Hüzünle Karışık Ramazan Bayramı

NEVİN KILIÇ

17-04-2023 13:09

Bu yıl on bir ayın sultanı Ramazan’ın asrın felaketlerini yaşadığımız günlere denk gelmesi insanları zorladı. Depremde evlerini, yakınlarını kaybetmiş insanlarımızı nasıl yaraladıysa bizleri de o kadar derinden yaralamıştır. Bu kutsal ve değerli ayda herkes elinden geldiğince orucunu tutmaya, ibadetlerini yapmaya çalıştı. Çok şükür bayram yapmak, o manevi tadı almak nasip oldu. Aldığımız her nefeste bir bayram değerindedir. Deprem ve sel felaketinde ailelerini kaybeden insanları düşündükçe içimiz yanıyor. Bayramlaşacakları aileleri kalmadı. Ellerini öpecekleri büyükleri kalmadı. Kapısını çalıp bayram şekeri toplayacak çocuklar kalmadı. Bayram harçlığı verip sarılıp koklayacakları evlatları kalmadı. Allah sabırlar versin. O acıları bir daha hiçbir kuluna yaşatmasın.

Geçmişten bugüne kadar değişerek geldi bayram kutlamalarımız. Her ilde farklılaştı. Günümüzde manevi ve milli bayramlar eskisi kadar coşku ile kutlanmıyor. Ne yazık ki çok insana göre bayramlar tatil anlamına geliyor. Hayatımızda birçok değerlerimizin kaybolup özelliğini kaybettiği son yıllarda bayramlarımızda tarihe karışmaya başladı. Gerçek özellik ve anlamı değiştirilerek tatil havası verilen bayramlarımız bütün güzellikleri de beraberinde getirmektedir. Bayramlar mutluluk, sevinç, özlemlerin bitmesi hasretlerin kavuşması demektir. İnsanların kaynaşarak bir araya gelmesi, yardımlaşma ve kaynaşmanın son sınırına gelmesi demektir. Dünyadan göçen ahirete intikal eden, kabirlerinde bir Fatiha bekleyenler unutulmaz. Arefe günü ve bayramda kabirleri ziyaret edilerek ruhlarına Kur’ânı Kerim, Fatihalar ve dualar okunup bağışlanır.

Bayramlar Müslümanları birbirine yaklaştırır, dargınlıkları ortadan kaldırır, küskünleri barıştırır, kardeşlik duygularını kuvvetlendirir. Bayram günlerinde küçük meselelerden çıkan kırgınlıklar, dargınlıklar unutulur. Sevgiyle kucaklaşılır. Kardeşlik, akrabalık ve dostluk bağlarının kuvvetlendirmesi, fakirlerin yardımına koşması, çocuklarını sevindirmesi manevi değerler yaşanan duygu seli hayata geçirilir. Çocuklara örnek teşkil eder.

Bayramlar ki o yüce duyguların coştuğu, sevgi ve saygı, hislerinin müminler arasında alabildiğine canlandığı güzel günlerden biridir. Bayram bayramdır diyenler olacaktır. Her bayram sabahı başkadır, güzeldir. Hele yıllar geçtikçe daha güzel olur ve hayatın ikramiyesidir. Bayramlarda neredeyse tüm akrabalar ziyaret edilir. Hiç kimse unutulmazdı. Şimdi ise Artık birinci kuşak akrabalar ziyaret ediliyor, Günümüzde bayramlar buluşma ve kavuşmaktan çok tatil olarak nitelendiriliyor. İnsanlar bayramları tatil olarak bekliyor. Tatil yerlerine giderek zamanı değerlendiriyorlar. Bayramlardan bir gün öncesi yani “Arefe günü çarşılarda alışveriş heyecanı sarar, insanları bayram telaşı alırdı. Şimdi ise; Herkes işinin gücünün peşinde.

Ekonomimizin iyi bir durumda olmamasından dolayı bayramlarda harcamalar kısılıyor. Birçoğumuz keşke bayram gelmese diyoruz. Çünkü her bayram artık masraf anlamına geliyor. Eskisi gibi bayramlara has olan yöresel bayram yemekleri yapılmıyor. Çoğu zaman gelen misafirler bir şeker ve kolonya ile ağırlanıyor. Oysaki Sivas’ımızın özel bayram yemekleri, tatlıları nerede şimdi. Kaç evde itinayla bu yemekler hazırlanıyor, bu zahmetlere katlanılıyor. Gelen misafirlere ikram ediliyor. Eminim çok az diyeceksiniz. Çoğu örf adetlerimiz gibi bayramlarda yavaş yavaş kaybolmaya, tatil ya da sıradan bir günmüş gibi kutlanmaya başladı. İnsan ömründe kaç bayram geçirebiliyor ki. Çocukluğumdaki bayramlarla şimdiki bayramları kıyaslıyorum da arada ne çok fark var. O zamanlar ne kadar çok misafirimiz gelirdi, daha sofranın birini kaldırmadan diğerini hazırlardık. Gelen misafirler yemek yemeden ve annemin kendi elleriyle açtığı baklavadan yemeden gitmezlerdi.

Annem üç gün önceden tatlıları yapar bayrama bir gün kalası yaprak dolmasını hazırlardı. Yaprak dolması ve baklavayı komşular toplanır hep beraber gülerek sohbet ederek yaparlardı. Sabahlara kadar yaprak dolması yapıldığını, baklavalar açıldığını hatırlıyorum da hiç kimse halinden şikâyet etmeden zevkle yaparlardı. Şimdi ise herkes her şeyin kolayına kaçıyor. Hazır alıyor ya da birilerine yaptırıyor. Bayram sabahı ev halkı kadını erkeği, genci yaşlısı erkenden uyandırılır. Erkekler bayram namazını kılmaya camiye giderler, kadınlar ise ev işleriyle uğraşır, kahvaltı sofrası hazırlanarak misafir beklenir.

Çocuklar bayramlıklarını yeni ayakkabı ve elbise giyerler. Büyüklerin elini öper harçlık alırlar. Çocukların en sevdiği yönü işin maddi tarafıydı. Bir de işin manevi tarafı vardı ki; Normal zamanda görüşmediğin insanlara gider ve onları ziyaret ederek bayram saygısı gösterilir. Ne çok şey değişti hayatımızda. Oysa bayramlar aynı ama değişen teknolojiyle beraber insanlar oldu. Kısacası eski bayramların tadı yok artık. Büyüklerimiz “nerede eski bayramlar” diye başlamasın da kim başlasın. Mübarek Ramazan Bayramınızı kutlar sağlık, mutluluk ve huzur getirmesini, her gününüzün bayram tadında geçmesini dilerim.

 

 

DİĞER YAZILARI Sen Kaybettiğinle Kalırsın. 01-01-1970 03:00 KÜLTÜR ŞEHRİNİN GÖRÜNMEZLERİ 01-01-1970 03:00 DAVET YARIŞI NEDİR? 01-01-1970 03:00 Kadınlar Günü Yok 01-01-1970 03:00 DOĞA KİNİNİ KUSMAYA BAŞLADI 01-01-1970 03:00 BAŞARI HER ZAMAN KISKANILAN OLAYDIR 01-01-1970 03:00 BİZ NE ZAMAN BU HALE GELDİK 01-01-1970 03:00 KÜFÜR VE KÜFÜRBAZLIK 01-01-1970 03:00 VELİ PROBLENMLERİNİN PROBLEMLERİ 01-01-1970 03:00 EN FAZLA ÜÇ KUŞAK 01-01-1970 03:00 TÜRKİYE CUMHURİYETİ 01-01-1970 03:00 KİMLİK/SİZLER 01-01-1970 03:00 SÖZÜM GENÇLERE 01-01-1970 03:00 HEY DÜNYA NEREYE GİDİYORSUN? 01-01-1970 03:00 Diploma Sadece Cehaleti Giderir 01-01-1970 03:00 KİRACI EV SAHİBİ ÇATIŞMASI 01-01-1970 03:00 İNSAN ELBİSELERİYLE KARŞILANIR KİŞİLİYLE DE UĞURLANIR 01-01-1970 03:00 BİR TUŞLA YOK OLAN HAYATLAR 01-01-1970 03:00 KÜLTÜR ŞEHRİ UYKUDA MI? 01-01-1970 03:00 KİŞİLİK BOZUKLUĞU BİR HASTALIKTIR 01-01-1970 03:00 KARAR SİZİN 01-01-1970 03:00 ÇALA KAŞIK 01-01-1970 03:00 İÇİMİZ BURUK ONBİR AYIN SULTANI HOŞ GELDİN 01-01-1970 03:00 BOŞ KÜPLÜ’LER 01-01-1970 03:00 KADINLAR GÜNÜYMÜŞ? 01-01-1970 03:00 SANAL BEN/LİK 01-01-1970 03:00 DÜRÜSTLÜK ÖZGÜRLÜKTÜR 01-01-1970 03:00 DÜNYAYI GÖRDÜK 01-01-1970 03:00 HAYDİ TÜRKİYE’M ELELE 01-01-1970 03:00