https://www.sivaskizilirmak.net/files/uploads/user/7684e5225ab986f6b32ed950eec5621d-56a1589789731bdf0f79.jpg
İsmail YILDIRIM

SİYASİ PARTİLERİN CANI CAN DA MUHTARLARIN CANI PATLICAN MI?

27-02-2024 00:06

Merhaba değerli okurlarım,

Daha önceleri pek konu edilmemiş bir meseleyi biraz farklı yönleriyle anlatmaya çalışacağım. Yerel seçimlere bir ay gibi bir süre kaldı. Siyasi partiler Belediye Başkan Adaylarını, Belediye Meclis Üye adaylarıyla İl Genel Meclisi üye adaylarının listelerini seçim kurullarına teslim ettiler. Seçimler için propaganda çalışmaları şiddetini artırarak devam edecektir. Olağanüstü bir durum yaşanmadığı takdirde her 5 yılda bir yenilenen yerel seçimlerden biri 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak. 

Seçimler demokrasinin bir gereği olarak halkın önüne sunulurken ‘’halk bu seçimlerin neresinde ne kadar var’’ sorusu aklıma gelmiyor değil. Demokrasi denilince en yaygın ve kesin tanım olarak ‘’Halkın refah seviyesinin korunması amacıyla toplumdaki her bireyin aynı eşitliğe sahip olma hakkıdır’’ diyebiliriz. Bu bağlamda demokrasinin Ülkemizde ne kadar uygulanabilir olduğu konusunu bir ara yine yazılarımda konu edeceğim. Bu gün yazımda; demokrasinin işletilişi ile ilgili halkın önüne 5 yılda bir konulan sandık için Devlet bütçesinden Partilere yapılan maddi yardımlarla ilgili olacak. Bu konuda aklımıza takılan sorular var. Önce hangi sorular aklımıza takılmış bir bakalım.

Siyasi partilere neden yardım yapılır?

Partilere Hazineden ne kadar yardım yapılıyor ve bu yardımlar ne zaman başladı?

Maddi yardım alan partiler gerçekten yardıma muhtaç partiler mi? 

Seçim yardımları neden her partiye yapılmıyor? 

Hazineden alınan bu kadar parayı Partiler nereye harcıyor?

Partilere yapılan yardımlar kesilirse demokrasimiz zede alır mı? 

Seçim yardımları hususunda vatandaş ne diyor? 

 

 İlk önce partilere neden yardım yapılır? Seçim yardımının elbette bir ya da daha fazla amacı vardır. Demokraside siyasi partiler vazgeçilmez unsurlardır. Siyasi partilerin faaliyetlerine katkıda bulunmak, seçim kampanyalarında destek olmak, seçmenlerle bir şekilde iletişime geçmek ve iletişimi güçlendirmek, siyasi rekabeti artırmak ve daha önemlisi siyasi yolsuzlukları önlemek için 1965 yılından beri seçim yardımları yapılır.

 Siyasi partilere seçim yardımı yapılması hususu seçim kanununda düzenlenmiştir. Bu kanuna göre son milletvekili genel seçimlerinde ülke barajını aşan siyasi partilere ‘’her yıl’’ hazineden ödenmek üzere devlet yardımı yapılır. Belirlenen devlet yardımı tutarı barajı aşan partilere oy sayılarına göre paylaştırılır. 

Seçim yardımları, seçim yapılacak yıllarda daha fazla olmaktadır. Yerel seçimlerin olduğu yıllarda normal tutarın 2 (iki) katı, milletvekili seçimlerinde ise 3 (üç) katı yardım yapılır. 2024 yılı bütçesine göre, siyasi partiler toplamda 6,7 milyar Lira seçim yardımını 2 (iki) taksit şeklinde aldılar. Yardımdan en fazla payı Adalet Kalkınma Partisi ve sırasıyla azalarak, Cumhuriyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, İyi Parti, Yeşil Sol Parti almış olacak. Seçim Yardımı alan Siyasi Partiler, iktidarda olan parti ve mecliste grubu bulunan genel seçimlerde %7 ülke seçim barajını aşan partilerden oluşmaktadır.  

Ülke barajını aşmış her siyasi partinin genel merkezi ve taşra teşkilatları mevcuttur. Bünyelerinde gönüllü veya ücretli çalışan personel barındırırlar. Hazine yardımı alamayan Siyasi Partilerde de benzer teşkilat yapısı ve giderler olmasına karşın onlar siyaseti kendi imkânlarıyla oluşturdukları bütçelerle yapmaktadır. Bu şartlarda Seçim yardımı almayı hak edecek barajı aşamayan partilerle seçim yardımı alan partiler nasıl eşit şartlarda seçime girmiş olacaklar? Bu bana göre Demokrasi adına çok ciddi bir problemdir.

Her seçim öncesinde Siyasi partilere milletvekilliği, belediye başkanlığı, belediye meclisi üyeliği, il genel meclisi üyeliği için aday adayı olanlar müracaat ettikleri siyasi partilere azımsanmayacak miktarlarda başvuru ücreti, bağış gibi adı her neyse bir sürü para öderler. Bu da demek oluyor ki doğal olarak her aday kendi çapında bütçesini oluşturmak zorundadır. Ayrıca seçim kampanyalarında ve ya durağan zamanda siyasi partilere her türlü kişi ve kesimden bağışlar, yardımlar kabul edilir. 

Eski bir siyasetçi ayrıca siyaset bilimi ve kamu yönetimi tahsili yapmış biri olarak biliyorum ki seçim kampanyaları için ciddi masraflar yapılır. Seçim kampanyalarına ayrılmış bütçesi olmayan adaylar listelerde seçilebilecek yerlere konulmazlar. Adaylar tespit edilirken adayın yetkinliği, siyasi geçmişi, sosyal çevresi ve bütçesi gibi kriterleri değerlendirilerek listelerde sıralama yapılır.  

Genel ve yerel seçimlerde demokrasinin gereği olarak yazdığımız sebeplerden dolayı hazine yardımı alan siyasi partilere bütçeden ciddi paralar aktarılırken yine mahalli seçimlerde muhtar adayları ve azaları için neden seçim yardımı yapılmaz. Muhtar adayları seçim kampanyası yapmıyor mu? Demokratik seçim eşitliği bunun neresinde. Şayet muhtar adayları ve ülke barajını aşamayan siyasi partiler ve bağımsız adaylar kendi seçim bütçelerini kendileri karşılıyorsa, fevkalade barajı aşan siyasi partiler de karşılayabilir. 

Seçim kampanyaları sırasında bir sürü çevre ve insan sağlığına zarar verecek gürültü ve atık da meydana çıkmaktadır. Kampanya masrafları aşağı çekilirse daha mütevazı propaganda araçlarıyla seçmene seslerini duyurabilirler. Kitle iletişim araçları 1965 yılından bu güne çok yol kat etti. Artık eski dönemlerin propaganda araçlarının yerini yenileri aldı ve seçmene ulaşmak için çok daha kolay ve etkili hale geldi. Çağ değişti ama seçim yardımı geleneği değişmedi. Ülkemizde hem seçmen profili hem kitle iletişim araçları, hem propaganda yöntemleri, hem yönetim biçimi değişmiştir. 1960’lı yıllar da okuryazar nüfusun kıt olduğu dönemden çıkılarak, üniversite okumayan kalmamış bir nesil oluştu. 60 sene önce çıkarılmış bir seçim yardımı konusu artık güncellenerek kaldırılması gerekmektedir. 

Ülke ekonomisinin zorda olduğu bu dönemde bile seçim yardımından vazgeçilmedi maalesef. Emekliye bayram ikramiyesi adı altında verilecek olan parayı konuşuyorlar. İçinde bulunduğumuz enflasyonlu dönemde bir siyasetçinin bir öğün yemek parası kadar küçük rakam olan Üç Bin Lirayı meydanlarda, Seçim propaganda malzemesi olarak kullanan gerek iktidar partisi gerekse muhalefet partileri seçim yardımı adı altında aldıkları milyarları hiç konuşmuyorlar.  

 Sokakta ki insanlarla konuştuğumda; partilere yapılan seçim yardımlarından rahatsız olduklarını vurguluyorlar. Siyasi partilere yapılan seçim yardımları sadece üç beş parti haricinde kimseye bir fayda sağlamazken demokrasinin eşitlik ilkesiyle de uyuşmamaktadır. 2024 yılının Ocak ayı itibariyle 135 siyasi parti etkin olarak mevcudiyetini korumaktadır. Demek oluyor ki 130 parti kendi imkanlarıyla siyaset yapıyor. 

 Vatandaşın ortak görüşü seçim yardımlarının kaldırılması yönündedir. Partilere yapılan Seçim yardımlarının kaldırılmasıyla hem demokrasiyi daha etkin kullanmış hem de partiler arası eşitliği sağlamış oluruz.

Eşit şartlarda girilen seçim yarışı sonucunda, demokrasimiz rahatlamış. Hazinemizin kasasından da para çıkmamış olacaktır. Yeni geliştirilecek seçim kampanyalarında İnsan ve Çevre sağlığına duyarlı propaganda yolları tespit edilerek ekonomik olarak daha küçük bütçelerle seçimlere gidilmiş olacaktır. 

Bir sonra ki yazımda demokrasi nedir, dünya ve ülkemizde uygulanan seçim yöntemleri gibi konulardan bahsedeceğim. 

Yine yeniden buluşmak dileğiyle A

llah’a Emanet olun

Neler Söylendi?

Ahmet Torun

İsmail bey yıllardır halkın ve yardım alamayan siyasi partilerin dilinden düşmeyen bir konuyu kaleme almışsın.

Bu konu milletvekillerinin mecliste vekil ve vekil emeklilerinin özlük hakları ve maaşlarını içeren kanun gibi ful katılım ful onayla geçiyor .Hani güzel bir kelamı kibar varya demokrasiyi severim ancak ben kazanıyorsam yoksa demokrasi ve eşitlik sözde. 3 ay önce
sanalbasin.com üyesidir