DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Halil Ünsal
Halil Ünsal
Giriş Tarihi : 28-12-2020 14:33

TEKERRÜR

Türk Siyaseti, belki de tarihinin en kötü zamanlarını yaşıyor. Birbirinden farklı ve çeşitli kökenlere ve inançlara sahip olmamıza rağmen, asırlardır birlikte huzurla yaşayan toplumumuz, ‘Siyasi İkbal’ uğruna hunharca sabote edilme girişimleriyle sürekli taciz ediliyor.

                Geçmiş Yüzyıllara bakacak olursak, “engizisyon mahkemeleri” kurarak, “cadı avı” adı altında yobaz ve bağnaz bir hale bürünen Avrupa’yı hatırlayalım. Bir kadın ya da bir çocuk farklı göründüğü için, meydanlarda bazen asılarak, bazen de yakılarak idam edildi. Bu çağlarda Avrupa, Dünya’nın en geri kalmış Kıtası haline gelmişti. Yani bağnazlık, yobazlık ve cehaletin bir araya gelmesi, o yarım adadaki bütün insanları adeta kasıp kavurmuştu. Bunun en büyük sorumluları ise “Din Tüccarlığı” yapan Kiliseler ve bağlı oldukları Vatikan’dı. Öyle bir güçleri vardı ki, Avrupa’daki herhangi bir Kral Vatikan tarafından onaylanmaz veya isteklerini karşılamazsa eğer tahtından olabilir, sürülebilir ve hatta “Aforoz” ilan edilip öldürülmesine kadar karar verilebilirdi. Buna da bir örnek verecek olursak, İngiltere Kralı 8.Henry tarafından 16.Yüzyılda (O dönem ki adı Katolik Roma Kilisesi) Vatikan’dan ayrılma kararı almış ve bu yüzden Kral “Aforoz” ilan edilmişti.

                Peki, o dönemde İslam Ülkeleri ne haldeydi?

                Hak üzerine kurulan bir düzen hâkimdi. İlim, irfan ve teknoloji dönemin Dünyasının en ileri düzeyindeydi. İnsanlar adaletle yönetilir, batıla hiçbir şekilde tamah edilmezdi. Din üzerinden tüccarlık yapmaya çalışan sapkınlara ise gereken ceza verilir, toplumun içine nifak tohumları ekilmesine izin verilmezdi. O dönemde insanlar özellikle Türk Devletlerinin topraklarında yaşamaktan hep memnun olmuştu. Bunun sebebi ise kendi inançları ne olursa olsun, bunu özgürce yaşayabilmeleri olmuştur. Dönemin diğer Devletleri ve Milletleri bunu yapmadı, biz yaptık ta ne oldu derseniz, Devletimiz “Cihan” Devleti oldu. İstanbul’un fethinde o ihtişamlı ve yıkılamaz denilen surları, Yahudi bir ustanın döktüğü toplarla yıkıp geçtik. Bir çağ kapandı, yeni bir çağ açıldı. Hatta bunun ardından tarihe geçen, Papa tarafından Cennet mekân Fatih Sultan Mehmet Han’a, “Hristiyan ol, seni dünyanın imparatoru yapayım.” yazılı mektupla teklif geldi. Fatih’ten ise bu teklife karşın, “Müslüman ol, seni Şeyhülislam yapayım.” cevabı verildi. 19.Yüzyılın başında ise her yandan ihanete uğrayan ve güçsüz kalarak bu özelliklerini kaybeden Osmanlı İmparatorluğumuz, bunun bedelini yıkılarak ödedi.

                Şimdi dönelim günümüze.

                Şu an o zamanların maalesef tam tersi bir düzen hâkim olmuş durumda. Her yerde Hak Din İslamiyet’le zerre alakası olmayan terör örgütleri, tarikatlar, oluşumlar, çete hatta mafya tarzı yapılanmalardan daha zalim insanlar, kendisine “Âlim” diyen, ancak sapıklık ve sapkınlıkları ile sürekli gündeme gelen “Şeyhler” gün geçtikçe daha da çoğalarak sayılarını arttırmaya devam ediyor.

                Elbette sadece Yüce Mevlâ’mın rızası için, bu uğurda ömrünü vakfeden, iman eden, ilim sahibi inançlı insanlarımızı tenzih ederim.

                Bakın İslam Ülkelerine. Bakın kendi yaşadığımız Ülkemize. Daha 4 yıl evvel 15 Temmuz 2016 tarihinde hain bir girişim oldu. Amerika Birleşik Devletleri’nin Resmi Kurumu olan, Merkezi istihbarat Teşkilatı yani uluslararası bilenen adıyla “CIA” (Central Intelligence Agency) tarafından kurulan bir cemaat örgütü, hepimizin canına kast etti.

                FETÖ yani Fethullahçı Terör Örgütü nasıl Devletimizi bu kadar sarabildi?

                Hak Dinimizin tüccarlığını yaparak.

                Ben Türk Milletinin, Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜNDE dediği gibi, Zeki olduğunu görüyorum, biliyorum ve inanıyorum.

                Aklımız o kadar önemli ki düşünün, aklınız yoksa ne bu dünyada nede ahir dünyada yaptığınız hiçbir şeyin hesabını vermiyorsunuz.

                Ne yapacağız? Aklımızı kullanacağız.

                7 Kıtaya hükmeden Osmanlı İmparatorluğunu parçalayıp, yıkıma sürükleyen sistem ve oluşumlar, bugünde Türkiye Cumhuriyetini parçalayabilmek için çaba göstermektedir. Bizim Vatanımızın hudutları içerisinde bulunan insanlarımızın çeşitliliğinin tek anlamı vardır, o da zenginliktir.

                Kanunlara, toplum kurallarına, ahlaki nezakete, Kutsal değerlere ve insan haklarına kast etmeyen her insan, Türk Milletini oluşturan birer değerdir. Bu değerleri de hiçbir şahsi ve siyasi menfaat uğruna heba etmeye de kimsenin rıza göstereceğini sanmam. Etnik kökenler, dini inançlar ve Milli değerler üzerinden suni gündem oluşturup, yalan arenası olan siyasete sürekli dâhil ederek kimse bir şey kazanamaz. Hele hele, dini değerler üzerinden sürekli TEKERRÜR edilen tartışmalar, bundan nemalanmaya çalışan kesimlere fayda değil, zarar verir!.

Yazıma, Korona illetinin her gün hayatını elinden aldığı insanları anarak son vermek istiyorum.

                Yüce Mevla’m hayatını kaybedenlere Rahmet, hastanede tedavi olanlara ise tez zamanda şifa nasip eylesin inşallah…

NELER SÖYLENDİ?
@
NAMAZ VAKİTLERİ
PUAN DURUMU
  • Süper LigOP
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA
sanalbasin.com üyesidir