Gençlik Hep Aynı - Fatih UZUN
Her kuşak, gençleri eleştirir. Bugünün yetişkinleri, gençlerin sabırsız, saygısız ve tembel olduğunu düşünüyor. Ama bu şikâyetler yeni değil. Sümer tabletlerinde bile gençlerin “nereye gittiği” sorgulanıyor. Aristo, Sokrates ve Hesiod gibi büyük filozoflar da gençleri sert bir dille eleştirmiş. Tarih boyunca değişmeyen bir döngü var: Yaşlılar gençleri beğenmiyor, gençler ise kendi yollarını çiziyor.Oysa her nesil, kendine […]
Her kuşak, gençleri eleştirir. Bugünün yetişkinleri, gençlerin sabırsız, saygısız ve tembel olduğunu düşünüyor. Ama bu şikâyetler yeni değil. Sümer tabletlerinde bile gençlerin “nereye gittiği” sorgulanıyor. Aristo, Sokrates ve Hesiod gibi büyük filozoflar da gençleri sert bir dille eleştirmiş. Tarih boyunca değişmeyen bir döngü var: Yaşlılar gençleri beğenmiyor, gençler ise kendi yollarını çiziyor.
Oysa her nesil, kendine has bir ruh taşır ve zamanla sorumluluğu üstlenir. Belki de gençleri eleştirmek yerine, onların dünyayı nasıl şekillendirdiğini görmeye çalışmalıyız. Bugünün gençleri teknoloji çağında yetişiyor. İnternetin sunduğu sınırsız bilgiye erişimleri var, hızlı düşünüyor ve hızlı hareket ediyorlar. Ancak bu hız, onları sabırsız ve yüzeysel mi yapıyor, yoksa çağa ayak uyduran bireyler mi olmalarını sağlıyor?
Psikolojide “seçici odaklanma” diye bir kavram var. Kayak yapan kişiler, ağaçlara değil, geçebilecekleri boşluklara odaklanırsa engellerden kaçınırlar. Hayatta da bu böyledir: Engellere değil, çözüme odaklanan kişiler daha az takılır ve daha akıcı ilerler. O halde, sürekli gençleri eleştirmek yerine, onlara rehberlik etmeye çalışmak daha mantıklı olmaz mı?
Büyükler olarak gençleri anlamaya çalışmak yerine sürekli eleştiriyoruz. Oysa tarih boyunca gençler hep “kötü” bulunmuş ama bir şekilde dünya onların ellerinde şekillenmiş. Bugünün gençleri de zamanı geldiğinde sorumluluk alacak. Belki de onların yollarını kapamak yerine, geçebilecekleri boşlukları göstermeliyiz.
Unutmayalım, bizler de bu yollardan geçtik ve bizden önceki nesiller için pek de “ideal” görünmüyorduk.