Gelecek Partisi Genel Merkez Yerel Yönetimler ve Şehircilik Başkan yardımcısı Yurdal Epsileli yaptığı açıklamada “Zulüm Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır“ dedi.
Epsileli; “Bilinmez ama bildiğimiz gördüğümüz hatta dünyanın gözünün önünde bir “Soykırım” gerçekleştiriliyorken , Müslüman olmayan pek çok ülkeden bile bu zulme kınama mesajları yayınlanıyorken ‘Bizim Ülkemizden bir ses çıkmaması!..’
Ne ; Mısır,Suriye ve Filistin için gözyaşı döken ,mazlumların sesi olan ,onlar için Ensar rolünü üstlenenlerden nede ; milliyetçiliğin yegane sahibi !!! olarak kendilerini gören, Turan ülküsünden dem vuran Orta Asya dan Kızıl Elmadan her platformda bahsetmeyi ihmal etmeyenlerden!..”
Yurdal Epsileli geçmiş tarihimizi unutmammaız gergktiğini hatırlatarak; “Bizler; hem Müslüman hemde Türk olan , dinimizin, kültürümüzün , tarihimizin bir olduğu Doğu Türkistanlılar neden üvey evlat muamelesi görmekteler, bizim susmamızı gerektirecek, suçluların iadesi antlaşmalarını yaptıracak kadar Komünist Çin Devletiyle ne tür bir ilişkimiz var doğrusu merak etmekteyiz?” diye sordu.
Epsileli; “Milliyetçilik, Yerli ve Millilik dediğimiz şey ; soydaşlarımızın orada ırz ve namusları Çin Komünistleri tarafından saldırıya uğruyorken, Türk kültür ve töreleri asimile ediliyorken , Türklükleri ve Müslümanlıkları unutturulmaya çalışılıyorken, bir halk dünyanın gözleri önünde toplam 130 futbol sahası büyüklüğündeki toplama kamplarında sözde “meslek edindirme “ adıyla bir soykırıma tabi tutuluyorken ortaya çıkmıyorsa , o zaman ya bizim milliyetçilikten anladığımız şey başkadır yada yerli ve millilikten dem vuran milliyetçilerin anlayışlarında bir farklılık vardır!!!
Uygur devleti Cumhurbaşkanlığı forsunda yer alıyorken Doğu Türkistandaki Müslüman Uygur Türkleri ve beraberindeki pek çok Türk Boyu da zulüm altındayken ve bizlerde Müslüman Türk dünyasının hamiliğini yapıyorken böyle bir zulme sessiz kalıyor olmamız abesle iştigaldir, ayıptır , günahtır !!!
Ankarada destek amacıyla gittiğimde karşılaştığım polis barikatı , ayrıca toplama kamplarındaki yakınlarının serbest bırakılması amacıyla eylem yapan soydaşlarımıza polisin “kabak tadı verdiniz” ifadeleride utançtir.”
21’nci yüzyılda böylesine bir soykırımı uygulayan Çin Devletine karşı sessizlik zulme ortaklıktır, diyen Epsileli; “Yine 21. Yüzyılda Türk ve İslam kimliğinden dolayı soykırım tehdidine maruz kalmış kadim bir Türk yurdunda yaşananlara tepki göstermemek eylemleri yasaklamak bunuda Devlet Politikası olarak uygulamak zulme onay vermedir.
İstiklal şairimizin dediği gibi ;
Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdımı, hatta boğarım! ...
Boğamazsın ki!
Hiç olmazsa yanımdan kovarım.
Hiç olmazsa bunu yapalım!!!
Vesselam...
Kınıyoruz onaylamıyoruz sessiz kalmıyoruz...” dedi.