BİR VEFATIN TOPLUMA YANSIMALARI, ALEV ALATLI İnsanlık Bildirisi ve Paçozluk

Kadir COŞKUN

07-02-2024 11:58

BİR VEFATIN TOPLUMA YANSIMALARI, ALEV ALATLI
İnsanlık Bildirisi ve Paçozluk

Geçtiğimiz hafta, 2 Şubat'ta vefat eden, aydın (entellektüel ) kimliği ile gündemdeki yerini koruyan Alev ALATLI için son günlerde değişik değerlendirmeler yapılmakta.
Topluma bir manifesto niteliği taşıyan açıklamaları ve kendi tanımlamasıyla paçozluğa
(Kalitesizlik, düzensizlik, sıradanlık, özensizlik, bayağılık, dalkavukluk, topluma musallat olan iblislik...) karşı verdiği/vermediği/veremediği savaşın toplumdaki yansımaları dikkat çekmekte.

Yasal olan her şey helal değildir sözü, bununla ilgili açıklamaları ve paçozluğun tüm toplumu sardığı ve bununla savaşılmasına dair açıklamaları toplumda büyük taraftar bulurken, özellikle paçozluğun son yıllarda bizzat kendince yaşandığına dair iddialarla, "Bu dünyaya Amerika'nın şedit(şiddet, şiddetli )dünya görüşü değil de Osmanlının adaleti önceleyen muti(yumuşak başlı, itaat eden) dünya görüşü hakim olsaydı, gezegen bu hale gelmezdi." sözlerinin büyük yankıları görülmekte. 

Diğer eserlerinin yanında özellikle, ülkemizde, yalnızca devlet baskısı, toplum baskısı değil aydın baskısının da önemli bir yer işgal ettiğini belirttiği "Aydın Despotizmi" isimli eseri ve paçozlaşmanın hikâyesini anlattığı, paçozluk iblisinin tüm kurumları sardığı, sıkıntıların baş gösterdiği, tuzu kuru Beyaz Türklerin, statükocuların mevcut devlet erkinin ortaya koyduğu yenilikleri kabullenemeyip eleştirel bir yaklaşımla küstüklerini, paçozlaştıklarını ifade ettiği "Beyaz Türkler Küstüler" adlı eserleri üzerinden eleştiriler yapılmakta.

O, kendine göre değişimin öncüsü olarak gördüğü mevcut yönetim erkinin müspet çalışmalarının paçozlarca acımasızca eleştirilip engellendiğini, bu durumda gelişimin yanında olmanın bir erdemlik olduğunu savunuyordu. Karşısındaki eleştirilerde ise bunun entellektüellikten çıkıp  masum insanlar zulme uğrarken hanımefendinin övgü ve ödüllerle erke biata ettiğini, orada aydınlığın bittiğini, sanki rahmetlinin ömrünün son yıllarında tanımladığı şeyin bir parçası olduğunu, yönetim erkinin bir kısım aydın eskisini yumuşattıktan sonra propaganda için kullandığı kişilerden biri olduğunu, masum insanlar zulme uğrarken hanımefendinin bedel ödemeden övgü ve ödüllere boğulduğu, düzenin paçozluğuna isyan ederken bizzat paçozlaştığı, üç günlük dünya için değmeyeceği vurguları yapılmakta.

Son günlerde hakkında çok şey okudum, araştırdım, özellikle iki kitabı üzerinde yoğunlaşıp onu doğru anlamaya çalıştım. Birkaç yıl önce izlediğim ve sonradan da teyit ettiğim bir videosunda tüm devlet erklerinin(Yargı, Yasama, Yürütme) bulunduğu toplantıda  bir aydına yakışır aşağıda 10 maddede sıraladığım manifesto niteliğindeki sözleri karşısında çok etkilenmiş, dinleyenlerin neler düşündüğünü merak etmiştim. Çünkü ezber bozan ifadelerdi ve söylenen içeriğin çoğunun muhatabı izleyenlerdi. Bunu da arşivime almıştım.
Yazılan ve söylenenleri okuyucumun takdirine bırakıp, tüm siyasî mülahazaların ötesinde insanlığa manifesto niteliğindeki şu sözlerini insanım diyen her vicdanın içselleştirmesi ve hayatına uygulaması gerekir diye düşünüyorum.

1. Aslolan, hakkın eda edilmesi olmalıdır, helalleşmek olmalıdır, helalleşmek olmalıydı. Helalleşmek, mahkemede dava kazanmaktan  daha üstün olmalıydı, çünkü her yasal hak, helâl değildir ve olamaz.
2. Suruç ile Kobani’nin arasına çizgi çekmek, Birinci Dünya Savaşı galiplerinin yasal/kılıç hakkıdır belki ama helâl değildir. 
3. İflas eden kardeşinizin haraç-mezat satışa çıkarılan evini satın almanız yasal hakkınız olabilir ama helâl değildir.
3. İmar ruhsatı olan bir müteahhit, şehrin ufkuna tecavüz ederken yasal olarak suçsuzdur ama yaptığı iş helâl değildir.
4. Yeni ve çok daha ucuz bir enerji  türünün pazara/piyasaya girmesini önlemek üzere üretim haklarını satın alıp sümen altı eden bir petrol şirketi de yasal olarak suçsuzdur ama yaptığı iş helâl değildir.
5. Raf ömrünü uzatmak için ekmeğin hamuruna kanserojen madde katan gıda üreticisi, formülü ambalajın üstünde yazdığı sürece suçsuzdur ama helâl değildir.
6. Bir kalem darbesiyle atar ergenleri sokağa döken yazar, alevler afakı sardığında suç mahallinde değilse, olayları evinden izliyorsa, suçsuz sayılacaktır ama helâl değildir. 7.  Çağımızın en büyük toplumsal projesi, “Helâl olanı, yasal olanla örtüştürmek gerektir.” 
8. Güzel değerleri zedelenen toplumların özgürlüklerinin şerden yana bükülmelerini önlemenin yollarını bulmak zorundayız.
9. Yasaların tanıdığı haklardan insanlık veya Allah adına feragat etmenin garipsenmeyeceği bir yeni düzen, dünya yaratmak zorundayız.
10.Tarihin bize öğrettiği bir şey var: İster en mükemmel yönetim sistemini, ister ekonomik kalkınmayı  gerçekleştirmiş olsun, bir medeniyetin sevgi ve nefis terbiyesi dumura uğramış,  manevi enerjisi tükenmişse, o medeniyeti ne  Birleşmiş Milletlerin tüzüğü ne Helsinki Beyannamesi ne  AİHM mevzuatı, ne de en üstün silahlar kurtarabilir.

Evet, "Her yasal hak helâl değildir." düşüncesi ile toplumda yarattığı farkındalığa, kendi tabiri ile paçozlukla mücadele edilmeli düşüncesine(Yerine getirdi mi, getirmedi mi?) teşekkürlerimi ifade ederken kendisine rahmet diliyorum.

DİĞER YAZILARI 24 ve 25 NİSAN'DA UNUTULMAMASI GEREKENLER 01-01-1970 03:00 FİKRE Mİ, İNSANA MI SAYGI ? 01-01-1970 03:00 FİKRE Mİ, İNSANA MI SAYGI ? 01-01-1970 03:00 EĞİTİMDE YÜKSELİYOR MUYUZ? 01-01-1970 03:00 ÇANAKKALE'DEN GELECEĞİMİZE ÖNEMLİ BİR ÇIKARIM 01-01-1970 03:00 BİR ÖLÜM HABERİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ : DİYARBAKIRLI RAMAZAN HOCA 01-01-1970 03:00 ÖLÜMÜNÜN 87. YILINDA M.AKİF (BİR İMAN VE DAVA ADAMI) 01-01-1970 03:00 SAKARYA TÜRKÜSÜ ÜZERİNE BİR DENEME 01-01-1970 03:00 SINAV ODAKLI EĞİTİM ANLAYIŞININ SOSYAL HAYATIMIZA YANSIMALARI 01-01-1970 03:00 YÜKSEK TÜRK KÜLTÜRÜ VE KAHRAMANLIĞININ ESERİ CUMHURİYET 01-01-1970 03:00 PAYLAŞILAMAYAN TOPRAKLAR ve KUDÜS 01-01-1970 03:00