GÜNCEL SORULAR ve BİLİNMESİ GEREKEN GERÇEKLER

1.Türk milletini mâlum açıklamayı dört gözle bekler (!) hale getirme, terörü ve bölücülüğü önleme başarısı mı yoksa Anayasal tavizkârlığa kapı aralama mı?

2.Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli, birlik ve bütünlüğümüzün garantisi olan Anayasa’nın 1, 2, 3, 4 ve 42. maddelerinin gündeme getirilmesi ve vatandaşlık tanımını üst perdeden dile getirip gözden geçirilmesini isteme nasıl okunmalı?

Madde 66 : Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.
Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türk’tür.
Vatandaşlık, kanunun gösterdiği şartlarla kazanılır ve ancak kanunda belirtilen
hallerde kaybedilir.
Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz.
Vatandaşlıktan çıkarma ile ilgili karar ve işlemlere karşı yargı yolu kapatılamaz.

3.Malum açıklamayı yapanın heyetten bir kişi aracılığıyla,
“Bu perspektifi ortaya koyarken şüphesiz silahların bırakılması ve pkk’nın kendini feshi demokratik siyaset ve hukukî boyutun tanınmasını gerektirir, sözü ne anlama gelir?

4.Ülkemizde etnik kökenli bir sorun var mı?

5.Endişelenmeye gerek yok mu?

Burada Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ne mutlu Türk’üm diyene! sözünün belirleyiciliğinde buluşma dışında her türlü çözüm önerileri ne niyetle olursa olsun unutmamalıyız ki parçalanma ve bölünmeye kapı aralar.

Etnik kökenli sorun diyerek demokratik ve hukuk yollarıyla TBMM’de çözme önerileri kamufle edilmiş bölünme teleplerinden başka bir şey olmadığı geçmişte görüldü, bugün de sergilenmeye çalışılıyor olabilir. Dikkatli olunmalıdır.

Buna da müsaade etmeyi gelecek kuşaklara olan borcumuz nedeniyle kimse aklının ucundan geçirmemeli!

Anayasamızda etnik kimliğine bakılmadan kanunlar önünde herkes eşit haklara sahiptir. Kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur.

Böyle bir durumda kanımızla, canımızla kurduğumuz Türkiye Cumhuriyeti’ne başka adlar altında ortak kabul etmemizi kimse beklememeli ve aklı selimden ayrılmamalı!