İstanbul’a yakışır bir anıt

Muharrem KIZILKAYA

19-12-2022 10:29

Avrupa’da birçok ülkeye seyahat ettim. Dolaysıyla birçok başkentleri ve önemli büyük şehirleri yerinde görme fırsatım oldu.
Batı devletlerinde neredeyse her köyde, kasabada, şehirde uluslararası tanınmış veyahut UNESCO 
“ Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu “ tarafından dünya mirası olarak korunma altına alınmış, muhakkak bir yapı bulunmakta…

Her köyün, kasabanın, şehrin kültürel bir anıtı, müzesi, tarihi hafızası oluşturmuş bir yapı, bir heykel, bir mekânı; o beldenin öne çıkmış bir şahsiyeti ile alakalı bilgi, belge bir eser bulmanız mümkün.
 
Anlayacağınız batı tarihte önemli işler başarmış, kendi insanına çok kıymet değer vermekte.
Buda tabii vatandaşının ülkesine mensubiyetini, sorumluluğunu, vatandaşlık duygusunu geliştiriyor ve artırıyor.
 
Örneğin Paris’te Eyfel Kulesi, Notre Dame Katedrali, Lizbon’da Belem Kulesi, Sao Jorge Kalesi, Gulbenkyan Müzesi, İtalya’nın başkenti Roma’da Kolezyum, Pantheon, Vatikan… Bu örnekleri fazlasıyla çoğaltabiliriz.

An itibariyle İstanbul’dayım, gezerken aklıma geldi koca yaşayan bir şehir.
İnsanlık tarihinde önemli kararların alındığı bir şehir.

Bizim İstanbul’un bütün bu şehirlerden farklı ve ayrıştıran özellikleri bulunmaktadır. Bunları dikkate alırsak bugün maalesef İstanbul’u dünya kültür mirasında yerinin daha belirgin olması gerekirken; malesef durum içler acısı…

Tabii ki İstanbul’da da Roma dönemine, Osmanlı dönemine ait önemli tarihi eserler var. Ha bunlar yeterli mi ? Kanaatimce hayır. 
İnsanlığın tarihinde ciddi olaylara şahit olmuş önemli kararlar alındığı, İstanbul için büyük devletlerin emperyalist güçlerin sürekli gözdesi olmuş, birçok medeniyetlerin yaşadığı İstanbul’a yakışır ihtişamlı bir anıt yoktur.
 
Dünya tarihinde bir çığır açan, bir devri kapatıp Avrupa’da yeni bir çağın açılmasına sebep olan ecdadımızı simgeleyen bir anıt yoktur.
 
Yine aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğunun bitmesi ile yeni, modern, genç bir Türk Milletinin binlerce yıllık tarihinde adı Türk, kendi Türk; çağdaş, laik Cumhuriyet devletini kuran nesilleri temsilen dev bir anıt yoktur.
 
İstanbul’u yöneten kadrolara; belediyeden valiye her kimse buradan bir vatandaş olarak önerim var:
 
‘’ Ülkemize, İstanbul’a yakışır iki şahsiyetin dev anıtlarının İstanbul boğazına yapılmasını teklif ediyorum. “
 
Bu anıtlar öyle büyük olması gerekiyor ki; Karadeniz’den Rusya, Ukranya, Romanya gibi ülkeler; İstanbul’a onlarca kilometreden görmeleri gerekiyor.
Çanakkale Boğazından girince uluslararası gemiler bu büyük anıtı, aynı zamanda modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusunu ve Osmanlı imparatorluğunun o çağ açıp çağ kapatan muhteşem padişahını görsünler.
 
Bu iki şahsiyetten biri; doğudan gelip Osmanlı imparatorluğunu zirveye çıkartıp İstanbul ile taçlandırıyor… Fatih Sultan Mehmet…
 
Diğeri de batıdan gelip bugünkü Cumhuriyetimizi kurarak Türk milletini şereflendiriyor… Gazi Mustafa Kemal Atatürk…
 
Bu iki şahsiyet; biri doğudan, biri batıdan gelip, Fatih Sultan Mehmet İstanbul’un Asya tarafına, Gazi Mustafa Kemal Atatürk Avrupa yakasına olacak şekilde ve İstanbul’da kucaklaşıyorlar gibi bir silüet görüntüsü ile dev heykeller yapılmalı.
 
Bu iki yapıt heykel birçok amaçlı fonksiyonu da içre etmiş olur; düşmana korku, dosta güvence verir.
Aynı zamanda Cumhuriyet ile hala kavgalı Osmanlı hayranı olan genç nüfusu ve Osmanlı’ya iyi bakmayan Cumhuriyetçileri ortak bir noktada buluşturur.
Toplumsal barışa katkıda bulunarak, Türk tarihinde ortak paydalarda birleşmeyi sağlar.
 
Kalın sağlıcakla…
Muharrem Kızılkaya
Köln/Almanya

DİĞER YAZILARI Antisemitistim Fakat... 01-01-1970 03:00 MÜLTECİ 01-01-1970 03:00 Cumhurbaşkanı adayına tuzak 01-01-1970 03:00 Dış güçler 01-01-1970 03:00 PUTİN VE RUSYA 01-01-1970 03:00 Toplumsal Karabasan 01-01-1970 03:00 İzin gözlemlerim 01-01-1970 03:00 Gurbetçiler Almancılar 01-01-1970 03:00 Topluma kayıt olmak 01-01-1970 03:00 Sütü suya nasıl katıyorsunuz ? 01-01-1970 03:00 Gurbetten hikayeler 01-01-1970 03:00 Mahcubum Reis 01-01-1970 03:00