YİRMİBİRONBEŞ TRENİ

Ömer Haydar KARAKUŞ

14-01-2024 11:46

Şehrin tarihi tren garının sıcak bekleme salonunda açtı gözlerini, kolunu gri kalorifer peteğine dayadığından uyuşmuştu. Eliyle camın buğusunu silerek dışardaki saate baktı, yoğun yağan kar taneleri arasından seçebildiği kadarıyla vakit gece yarısını çoktan geçmişti. Kalkıp salonda bir kaç adım attı sessiz davranmaya çalışarak,treni bekleyen diğer yolcuları uyandırmak istemezdi. Bankosunda yorgun gözlerle oturan görevliye de bir kez daha sormak istemedi, zira akşam boyunca kaç kez sormuştu trenin ne zaman geleceğini. Kim bilir belki Erzurum istikametine giden doğu ekspresi yolcusu, belki batı istikametine, Ankara'ya gidecek olan bir yolcuydu. Emin olduğumuz tek şey, beklediği. 

Beklemek insanın yaptığı en garip eylemlerden birisi bence, yani hem gitmiyorsun, bir şey yapmıyorsun ama hem de zor. Sabırla da doğru orantılı olduğuna şüphe yok.

 

Yirmibironbeş Treni 3. Sezonunda Sivas Devlet Tiyatrosu'nda sahnelenmeye devam ediyor. Tek dekorlu, az kadrolu oyunlarda oyuncu performanslarının biraz daha önem kazandığı muhakkak. Bu yönüyle baktığımızda izleyicinin tüm dikkati; tren görevlisi, kadın yolcu ve erkek yolcu rollerini oynayan oyunculara odaklanıyor. Beklemenin ve sonucun değil sürecin önemli olduğu vurgusu eski metinlerden günümüze farklı şekil ve metaforlarla dile getirilmiştir. Bu yönüyle tren/ istasyon metaforu da yakın tarihli metinlerde sıkca kullanılır. Hatta bir çok dini içerikli eserlerde bile. Özetle eski çağ filozoflarından günümüze insana salık verilen en sık nasihat: "sabret". Belki bir trenin kalkmasına, belki bir derdinizin geçmesine. Bu yönüyle oyun metninin çok heyecan duyuracak şaşırtacak bir tarafı yok bence. Burada da gözlerimiz, oyuncu performanslarına ve yönetmen dokunuşlarına çevriliyor tekrar. Samimiyetle söyleyebilirim ki rejide Burcu Aksakal sahnede İsmail Tütüncü, Hülya Keli ve Samet Sünbül bu "sıkıcı" bekleme metaforunu izleyici için izlenir kılacak dokunuşları yapıp alkışı hak ediyorlar. Dekorun durağanlığı ve trenin geçeceği raylar bekleme hissini perçinliyor.

İstasyon Caddesi'ni turlarken garı da görmeden geçmeyeyim diyen tren sevenlerdenseniz, hayat sizi bunaltıp biraz farklı bir pencereden bakmak ve beklemeye bir başka açıdan bakmayı denemek isterseniz oyun biletleri hemen bir arka sokaktaki gişede.

Kim bilir belki bütün trenler kaçmamıştır hayatta.

İyi seyirler.

*Önemli not: Oyun kadrosundaki Emin Köksal Taşcıoğlu'nun oynadığı temsili izleme şansı bulamadığım için yazımda ismi geçmedi. Onun oynadığı bir temsili de izlemek dileğimdir.*

DİĞER YAZILARI Taraftarlık Konforu ya da Esja'nın Gülleri 01-01-1970 03:00 BİR ŞEHRİ ÖZLEMEK 01-01-1970 03:00 Bir Şehri Dolaşmak 01-01-1970 03:00 Komedide Paslaşmak 01-01-1970 03:00 KARACAOĞLAN NEDEN SUSTU? 01-01-1970 03:00 Beserek Dağı Ne Tarafa Düşer? 01-01-1970 03:00 QUASİMODO KALABİLMEK 01-01-1970 03:00 MASUMİYET KASIM SOĞUĞU VE BİNEK RENO 01-01-1970 03:00 PERDE TOZUNUN SESİ 01-01-1970 03:00