ABD, Rusya ve Çin’in Henüz Ulaşamadığı Teknoloji: Türkiye’nin MUM-T Hamlesi!

Türkiye, beşinci nesil savaş uçakları konseptinde önemli bir teknolojik sıçramaya imza atıyor. F-22 veya Su-57 gibi önceki nesil savaş uçaklarından farklı olarak milli muharip uçağımız KAAN, baştan itibaren insansız sistemlerle birlikte çalışacak şekilde tasarlandı.

Hayalet tasarımı ve keşif-saldırı hibrit rolüyle dikkat çeken ANKA-3 ve yüksek hız ile saldırı kabiliyetine sahip KIZILELMA insansız savaş hava araçları (UCAV), KAAN’a hava üstünlüğünde eşsiz bir destek sağlıyor. Sadık Kanat Adamı (Loyal Wingman) kategorisindeki bu İHA’lar, KAAN’ın hava kanadına tamamlayıcı yetenekler katıyor.

Türkiye’nin geliştirdiği İnsanlı-İnsansız Ekip (MUM-T) mimarisi, özellikle doygunluk saldırıları, elektronik harp ve uzun menzilli taarruzların kritik olacağı gelecekteki muharebe senaryolarında Türk Hava Kuvvetleri’ne büyük bir taktik avantaj sunacak.

Bu teknolojik devrimin temelinde, ASELSAN tarafından geliştirilen Yerli Uçuş Veri Bağlantısı (IVDL) bulunuyor. KAAN ile ANKA-3 ve KIZILELMA arasındaki anlık ve güvenli veri alışverişi sayesinde Türkiye, insansız hava araçlarını operasyonel avcı filosuyla gerçek zamanlı savaşta entegre etme konusunda önemli bir aşamaya ulaştı.

Karşılaştırıldığında; ABD Hava Kuvvetleri’nin henüz deneysel aşamadaki CCA (Collaborative Combat Aircraft) konsepti veya Rusya’nın Su-57 ile entegre etmeye çalıştığı Okhotnik İHA’sına karşın, Türkiye gerçek savaş alanı entegrasyonu konusunda ciddi bir ilerleme kaydetti.

Türkiye, bu sayede hava savaşlarında oyun değiştirici bir rol üstlenmeye hazırlanıyor.