NEVRUZ BAYRAMI

Resul TOPRAK

21-03-2024 12:30

Nevruz bayramı ne anlama geldiğini ve bu günün neden kutlandığını anlatmaya çalıştım. Önce Hemşehrim ve gazetemizin köşe yazarı Sayın Kenan ÇARBOĞA hocamın şiiri ile başlamayı uygun gördüm. NEVRUZ BAYRAMI'NIN TÜRK - İSLAM ALEMİNİN BİRLİK VE BERABERLİK GETİRMESİNİ TEMENNİ EDERİM.

SULTAN NEVRUZ

Ey Türk’ün Yenigün’ü Hoş geldin Sultan Nevruz Şen bayramı, düğünü Hoş geldin Sultan Nevruz

Gece-gündüz denk oldu Kutlu bir ahenk oldu Dünya rengârenk oldu Hoş geldin Sultan Nevruz

Hava, toprak, su, beşer Senin aşkına düşer Gülbankla gönül coşar Hoş geldin Sultan Nevruz

Ekinimiz göğersin Semeni göğe ersin Sen cihana değersin Hoş geldin Sultan Nevruz

Al, yeşil, sarı tuğlar Kaldırır kırlar, dağlar Kar erir, sular çağlar Hoş geldin Sultan Nevruz

Yanar Tongal ateşi Kıskandırır güneşi Sarsın kardeş kardeşi Hoş geldin Sultan Nevruz

Akıl almaz hikmetle Damla damla rahmetle Bollukla, bereketle Hoş geldin Sultan Nevruz

Kenan Çarboğa.

 

Nevruz Bayramı

Nevruz/Yenigün

Orta Asya'dan Balkanlardaki uluslara kadar çok geniş bir bölgede yerel renk ve inançlarla kutlanan Nevruz, her ulusun kendi kültür değerleriyle özdeşleştirip sembolleştirdiği, özü itibariyle baharın gelişinin kutlandığı coşkuyla karşılandığı bir gündür.

Yaşadığı geniş coğrafyada doğa ve çevrenin uyanışının kutlandığı Nevruz Bayramı'nın Anadolu'da ve Türk kültürünün yayıldığı bölgelerde de son derece köklü ve zengin bir geçmişi vardır.

Nev(yeni) ve ruz (gün) kelimelerinin birleşmesinden meydana gelen ve YENİGÜN anlamını taşıyan Nevruz, kuzey yarım kürede başta Türkler olmak üzere bir çok halk ve topluluk tarafından yılbaşı olarak kutlanır.

Gece ile gündüzün eşitlendiği 21 Mart'ta güneş göçmen kuşlar gibi kuzey yarım küreye yönelir. 21 Mart ile birlikte havalar ısınmaya, karlar erimeye, ağaçlar çiçeklenmeye, toprak yeşermeye, göçmen kuşlar yuvalarına dönmeye başlar.

Bu nedenle 21 Mart bütün varlıklar için uyanış, diriliş ve yaradılış günü olarak kabul edilerek, Nevruz/YENİGÜN bayramı adıyla kutlanır.

Orta Asya'da yaşayan Türkler, Anadolu Türkleri ve İranlıların yılbaşı olarak kabul ettikleri güne Nevruz adı verilir ki, yeni gün anlamına gelir. Gece ve gündüzün eşit olduğu Miladi 22 Mart, Rumi 9 Mart gününe rastlamaktadır.

Nevruz-i Sultani, Sultan Nevruz, Sultan Navrız, Navrız, Mart Dokuzu gibi adlarla da anılmaktadır.

Oniki Hayvanlı Türk Takviminde görüldüğü üzere Türklerde de çok eskiden beri bilinmekte ve törenlerle kutlanmaktadır. Türklerde Nevruz hakkında başlıca rivayet, bugünün bir kurtuluş günü olarak kabul edilmesidir. Yani Ergenekon'dan çıkıştır. İşte bu nedenle bugün Türklerde Nevruz, yeni yılın başlangıcı olarak kabul edilmiş ve günümüze kadar bayramlarda kutlanana gelmiştir. Orta Asya'daki Türk topluluklarından Azeri, Kazak, Kırgız, Türkmen, Özbek, Tatar, Uygur Türkleri, Anadolu Türkleri ve Balkan Türkleri Nevruz geleneğini canlı olarak günümüze kadar yaşatmışlardır. "1"

Ergenekon şiirinde Ziya Gökalp, Türk milletinin yeniden var olmak için dağları erittiği Ergenekon destanını işlemiştir.

ERGENEKON

Biz Türk Han'ın beş oğluyuz. Gök Tanrı'nın öz kuluyuz, Beşbin yıllık bir orduyuz, Turan yurdu durağımız!

Ak ordumuz sola gitti, Üç hakanlık tesis etti, Med, Sümer-Akad, Hit'ti Bu üç şanlı oymağımız!

Birincisi Azerbaycan, İkincisi Geldanistan, Üçüncüsü Arz-ı Ken'an, Fışkırdı üç kaynağımız!

Gök ordumuz sağa vardı, Çin'i baştan başa sardı: Hiyong-no'lar bu Hanlar'dı; Sed olmadı tutağımız!

Kara ordu gitti İskit Ülkesinde yaptı bir çit; Attila ol, Şalon'a git, Sözü oldu adağımız!

Kızıl ordu dağlar aştı; Efganlar'la çok savaştı; Bir alayı Hind'e taştı: Sind oldu bir ırmağımız!

Sarı ordu tekin durdu: Şehir yaptı, çiftlik kurdu. Uygurlar'ın bu iç yurdu Kaldı ana toprağımız!

Yüce Tanrı, Oğuz Han'ı Göndererek Türk Hakanı, Birleştirdi beş Turan'ı... Doğdu güneş sancağımız!

Oğuz Han'dan sonra Hanlar Kazandılar yüce şanlar, Bilinmek için bu hoş anlar Şehname'dir sorağımız

Yıllar geçti: Bir an geldi, Türk tahtına İlhan geldi; Sağdan, soldan düşman geldi, Kurulmuştu tuzağımız!

Verilmedi bir dem soluk, Kanlar aktı oluk oluk; Öldü bütün çocuk-çoluk, Han, bey, çeri, uşağımız!

Yalnız Nüküz ile Kayan İki kızı alıp yayan Bir sarp dağa attılar can, Bunlar oldu kaçağımız!

Dağdan dağa hep gizlice Yürüdüler beş-on gece, Bir tan vakti gayet ince Bir iz oldu uğrağımız!

Bu iz, yolu çok uzattı; Sonra alageyik çattı, Bir dik yardan bizi attı; Kanadı her bucağımız!

Bir de baktık: Yeşil bir bağ! Her tarafı bir yüce dağ! Geniş, fakat sıkı bir ağ! Dedik, ne hoş bu ağımız!

Alageyik çayır yerdi, Yavrusunu emzirirdi, Bizi gördü meme verdi... Oldu ana kucağımız!

Dört yüz sene burada kaldık, Geyik arttı, biz çoğaldık; Çıkamadık; işe daldık, Pek şenlendi konağımız!

Elma, erik çoktu, yedik, Demir bulduk, örs işledik, "Bir gizli yol bulsak!" dedik: Dağ delerdi bıçağımız!

Kurt'tan hali iken bu yurt Birgün peyda oldu bir kurt, Bir geyiğe attı avurt, Gördü çoban yamağımız!

Kurt bir delik buldu, gitti; Bir demirci takip etti; Ocak yaktı, taş eritti; Açıldı yol kapağımız!

Büyük sevinç, büyük müjde! Bayram yaptık kentte, köyde: Torun, oğul, baba, dede, Büyüğümüz, ufağımız!

Demirciye BOZKURT dendi; Han tanıldı, taç giyindi; Yoldan önce kendi indi: Sağ elinde BAYRAĞIMIZ!

Börteçine kurdun adı, Ergenekon yurdun adı, Dört yüz sene durdun, hadi, Çık, ey yüz bin mızrağımız!

Oldu sana Kaf bu eşik, Tarih kaldı delik deşik; Artık yeter, bu taş beşik Oldu körpe yatağımız!

Uzaklarda boş ülkeler, Issız yurtlar seni bekler! İşte Kıpçak, İşte Kaşgar! Tâ karşıda gök dağımız!

Tarhandağı gözler seni, Tanrı, orada sözler seni, Dört asırdır özler seni Tukin dağda otağımız!

TURAN eski toprak bize, Hind, bir altun konak bize, Çin köşkleri kışlak bize, Tuna boyu yaylağımız!

Yunus gibi çıktık: Hut'tan! Büyük yurda küçük yurttan Geyik girdik, doğduk kurttan; Kılıç oldu orağımız!

Sart'lık gitti, Uygur'landık; Soyumuzla gururlandık, Şamanlarla uğurlandık, Pirler oldu yardağımız!

İlk yayıldık: Beşbalığ'a! Karakurum, Elmalığ'a! Çin başladı zorbalığa, Ezdi onu tokmağımız!

Sağa sola gitti ordu; Hind'e, Rum'a bir baş vurdu; Altun yurtta düzen kurdu Yine eski yasağımız!

Alplerimiz girdi harbe, Düşmanlara attı darbe, Şimal, cenup, şarka, garbe, Akın etti kısrağımız!

Türk ayağı hangi yurda, Basmışsa baş eğdi Kurd'a! Gökhan orda, Akhan burda, Dedik gitti ayağımız!

Tumen, Çin'e akın etti, Efrasiyab, Rum'a gitti, Tomris adı göğe yetti, Husrev oldu tutsağımız!

Teleler'i, Aktürkman'ı Toplamıştı Soğd'un Hanı; Çapul etti Eşkaniyan'ı Sevinç adlı soğdağımız!

İlhan Mokan, Bilge Kağan, Gaznevi'den Mahmud Sultan, Selçuklar'dan Alparslan Han, Birer şanlı koçağımız!

Askerliği gördü tatsız, Harzem Şah'ı oldu Atsız, Bu gün hakan, dün bir adsız, Böyle kayar kızağımız!

Tonguz, Çin'e hakan oldu, Hıtay Türk'ü uryan oldu, İlk düşünen Gûr Han oldu: Birleşmeli ocağımız!

Cengiz bunu tasarladı, Dört bucağa ılgarladı, Türk soyunu toparladı, Turan oldu öz bağımız!

Oğuz Han'dan beri mühmel Kalmış idi Büyük emel, Yüce dilek uzattı el. Ele geçti arağımız!

Gökten yüce yıldızımız, Bir devr açtı her hızımız, Attila bir Kırgızımız, Temurleng bir Kazağımız!

Fatih aldı İstanbul'u, Babür, Hind'e eğdi yolu, Nadir sarstı sağı, solu, Oldu bir son taslağımız!

Bundan sonra talih döndü, Yıldızımız yine söndü, Karşımızda Rus göründü... Kesildi yurt ortağımız!

Kırım,Kazan heder oldu, Tuna Kafkas beter oldu, Türkistan'da neler oldu, İşitmedi kulağımız!

Yurd girince yad eline, Ergenekon oldu yine, Çıkmaz mı bir Börteçine? Nurlanmaz mı çerağımız?

 

ZİYA GÖKALP

Ergenekon'dan buyana kutladığımız günümüz kutlu olsun. 

Saygılarımla   

 

Kaynak :Kültür Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü."1"

DİĞER YAZILARI 3 MAYIS TÜRKÇÜLÜK GÜNÜ 01-01-1970 03:00 ELİNE BELİNE DİLİNE SAHİP OL 01-01-1970 03:00 NE GÜZEL DUA SİVAS ULU CAMİİ GÜLBANK 01-01-1970 03:00 NEDEN DEDELER HAVA SOĞUKTA OLSA PARKLARDA VE CAMİ AVLULARINDA OTURUR BİLİRMİSİNİZ? 01-01-1970 03:00 HOŞ GELDİN YA ŞEHRİ - İ RAMAZAN 01-01-1970 03:00 YEDİ TEKKE DOLAŞTIRMA GELENEĞİ. 01-01-1970 03:00 ŞAİR İSMAİL SAFA 01-01-1970 03:00 06.02.2023 SESİMİ DUYAN VAR MI !!!! 01-01-1970 03:00 BİR AĞAÇTAN ON DERS 01-01-1970 03:00 DÜNDEN BUGÜNE AKINCI - 2 01-01-1970 03:00 DÜNDEN BUGÜNE AKINCI - 1 01-01-1970 03:00 SİVAS’TA UNUTULMAZ İKİ ŞAHSİYET 01-01-1970 03:00 SARIKAMIŞ HAREKATI’NIN 109. YILI 01-01-1970 03:00 NİCE YÜZYILLARA 01-01-1970 03:00