Emeklilik özelde ya da kamuda çalışan veyahut kendi işini yapan ve devlete sosyal güvenlik primi ödeyen her yurttaşın hem yasal hakkı hemde hayalidir.
Emeklilik yaşı ile ilgili farklı ülkelerde farklı uygulamalar bulunmaktadır.
Burada ki mantık bir emekliye üç çalışan düşmesidir böylelikle sistem kendini idame ettirebilmektedir.
Ülkemizde ise bu konuda da bir çok konuda olduğu gibi oturmuş bir sistem yoktur.
99 öncesinde 37-38 yaşlarında emekli olanlar olmakla beraber 8 Eylül 99 da çıkan bir yasayla bu sınır erkeklerde 60 kadınlarda ise 58 yaşına çıkarıldı. Lakin anayasa mahkemesi bu yasayı adil bulmayarak yeniden düzenlenmesini istedi ve kısmi iyileştirmelerle 2002 yılında tekrar hayata geçti bu durum eyt dediğimiz emeklilikte yaşa takılanlar diye bilinen milyonlarca insanımızda bir hak kaybına yol açtı .
Daha sonra 2008 yılında bu yasada yeniden bir düzenleme yapılarak bu sınır 65 e kadar yükseltildi.
Milyonlarca insan prim gün sayılarını ve 25 yıllık sigortalılık sürelerini tamamladıkları halde 60 yaşını beklemek zorunda kaldılar.
Mevcut hükümet bütün taleplere baskılara rağmen eyt konusunda bir adım atmayacağını belirtmesine rağmen 14 Mayıs seçimleri öncesinde bu gruba özel bir çalışma yaparak bu mağduriyetin giderilmesi noktasında bir adım attı.
Adım atmasına attı ama bir çok konuda olduğu gibi yine yarım yamalak bir çalışmayla detaya inmeden alel acele bu konuyu bir seçim yatırımına dönüştürerek çözme yoluna gitti ve bu defada yeni mağduriyetlerin önünü açmış oldu.
Burada 8 Eylül 99 da sgk kaydı olanlar emekli olurken 9 Eylül 99 da işe girenler erkelerde 17 yıl kadınlarda ise 20 yıla kadar geç emekliliğe neden oldu.
Bu son derece adaletsiz bir uygulamaya dönüştü.
Yani akranlar arasında psikolojik bir yıkım, sosyolojik bir yara, demokratik olmayan bir uygulamaya dönüştü.
Türkiye'nin yaşam standartı ve şartları belli 65 yaşında emeklilik mezarda emeklilik demektir.
Bir güne 17 yıl 20 yıl bekle demek ne insani ne vicdanı ne de ahlâki değildir.
Ayrıca bağkur ve ssk'lılar arasında da adaletsiz bir prim gün sayısı bulunuyor zira ssk'lı biri 7200 günle emekli olabilirken bağkurlu lar hem primlerini kendisi ödüyor hem yaninda bir kaç kişi çalıştırarak isdihdama katkı sağlıyor ve yanında çalıştırdığı elemanından 1800 gün fazla prim ödeyerek emekli olabiliyor bu da gerçekten büyük bir adaletsizlik.
Bu konuda emeklilikte adalet arayanlar ve buna benzer isimlerde bir çok dernekler kurulmuş ve milyonlarca insana hak arama noktasında öncülük etmektedirler.
Bu derneklerden bazıları eyt deki gibi eşit ve derhal bir emekliliği savunurken bazıları ise kademeli emekliliği savunmaktadır.
Sonuç itibarı ile her dernek haklı bir ortak noktada buluşmaktadır ki o da bu emeklilik sistemi asla adil değildir ve ortak sloganları ise mezarda emeklilik istemiyoruz !
