Tecrübesizliğimdendir muhtemelen…
Sizin kadar bir şey bilmediğimden, siyasi olayları kavrayamadığımdandır…
Çünkü her zaman her şeyin en iyisini siz bildiniz.
Biz gençler olarak anlamadık, kavrayamadık…
Tepki göstermemiz gereken zamanda tepki göstermedik, göstermememiz gereken zamanda ise en gür sesle meydanlarda olduk.
Seçim sürecine girdiğimiz zamandan itibaren, yine aşina olduğumuz kavgalarınızı etmeye başladınız.
Her biriniz ayrı bir köşeden, “O öyle olmamalı, bu böyle olmamalı.” demeye başladınız.
Nitekim bu yazımdan önce Sivas Kızılırmak Gazetesinin 25 Mart sayısında, Sivas Alperen Ocakları’ndan bir kardeşiniz olarak kavgalarınızın bize zarar vermekten başka bir işe yaramadığını, sadece kendi içimizde birbirimizi bitirdiğimizi anlatmaya çalışmıştım…
Okuyacağınızı, hak vereceğinizi ve küçük bir ihtimal de olsa bazı şeyleri değiştirebileceğimizi düşünmüştüm…
Ama görüyorum ki ya okumadınız, ya da ciddiye almadınız…
Artık duygusal düşünmekten ziyade, biraz realist bakmamız gerektiğini düşünüyorum…
14 yıl oldu… Muhsin Başkan’ı Keş Dağında bıraktık…
Hala da bulamadık…
Katilleri bulup hesap sormayı bir kenara bırakalım, bir suikast davası bile açamadık! Devletimizin büyüklerini suikast olduğuna zar zor inandırdık…
Meydanlarda “Muhsin Yazıcıoğlu’nun katillerini bulun!” dediğimizde ortalığı karıştırıyor olduk.
Daha nelerle itham edildik, saymakla bitmez…
Bütün bunlara rağmen, elimize hiçbir şey geçmedi.
Bir arpa boyu yol alamadık, alamadığımız gibi, şu bitmek bilmeyen küskünlükleriniz yüzünden sürekli geriye gittik.
Bölündükçe bölündük, bin parçaya ayrıldık…
Ve şimdi geldiğimiz noktada, Sivas’ta, Muhsin Yazıcıoğlu’nun şehrinde, Büyük Birlik Partisi’nin vekil çıkarmasını tartışıyoruz…
Bunu hiç konuşmamız gerekirken, Muhsin Başkan’ın kara sevdam dediği Sivas’ta Büyük Birlik Partisi’nin 5-0 yapması gerekirken, bir tane vekil çıkarmasını tartışmak nedir Allah aşkına? Muhsin Yazıcıoğlu yaşarken göstermediğiniz vefayı, onu kaybettikten sonra, bize emanet ettiği adama, bize emanet ettiği partiye gösteremeyecek miyiz? Bunun Cumhurbaşkanlığı seçimiyle, Cumhur İttifakı’yla, Millet İttifakı’yla ne alakası var? Lütfen, artık bırakın şu kavgayı…
El birliğiyle Muhsin’in adamlarının da bir şeyler başarabildiğini gösterelim…
Kendi logosuyla, kendi amblemiyle girdiğimiz bu seçimde Sivas’ta, hareketin Ergenekon’unda bir başarı elde edelim, ve küllerimizden yeniden doğalım…
Bu başarımızı daha sonra yerel seçimlere, ve bundan sonraki genel seçimlere yansıtalım…