ADNANÎ

Doğan KAYA

28-12-2020 18:40

1959 yılında Kangal’ın Kızıldikme köyünde doğmuştur. Asıl adı Adnan Bekdemir’dir. İsa ve Hacer’in oğludur. İlkokulu, Kızıldikme Köyü İlkokulunda, orta ve lise öğrenimini Sivas’ta tamamlamıştır. Köyde sülâlesi Hacı İsaoğulları olarak bilinir. Askerlik hizmetini Denizli, Çanakkale, Gaziantep ve Hatay’da yapmıştır. 1984 yılında Cumhuriyet Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde memur olarak girmiş ve halen aynı yerde çalışmaktadır. Evli olup, iki erkek altı çocuk sahibidir. Şiire, ilkokul sıralarında ilgi duyan Adnan Bekdemir, bu dönemde öğretmeni Ali Şahin Canozan’ın çok etkisinde kalmış ve devamlı Âşık Murat Çobanoğlu’nun plaklarını dinlemiştir. Şiire 25 yaşından sonra başlamıştır. O şiire daha ziyade ülkesine ve Türk milletine olan sevgisi sebebiyle yönelmiştir. Şiirlerinde Adnanî mahlasını kullanmaktadır. Sazı ve irticali yoktur. Şiirlerini 2008 yılında Sivas İlinden Şair Dilinden adlı kitapta toplamıştır.    Kaynakça: Doğan Kaya Arşivi. / Adnan Bekdemir, Sivas İlinden Şair Dilinden, Sivas, 2008, 170 s.   Milenyum Çağı Evlat babasından bezmiş kaçıyor Vicdanı yitirmiş dehşet saçıyor Anne “İmdat” diye elin açıyor Milenyum çağına girdiğimizde   ABD bölgeye karakol açtı Bölgenin huzuru düzeni kaçtı Gözyaşı akıttı vahşeti saçtı Milenyum çağına girdiğimizde   İsrail sürekli roketler attı Barış istekleri masaya yattı Kin ve nefretine gözyaşı kattı Milenyum çağına girdiğimizde   İnan vicdanlara mühür vurulmuş Merhamet üstüne tahtlar kurulmuş Nefis galip gelmiş kalpler burulmuş Milenyum çağına girdiğimizde   Adnanî’yim Yâ Rab muhtacım sana Senin merhametin mazlumdan yana Mazlumun ahını koyma düşmana Milenyum çağına girdiğimizde   Selâm Merhaba demeden söylenen sözdür Yürekten söylersen samimi özdür Nefret buzlarını çözecek közdür İnsanın dilinden düşmeyen kelam Dosttan gelip dosta gider bir selâm   “Selamünaleyküm” demeli zakir Müslüman kimseyi göremez hakir Olur ya kardaşın olmuşsa fakir İnsanın dilinden düşmeyen kelam Dosttan gelip dosta gider bir selâm   Amacım Yaradan rızası almak Hısım akrabaya selâmı salmak Dostun hanesinde misafir kalmak İnsanın dilinden düşmeyen kelam Dosttan gelip dosta gider bir selâm   Yârdan selâm gelse gönül şad olur Söylendiği zaman dile tad olur Anılmazsa kardaş bile yad olur İnsanın dilinden düşmeyen kelam Dosttan gelip dosta gider bir selâm   Adnanî’yim selâm göndersem yâre Gönül yarasına olur mu çare Yürek yaralanmış dil pare pare İnsanın dilinden düşmeyen kelam Dosttan gelip dosta gider bir selâm   Sevgi Ver Rabb’im Dikenler içinde gülü okşarım Dost yoluna yalın ayak koşarım İnsanları sever mutlu yaşarım İnsana yürekten sevgi ver Rabb’im   Amaç bakmak değil güzeli görmek Gönül duvarını sevgiyle örmek Hakikat yoluna mutlaka ermek İnsana yürekten sevgi ver Rabb’im   Hayatta daima sevmeli kişi O zaman zor olur şeytanın işi Daima sevmeli arkadaş eşi Herkese yürekten sevgi ver Rabbim   Adnanî’yim güzel sevgisiz olmaz Nifaklı gönüle sevgiler dolmaz Sevgi bahçesinin gülleri solmaz Sevene yürekten sevgi ver Rabbim     Kötan* Yedi çift öküze katan koşardık Horabel** çekilir biz de coşardık Öküzün boynundan takla aşardık Cümle geçmişimin ruhu şad olsun Geçmişi bilmeyen bizden yad olsun   Hodakçı*** sevindi azık geliyor Horabel türküsü bağrım deliyor Analar kundağa bebek beliyor Bağlantı   Kötanın zinciri tam yedi boyun Heybeyi maşlağı**** kağnıya koyun Katan sürme işi toy değil oyun Bağlantı   Öküzün iyisi hagosa* yatmaz Kotanın hopları** tarlaya batmaz Meceyi bilmeyen mesesi atmaz Bağlantı   Boyunduruk zelve macısı*** yerde Macgalcı**** tutulmuş bilinmez derde Yedi çift öküzün gerisi nerde Bağlantı   Adnanî’yem katan tarım aracı Çarıklar yırtılmış getir saracı Majgalcıya artık vermem haracı Bağlantı   Türkiye’mi Sev Vatana İhanet haşa olamaz İman olan kalbe nifak dolamaz Bayrağımın rengi asla solamaz Ecdadı unutma Türkiye’mi sev   Şehidin kabrini çiğnetmem haşa İsmi yazılıdır mermerden taşa Cennet gibi yurdum mutlu ol yaşa Ecdadı unutma Türkiye’mi sev   Türk’üm Türk’ten başka dostu arama Helâlinde ye iç geçme harama Faydalı insan ol el sür yarama Ecdadı unutma Türkiye’mi sev   Dört mevsim iklimin yaşandığı yer Hedefe koşarken alnımdaki ter Doğu’dan Batı’ya yollara gül ser Ecdadı unutma Türkiye’mi sev   Adnanî’yim yollar Keşan’dan Kars’a Aya değil daha ileri Mars’a Yüreğinde Türklük sevdası varsa Ecdadı unutma Türkiye’mi sev
DİĞER YAZILARI ABDULLAH (Aydoğan) 01-01-1970 03:00 ABDULGAFUR 01-01-1970 03:00 ABBAS 01-01-1970 03:00 ADEVİYE 01-01-1970 03:00 ADEM-ADEMÎ 01-01-1970 03:00 ACİZ HAFIZ 01-01-1970 03:00 AGÂHÎ 01-01-1970 03:00