PAYLAŞILAMAYAN TOPRAKLAR ve KUDÜS

Kadir COŞKUN

10-11-2023 11:23

Tarihin her döneminde  uğruna savaşların yaşandığı, ele geçirilmesi kutsal bir vazife olarak görülen Filistin ve Kudüs! 
Osmanlı döneminde yaklaşık 350 yıl güvende kalmış ama bu sürede de elde etme girişimlerinin her boyutunun yaşandığı talihsiz Kudüs.  Süleyman Mabedi ile Yahudilerin, Kamame Kilisesi ile Hristiyanların, Mescidi Aksa ve Kubbet-ül Sahra ile Müslümanların kutsal mekânı, hepsi bu talihsiz şehirde. Birlikte dünyanın Barış Merkezi olması gerekirken maalesef sürekli çatışmalara sahne olan bir kent. Ortadoğu'nun dini içerikli kavgalarının Merkezi Kudüs.
İlk yerleşimi M.Ö 4000'li yıllara dayanan, 2 defa yok edilmiş, 23 defa işgal, 52 saldırı, 44 defa ele geçirilip tekrar kurtarılmış bir şehir. *
Buna uygun tanımlamayı Falih Rıfkı Atay Zeytindağı adlı eserinde şu şekilde ifade etmekte:
" Bir Türk Kudüs'ü yoktu. Bir Arap Kudüs'ü var mıydı? Hayır. Ne katolik, ne Ortodoks, ne de Yahudi Kudüs'ü! KUDÜS, HAÇLI ALEMLİ, DAVUT MÜHÜRLÜ SANCAKLAR ALTINDA GÖZLE GÖRÜNMEZ ORDULARIN SESSİZCE ALIP VERDİKLERİ BİR YER."
Ne kadar uyuşuyor değil mi? 
44 defa alınıp kaybedilen, tekrar kurtarılan bir yer.
Müslümanlar için Mekke ve Medine'den sonra en kutsal olan, Hz.İsa'nın çarmıha gerilip öldürüldüğü, göğe yükseldiği, mezarının bulunduğu kabul edilen Kamame  Kilisesi'nin olduğu, hepsinden önce Yahudiler için Süleyman Mabedi'nin bulunduğu düşünülen bir coğrafya Kudüs!
Tüm inanç grupları için bir anlam ifade ettiğinden sürekli çatışmalar içerisinde kendisini bulan bu şehir. Son zamanlarda yine etnik Yahudi ağırlıklı bir baskı altında pek çok insanî trajedilerin yaşanmasına, umutsuzluğun, daha büyük tehlikelerin yaşanabileceği endişesinin artmasına sebep olmakta. Yeter artık dinî kaygılarla kan dökmeye, istikrarsızlık yaratmaya. Geçmişten hiç mi ders almayacağız?  Herkes için kutsal olan buranın bir Barış Beldesi olması mümkün olamaz mı?  Öyle ya, her inanç grubu burası benim için önemli diyor, bu durumu diğer inanç grupları da biliyor, görüyor ama kabul etmek istemiyor. O vakit sonsuza kadar kavga, insanlık ihlalleri, yok oluşlar yaşanmadan her inanç grubunun kendi kutsallarını koruyarak yaşayabileceği gerçek anlamda bir dünya ortak mirası olarak insanlığa kazandırılmalı. Bu kavga sadece Filistin ve İsrail'in kavgası mı, bu ateş sadece onları mı yakacak, tüm dünyayı yakmayacak mı? Aklı selim devletler ve inanç grupları bir araya gelerek, samimi bir şekilde - ki olmak zorunda, yoksa bu ateş sönmeyecek- Birleşmiş Milletler öncülüğünde, Barış Güçleri oluşturarak bu mirasın korunması, Filistin ve  İsrail'in barış içerisinde yaşamaları, İsrail'in dinî içerikli emellerinden vazgeçmesi, vazgeçmediği takdirde dünyanın kana bulanacağı gerçeğinin hatırlatılması ve buna yönelik tedbirlerin alınması gerekir. Zaman geçiyor. Özgür bir Kudüs, barışın anahtarı olacaktır. Başka çıkar yol yok!

DİĞER YAZILARI 24 ve 25 NİSAN'DA UNUTULMAMASI GEREKENLER 01-01-1970 03:00 FİKRE Mİ, İNSANA MI SAYGI ? 01-01-1970 03:00 FİKRE Mİ, İNSANA MI SAYGI ? 01-01-1970 03:00 EĞİTİMDE YÜKSELİYOR MUYUZ? 01-01-1970 03:00 ÇANAKKALE'DEN GELECEĞİMİZE ÖNEMLİ BİR ÇIKARIM 01-01-1970 03:00 BİR VEFATIN TOPLUMA YANSIMALARI, ALEV ALATLI İnsanlık Bildirisi ve Paçozluk 01-01-1970 03:00 BİR ÖLÜM HABERİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ : DİYARBAKIRLI RAMAZAN HOCA 01-01-1970 03:00 ÖLÜMÜNÜN 87. YILINDA M.AKİF (BİR İMAN VE DAVA ADAMI) 01-01-1970 03:00 SAKARYA TÜRKÜSÜ ÜZERİNE BİR DENEME 01-01-1970 03:00 SINAV ODAKLI EĞİTİM ANLAYIŞININ SOSYAL HAYATIMIZA YANSIMALARI 01-01-1970 03:00 YÜKSEK TÜRK KÜLTÜRÜ VE KAHRAMANLIĞININ ESERİ CUMHURİYET 01-01-1970 03:00