HARA

AYDIN DELİKTAŞ

13-05-2022 09:17

Gazeteciliğe başladığım ilk yıllardı. Şeker Fabrikası talepleri alevlenmiş, herkes fabrika yeri önermek için sıraya girmişti. Ancak kimse diğerinin işaret ettiği yeri beğenmemekte ısrarcıydı.

 

Ziraat Odası Başkanı rahmetli Ahmet Ataman’ın önderliğinde kendimizi haraların önünde bulduk. “İpe un sermeyin, yokuşa sürmeyin, işte size yer” diyordu. Haraların depo olarak kullanılmasını, fabrikanın da yanına inşa edilmesini istiyordu. Yanılmıyorsam binaların tahsisi de yapılmıştı.

 

Kimsenin ne olacağını bilmediği haraların, şeker fabrikası alanı olarak kullanılmasına akl-ı kâmillerin gönlü razı olmadı.

 

Rahmetli Nusret Akça at meraklısıydı. Çiftliğinde at beslerdi ve at binerdi. 1992 yılında Türkiye Jokey Kulübünün Sivas şubesini açtı. Açılışını Vali Ahmet Karabilgin’e yaptırdığı Jokey kulübü lokalinde, haraların yarış atı beslenebilir hale dönüştürülmesini, yanına da hipodrom yapılmasını talep etti.

 

Vali Ahmet Karabilgin, gazetecileri işaret edip, “Kamuoyu oluşturun, siyasi destek bulalım” dedi.

 

O dönem uydu yayınlarının bile izlenemediği Sivas’ta, “Her derdimiz bitti, işimiz at yarışına kaldı” zihniyeti ağır bastığı için oluşturduğumuz kamuoyu kadük kaldı. Siyasi yapı gereği Ankara’da da karşılığını bulmadı.

 

Aradan yıllar geçti.

 

Havaalanı yenilenip şehirden bu yöne trafik artınca gidip gelenlerin gözü doğal olarak haralara daha çok takılmaya başladı.

 

Vali Hasan Canpolat, 2023 Vizyon Projeleri adı altında Sivas’ın çehresini değiştirecek on beş projeyi kamuoyu ile paylaştı. İçinde en önemlilerinden biri haralardı. Buna göre haralar eski hüviyetine kavuşturulacak, yeni ek tesislerle Sivas’ta binicilik sporuna ev sahipliği yapacak ve at yarışlarının yapılabileceği alanlar oluşturulacaktı. Sosyal donatılarla günlük vakit geçirilebilecek tesise dönüşecekti. Binalar, tahsis edilmiş olan kurumlardan geri alınamadığı için projeye başlanamadı.

 

Hipodrom talepleri bu dönem yeniden yükselse de siyaseten karşılığını bulmadı.

 

Sonraki yıllarda görmezden gelenler olduğu kadar, kafasında farklı projeler oluşturan valiler de oldu. Seçim dönemlerinde de siyasilere akıbeti en çok sorulan alan haralardı.

 

Şehirde söz sahibi zihniyetler değiştikçe taleplerin şekli de değişir oldu.

 

“İkinci Üniversite alanı olsun, yeni şehirler arası terminal binası yapılsın, örnek hayvancılık ve besicilik tesisleri kurulsun, bazı kamu binaları için alan olsun, TOKİ’ye ucuz konut alanı olarak

açılsın, Kütüphane buraya yapılsın” gibi teklifler bu şehirde yaşayan (ve maalesef) kanaat önderi kabul edilerek sözü dinlenenler tarafından dillendirildi.

 

Çok şükür ki, şimdi yerinde yeller esen eski Numune hastanesi binası gibi bir karambole getirilip tekliflere kurban edilmedi.

 

Son olarak Şehir Kültürünü Yayma ve Yaşatma Derneği haralar için aslına uygun restoresi için taleplerini yüksek sesle dillendirmeye başladı. Sık sık gündeme getirilen bu talep bölgenin en azından inşaat alanı olarak açılmasına engel teşkil etti.

 

Bir sabah haralar bölgesinde sessiz sedasız bir çalışma başladı. Vali Salih Ayhan, yoğun çaba sarf ederek, kafa yorarak ve hatta risk alarak on sekiz yıl önce Hasan Canpolat döneminde hazırlanan projeyi çok daha ileriye taşıyarak yeni bir projeyle haralar bölgesinde ilk çalışmayı başlattı.

 

Kısa sürede ortaya çıkan eseri tek tek detayları ile anlatacak değilim. Muhtemelen bu şehirde yaşayan herkesin yolu bir gün oraya düşecek ve benim anlatırken eksik bırakabileceğim bu muhteşem alanı ve çalışmayı kendi gözleri ile görecek.

 

Daha bir kez bile gidip görmeden, hangi aşamalarda hangi zorlu engellerin aşıldığını merak etmeden, “Harcanan parayla fabrika yapılırdı”, “Kaynak nerden bulundu, nasıl harcandı”, “Köylere gidecek para buraya mı aktarıldı” dedikoduları ile yapılmış eseri bile yıpratmaya çalışanlar, kuşkusuz gün gelip buranın müdavimi olacak.

 

Bu şehirde, çok değerli valiler nice eserler vücuda getirdiler. İlginçtir, en çok çalışanlar, iş yapanlar, eser bırakanlar, her alanda bir adım daha ileri götürmek için kafa yoranlar saçma-salak eleştirilere, çirkin dedikodulara, vicdansız iftiralara maruz kaldılar. Şahsi taleplerine karşılık bulamayanlar, gece hayal kurup sabah komplo teorisi olarak ortaya atanlar, maaşını devletten alıp kendini devlet adamlarından üstün gören boş beyinler, valilerle, siyasilerle, kamu yöneticileri ile görüntü verebilmek için taklacılığın nirvanasını yaşayanlar; çalışan, iş yapan, emek harcayan, eser meydana getirenlerin yakalarına musallat oldular.

 

Sadece bir eserin otuz yılına şahit olduğum kısa tarihi geçmişini ve geldiği noktayı yazdım.

 

Yıldızdağı’nı, şehrin dört bir yanında açılan müzeleri, anı evlerini, direkt istihdama katkı sağlayan yatırımları, dillere destan 100. yıl kutlamaları, başka şehirlere gıpta ettiren festivalleri, her Sivasspor maçında minik kalplere yapılan muhteşem dokunuşları, delisiyle-velisiyle bu şehrin sakinlerinin ayrı ayrı kucaklanması…. Hepsini görmezden gelseniz bile tek başına Hamidiye Kültür Parkı, tek başına Yıldızdağı, tek başına müzeler, tek başına yatırımlar, Vali Salih Ayhan’ı hayırla yad etmemize yeter de artar bile…

 

Her dönem yaşadığımız gibi dün etrafında pervane olanlar bugünden yenisinin yanında yer bulabilmek için yıpratma çabasına başlayacaklar. Bu tiyatral döngü yıllar boyu sürdüğü gibi bundan sonra da sürüp gidecek.

 

Biz, ömrümüz yettikçe izlemeye devam edeceğiz…

 

Bin selam olsun bir çivi çakana…

 

Bin teşekkürler bir eser bırakabilene…

 

Bin hasret olsun bir adım öteye götürebileceklere…

 

Allah yolunu açık etsin ve yardımcısı olsun… Biz bıraktığı güzel eserleri ile her zaman hatırlamaya ve hayırla yad etmeye devam edeceğiz Vali Salih Ayhan’ı…

 

Eminim ki, O zaten hiç unutamayacak Sivas’ı ve Sivaslıları…

 

Sağlıkcakla kalın…

 

 

 

#Sivas, #Hamidiye, #ValiSalihAyhan, #Sivasspor

DİĞER YAZILARI BİR DOKUNUŞ 01-01-1970 03:00 GELENEK... 01-01-1970 03:00 NASIL İNSAN? 01-01-1970 03:00 EKİP… 01-01-1970 03:00 YAĞDIR MEVLAM SU! 01-01-1970 03:00 AHDE VEFA 01-01-1970 03:00 NASILDI O SÖZ? 01-01-1970 03:00 OMURGA 01-01-1970 03:00 FIRILDAK! 01-01-1970 03:00