Balıklı Kaplıca’yı kapalı tutmak her saniye işlenen bir İNSANLIK SUÇUDUR
Balıklı Kaplıca’nın derhal yeniden hizmete açılmasını talep ediyoruz. Aksi takdirde, bu mağduriyetin hesabı hem Türk yargısı önünde hem de Mahkeme-i Kübra’da sorulacaktır.

Türkiye’nin ve dünyanın şifa merkezi olan Kangal Balıklı Kaplıcası, 37 yıldır “Balığı Doktor, Suyu İlaç” sloganıyla özellikle sedef ve egzama hastalarına umut olmuştur. Sağlık Bakanlığı ruhsatıyla, hastanelerden resmi sevklerle gelen hastalara kesintisiz tedavi hizmeti sunan kaplıcamız, milyonlarca hastaya şifa olmuştur.
Ancak, 30 Ocak 2025 tarihinde Sivas İl Özel İdaresi ekipleri tarafından yapılan inceleme sonucunda iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatı bulunmadığı gerekçesiyle, 31 Ocak 2025 tarihinde kaplıcamız mühürlenmiştir. Bu mühürleme sırasında içeride tedavi gören onlarca hasta mağdur edilmiş, tedavi süreçleri yarıda kalmış ve kapalı kalınan her gün insan sağlığına kast eden bir insanlık suçuna dönüşmüştür.
Mevcut durumun sebebi, İl Özel İdaresi ile Kangal Belediyesi arasındaki mücavir alan ihtilaflarıdır. Ünsallar A.Ş. olarak her iki kuruma da defalarca ruhsat başvurusu yapılmış; gerekli tüm belgeler hazırlanmış olmasına rağmen ruhsat verilmemiştir. Yani işletme ruhsatının alınamaması, şirketimizin değil, kamu kurumları arasındaki yetki karmaşasının sonucudur.
Balıklı Kaplıca’nın mülkiyeti Sivas İl Özel İdaresi’ne aittir. Tesis içerisindeki yapıların büyük kısmı da devlet eliyle yapılmış olup, o dönemde Yapı Kullanım Belgesi eksik bırakılmıştır. Ancak bu eksiklik, doğrudan kaplıca kullanıcılarının ya da şirketimizin kusuru değildir.
5686 sayılı yasa uyarınca 2039 yılına kadar kaplıca suyu işletme hakkı sadece Ünsallar A.Ş.’ye aittir. 500 hektarlık ruhsatlı alanda faaliyet gösterdiğimiz bu doğal sağlık merkezi, bugüne kadar titizlikle korunmuş ve işletilmiştir.
Yetkililere defalarca sunduğumuz çözüm önerileri ve eksiklikleri gidermeye yönelik taahhütlerimize rağmen, bazı bürokratların ve siyasetçilerin kişisel hedefleri doğrultusunda kaplıcamızın ısrarla kapalı tutulmak istenmesi, hem hukuka hem kamu vicdanına aykırıdır.
Aynı durumdaki Yıldız Dağı tesislerinde yalnızca otel kısmı kapatılırken kayak alanları açık tutulmuş, Balıklı Kaplıca’da ise tedavi havuzlarının tamamen ayrı olmasına rağmen tüm tesisin kapatılması kasıtlı bir yaklaşımı göstermektedir. Bu yaklaşım, sadece ticari bir haksızlık değil, doğrudan hastalara karşı yapılan bir insanlık suçudur.
Buradan bir kez daha çağrıda bulunuyoruz:
"İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" düsturuyla hareket edilmesini ve Balıklı Kaplıca’nın derhal yeniden hizmete açılmasını talep ediyoruz. Aksi takdirde, bu mağduriyetin hesabı hem Türk yargısı önünde hem de Mahkeme-i Kübra’da sorulacaktır.
Saygılarımızla,
ÜNSALLAR A.Ş.
BALIKLI KAPLICA