https://www.sivaskizilirmak.net/files/uploads/user/e3fd458d02cc75934dd2c30f896ff698-05dcad467bce9468a546.jpg
Fikri Pınarlı

KİM DOST KİM DÜŞMAN

14-10-2023 10:25

Son günlerde terör devleti İsrail'in Gazzeyi bombalamasıyla ilgili bir çok yorum yapılmakta.Öncelikle sözlerime çocuk katili İsrail'i şiddetle kınayarak başlıyorum. 
Olayın tarihsel boyutunu şimdilik bir yana bırakarak günümüzde kim kime neden destek veriyor bunu irdelemeye çalışacağım. 
Geçtiğimiz günlerde hamasa bağlı El-kassam tugaylarının İsraile roketlerle saldırması sonucu başlayan Filistin-İsrail savaşında dünya adeta ikiye bölündü. 
Bu bölünmüşlük o kadar keskin oldu ki bir millet iki Devlet denilen Türkiye ve Azerbaycan bile bu noktada ayrı saflara savruldu. 
Tabi ki bu durumu iki kısımda değerlendirmek gerek yani devletlerin olaya bakışı ve halkların olaya bakışı farklı olabiliyor.
Halklar masumiyet karinesi acısından bakarak Filistin halkının uzun yıllardır zulüm görmesinden dolayı Filistin halkını desteklerken devletler ise Yahudi İsrail devletinin arkasında,başta Amerika ve Avrupa devletlerinin olduğu gerçeği ile konjonktürel olarak olaya yaklaşıyor. 
Öyleki sözde islam ülkelerinin bir kısmı bile B.a.e gibi Azerbaycan gibi İsraili desteklerken "Devletlerin dostluğu olmaz çıkarları olur." Sözünün vücut bulmuş halini gözler önüne sergiliyorlar.
Örneğin Azerbaycan Ermenistan savaşında Azerbaycanı destekleyen ülkelerden birisi de İsraildi sebebi ise cok açık Azeri petrol ve doğalgazı için yapılan anlaşmalardı. 
Şimdi ise Azerbaycan İsrailden yana tutum sergiliyor Bae gibi arap ülkeleri ise başta Amerika Emperyalizmi'nin uşaklığını yaptıkları için İsrail'i destekliyor bunlar aslında devletlerin çıkar politikaları bağlamında anlaşılabilir bir durumdur. 
Peki yıllarca Filistin davasının neredeyse tek savunucusu olan Türkiye'ye karşı Filistin lideri Mahmut Abbasın tutumunu neyle izah edip nereye konuşlandıracağız.
Örneğin Kıbrıs meselesinde Rum tezlerini savunmasını, mavi vatanda Türkiye karşıtı forumlara katılarak yunan tezlerini savunmasını ,Çine giderek Doğu Türkistan konusunu insan hakları bağlamından koparıp terör meselesi gibi gösterip Çin'e destek açıklaması ve Ermenistan'a giderek sözde soykırım anıtını ziyaret etmesi gibi bu ne perhiz ne lahana turşusu dedirtecek bir sürü örnekle dolu.
Bu türden davranışlar Filistin davasını hep kendi davası gibi gören başta kudüs ve mescid-i aksa olmak üzere mukaddes beldeleri Ayasofya ile müsavi gören Türk halkında derin hayal kırıklıklarına yol açmaktadır. 
Maalesef görünen o dur ki Çeçenistan'da ki rus ajanı Kadirov örneği Filistin de Mahmut abbas örneği ile bagdaşmaktadır. 
İkisinin de gerçekte halklarına ve vatanlarına hizmet etmediklerini düşünüyorum. 
Halkımızın da Devlet otoritesi ile halklara bakışının değişmesi gerektiğini düşünüyorum. 
Elbetteki mazluma kol kanat gerelim destek verelim ama bunu sadece ümmetçi bir anlayışla yapmaya da karşıyım Doğu Türkistan da yıllardır uygulanan insanlık dışı zulmü görmeyen sessiz kalanların şimdi Filistin konusunda goygoyculuk yapmalarını da samimi bulmuyorum. 
Özellikle cihada çağıran hocaefendileri önden buyurmaya  önce Doğu Türkistan da ki soydaşlarınızı kurtarmaya davet ediyorum.
Mazluma bile çifte standartla yaklaşmak samimi değildir zaman öyle bir zaman olmuş ki kim dost kim düşman belli değil..
 

Neler Söylendi?
sanalbasin.com üyesidir