Toplumsal Karabasan

Muharrem KIZILKAYA

07-12-2021 15:33

Halk dilinde karabasan olarak tabir edilen bir uyku felci vardır.

Bu ilginç olay tıp terminolojisinde iplik seyirme hali veya paralize olmak diye geçer.

Bazı kişiler genellikle sabah uyandığında kendilerini hareket edemez halde bulurlar.

Kişinin bilinci yerinde olmasına rağmen hareket kabiliyeti yoktur.

Sanki kanımız donar, felç olmuş gibi olur kıpırdayamaz ve dayanmaz hale geliriz.

O an çaresiz kaldığımızdan korkuya kapılır, panikleriz. Karabasan, Azerbaycan’da hayalet kara basma diye bilinir.

Uyku felcinde beyin uyanır ama vücudumuz uyanmaz.

Normalde sabah uyandığımızda, uykuda düşük olan beyin dalgalarımız, yavaş yavaş yükselmeye başlar ve gevşek halde bulunan kaslarımız gerilir, böylece hareket kabiliyetimizi tekrar kazanırız.

 

 Uykumuz farklı evrelerden oluşur.

Rüyaların görüldüğü REM evresi denilen uykuda fizyolojik felç hali vardır.

İşte, bu evrede uyanıldığında, bilinç açık ama beden hareketsiz kalabilir.

Çünkü uykudaki halimiz, arka beyin kökünde bulunan Locus Coerolus ( uyu-uyan noktası ) tarafından kontrol edilir.

Uykuda kaslarımız gevşer, en hareketli, en dehşetli rüyaları görürken bile bedenimiz hareketsiz ve gevşek halde kalır.

 

Allah,Yaratıcı kudret, bir ihtimaldir ki; iç heyecanımızın kendi bedenimize zarar vermesini önlemek amacıyla beynin kontrolünü kendi iç dinamikleri ölçeğinde dengelemiştir.

Uykuda başımıza gelmesi muhtemel olumsuzlukları engellemek için irade gücümüzü o anda kısıtlamıştır.

Bu mucizevi mekanizma nedeniyle olsa gerek, rüyalarda korkudan veya sevinçten bağırmak isteriz fakat boğazımız sıkılıyormuş gibi bağıramayız.

Saldırı hallerinde dahi kendimizi savunmak isteriz ama elimizi kolumuzu kaldıramaz ve hareket edemeyiz. Yani rüyada gördüğümüz şeyler, fiziksel hareketlere döndüremeyiz.

Kısaca gözlerimiz hariç bedensel hareket yapamayız.

 

Tıpta bu durum, bilimsel olarak açıklanmış olmasına rağmen halkımız, karabasan hakkında farklı inançlara sahiptir.

 

Mesela, eğer kötü bir şey yaptıysanız karabasan basabilir.

Karabasan aslında cin veya şeytandır, uykuda sizi kıskıvrak yakaladıklarından, uyanırsınız ama hareket edemezsiniz.

 

İnanca göre bunlardan kaçıp kurtulmak mümkün değildir.

Uyku felci halini yaşayan kişiler, büyük bir korku ve paniğe kapıldıklarından herhangi bir şey düşünemez.

Halk arasında şayet, inandırıcı kesin bilimsel bir bilgi yoksa o olay, genellikle kültürel veya dini inançlarla ilişkilendirilebilir.

 

‘Toplumların hafızası yoktur, toplum düşünmez, toplum olayları yaşar’ derler. Toplum yaşadığı olaya akılcı ve mantıki bir açıklama bulamazsa, kendi inancı doğrultusunda; şeytanlar, cinler, karabasanlar, münafıklar, düşmanlar, canavarlar, teröristler, hainler gibi hayali unsurlar yaratabilir.

 

Bir çok batıl inanç böyle ortaya çıkmıştır.

 

Fakat bu hal, son yıllarda ülkemizde farklı bir boyut üzerinde yükseldikçe yükseliyor.

 

Özellikle son on yılda toplumumuz adeta toplumsal karabasan hali yaşıyor.

Ülkemizde en başta siyasi, ahlaki, hukuki, dini, sosyal, kültürel ve ekonomik düzen, darmadağın hale getirilirken, paramız sonbahar yaprağı gibi bir oyana bir bu yana savrulup yerlerde sürünürken, toplumun üzerine karabasan çökmüş gibi hiçbir şekilde hareket edemiyoruz.

 

İçinde bulunduğumuz durumun vehametini şaşkınlık ve endişe içerisinde izliyoruz.

Korkmamız gereken kötü bir şeylerin olduğunu görüyoruz, olaylar karşısında merakımız artıyor, olanlara bakıyor ama gördüklerimizden bir şey anlamıyoruz.

Her geçen gün boğazımızın daha da sıkıldığını hissediyoruz.

Nefes almamız zorlandıkça zorlanıyor. Bağırmak istiyoruz bağıramıyoruz.

Konuşmak istiyoruz sesimiz çıkmıyor.

Hareket etme idaremiz yok ! Toplum olarak uyku felci yaşıyor gibiyiz.

 

Ülke olarak Cumhuriyet kazanımlarını tek tek yedik bitirdik.

Hiç bir manevi değerimiz kalmadı; inanç dünyamızdan tutun örf, adet, tore, gelenek hepsini elimizden aldınız.

 

İktidarın bu israfçı, miras yemesinin yarın daha ağır bedelleri gelmeden, bütün bu değerlerimizi aldığınız ve içini boşalttığınız yetmediği gibi en son olarak da elimizden maddi değerimiz olan Türk paramızıda elimizden alıp bizi emperyalist, kapitalist sermayeye yem olarak attınız.

 

Millet olarak, toplum olarak gördüğümüz bu rüyadan, bu kabustan, bu narkozdan, onurumuzu, haysiyetimizi korumak için uyanmamız gerekiyor.

 

Allah Türklerin ruhunu almış, bedenleri kalmış.

 

Saygılarımla

Muharrem Kızılkaya

m.kizilkaya@web.de

DİĞER YAZILARI Antisemitistim Fakat... 01-01-1970 03:00 MÜLTECİ 01-01-1970 03:00 Cumhurbaşkanı adayına tuzak 01-01-1970 03:00 İstanbul’a yakışır bir anıt 01-01-1970 03:00 Dış güçler 01-01-1970 03:00 PUTİN VE RUSYA 01-01-1970 03:00 İzin gözlemlerim 01-01-1970 03:00 Gurbetçiler Almancılar 01-01-1970 03:00 Topluma kayıt olmak 01-01-1970 03:00 Sütü suya nasıl katıyorsunuz ? 01-01-1970 03:00 Gurbetten hikayeler 01-01-1970 03:00 Mahcubum Reis 01-01-1970 03:00