Toprağımızı, Suyumuzu, Geleceğimizi Vermiyoruz!

Dipsizgöl Köyü’nün yaşam alanlarını tehdit eden proje için yapılan açıklamada, doğaya ve kültürel değerlere onarılmaz zararlar verileceği vurgulandı.

Köylüler, maden sahasının köylerine yalnızca 2 kilometre, en yakın yerleşime ise 400 metre uzaklıkta olduğunu belirterek şu ifadelere yer verdi:

"Doğa yalnızca bir yaşam alanı değil, kutsal bir varlıktır. Ağaçlarımız, dağlarımız, sularımız şifa bulduğumuz mekânlardır. Bu proje yalnızca doğamıza değil, kültürel, sosyal ve manevi yaşamımıza da zarar verecek. Köyümüzün tek su kaynağı yok olacak, endemik bitkiler ve nadir hayvan türleri yok olma riskiyle karşı karşıya kalacak."

Hazırlanan proje dosyasında köydeki 12 çeşme ve ana kaynak sularının görmezden gelindiğine dikkat çeken köylüler, ÇED sürecinin bilimsel ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savundu.

İklim krizinin derinleştiği, Türkiye’nin su fakiri bir ülke haline geldiği bu dönemde tarım alanlarının, meraların ve ormanların yok edilmesine izin vermeyeceklerini belirten köylüler, mücadeleyi sürdüreceklerini duyurdu.

Açıklama şu sözlerle son buldu:

“Biz bu projeyi bir ticaret değil, bir yaşam hakkı meselesi olarak görüyoruz. Doğamızı, toprağımızı, ekmeğimizi, suyumuzu ve geleceğimizi koruyacağız. Toprağımızı, suyumuzu, geleceğimizi vermiyoruz!”