerseniz bu konuyu halka doğru bilgi vererek aydınlatmak isterim.Su takviyesi yapılacak olan Pusat barajı yapıldıktan bir müddet sonra sulama kanallarını yer altına borular vasıtasıyla alarak su tasarrufuna ve basınçlı sulamaya geçince buradan yıllık 8.5 milyon metreküp suyun fazla olduğu ortaya çıkmıştır. Devlet Su İşleri tarafından düzenlenen raporda ise bu artan suyun Sivas’a içme suyu olarak kullanılması noktasında bir çalışma yapmıştır.Bu süreci gören DSİ yetkilileri 2015 yılında Sivas belediyesine ileride içme suyunda bir sıkıntı olacağını resmi yazıyla beyan etmişler.Fakat bu projenin hayata geçirilmesi ancak alarm zilleri çalıncaya kadarda hiçbir adım atılmamıştır.
Öte yandan halkımızın bilmesi gereken bir hususa da dikkat çekmek gerekirse mevcut olarak su temini yapılan dört eylül barajının kısa sürede kar ve yağmur suları ile dolması da bu iklim koşullarında mümkün gözükmemektedir.
Kurtarıcı olarak görülen Pusat barajına da gelecek olursak , verilecek olan suyun birinci etabı sadece günü kurtarmaktan öte bir şey değildir.Çünkü verilen birinci etaptaki suyun debisi düşük olmakla beraber,ikinci etapta verilecek olan suyunda önemli bir handikabı ise yaz döneminde ise burada tarımsal üretim yapan çiftçilerimizde bu suyu tarlasında üretim amaçlı kullanmaya başladığı zaman barajın su seviyesinde önemli bir düşüş olacağı aşikardır.
Meselenin başka bir yönü ise şehir şebekesinde oluşan kaçakların bir hayli yüksek olması ve yıllardır bu durumu kökten çözmeyenlerin büyük bir pişkinlikle vatandaşa suyu israf etmeyin diyenlerin suyu nasıl israf ettikleri maalesef orta yerdedir.
Bütün bu yaşananların ışığında Sivas’ta içme suyu sıkıntısı yaşanmaması için acilen yapılması gereken kayıp-kaçak oranını düşürmek,planlanan ama henüz bir proje aşamasına gelemeyen Beydilli içme suyu projesini hızlandırarak bunun yanında alternatif çözümlerin devreye sokulması gerekmektedir.
Vur patlasın çal oynasın diyerek yazı konserlerle geçirenlerin Ağustos böceğinin hikayesini bir daha okumalarını tavsiye ederim.