Bugünlerde beni uzun zamandır derinden üzen bir konu tekrar gündemde. Çocukken avazımız çıktığı kadar, haykırarak ve heyecan duyarak okuduğumuz “Andımız” bildiğiniz üzere, “Çözüm süreci” şartlarından biri olduğu için kaldırılmıştı. Peki, terör örgütü ve zihniyeti neden “Andımız kaldırılsın” şartını öne sürdü? Adı üstünde terörist olan bu şeref yoksunlarını bir noktada anlama şansımız var. Ancak Hükümet bunu nasıl oldu da kabul etti? Gerçi o süreçte hepimizin kanını donduran pek çok hata yapıldı. Fakat “çözüm süreci” bitti, “Andımız” sorunu bitmedi.
ANDIMIZ
“Türküm, doğruyum, çalışkanım.
İlkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.
Ey Büyük ATATÜRK!;
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım, TÜRK varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türküm diyene!”
Türk Milletinin Andı ancak bu kadar güzel olabilir.
Şimdi, Milletimizi, Türklüğümüzü sevmeyip, Hak dinimize olan inancımızı istemeyen, Andımıza karşı gelenlerin ne düşündüklerini, hangi duyguda olduklarını ve neden karşı çıktıklarını anlamaya çalışalım. Kısaca empati yapalım.
Türklüğümüzden mi nefret ediyorsunuz yoksa doğruluktan ve çalışkanlıktan mı?
Küçüklerimizi korumayı, büyükleri saymayı, yurdumuzu ve milletimizi kendimizden bile çok sevebilmek sizin için çok kötü bir şey mi?
Yükselmeyi ve ileri gitmeyi hedeflemek mi sizi rahatsız mı ediyor?
Atatürk’e düşman olmanızdan dolayı mı ona seslenmek ve anmak size göre yanlış?
Yoksa Atamızın açtığı yolda, gösterdiği hedefe durmadan yürüyeceğine ant içen bir gençlik mi sizi korkutan?
Varlığımızı TÜRK varlığına armağan etmekten daha onurlu ve şerefli ne olabilir bu fani dünyada?
Ne mutlu Türküm demeyi, Türk gençliğine ve istikbali olan çocuklara çok mu gördünüz?
Bu değerlere sahip olamayan insanların DANIŞTAY üyesi olmasına mı üzüleyim?
Yoksa bunları oraya atayıp, bu kararı almalarını emreden zavallıların haline mi üzüleyim?
Bilemedim!
Tarih boyunca Türk Milletini yok etmeye, devşirmeye, dağıtmaya ve hatta yok etmeye çalışan pek çok güruh olmuştur. Ancak hiç biri Yüce Rabbimin izni ile bu amacına ulaşamamıştır! Yine ulaşamayacaktır! İnanıyorum ki, Türk evlatları bir gün ANDIMIZI tekrar, gür bir sesle okuyacaktır. İşte o gün bilin ki güzel günler başladı demektir. Devletimiz ve Milletimiz omuz omuza olduğu sürece, hiçbir karanlık oluşumun insan suretinde ki uşakları, piyonları, hizmetkârları ve köpekleri başarılı olamayacaktır.
Alman, Almandır. Fransız, Fransız’dır. İspanyol, İspanyol’dur. İngiliz, İngiliz’dir. Arap, Arap’tır.
Bizim milletimizin kimliği de Türk’tür. Bunu ortadan kaldırmaya değil çapsız siyasiler, bütün insanlık bir araya gelse gücü yetmez!
Bu böyle biline…