Cumhuriyetimizin kurucusu, millî mücadelemizin başkomutanı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü aramızdan ayrılışının 85. yıl dönümünde milletçe saygı, minnet ve şükranla yâd ediyoruz.
Askeri dehasını milletimizin bağımsızlık ve vatan sevgisiyle birleştirerek tarihte eşine az rastlanır bir zafere imza atan Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, liderlik vasıfları ve ileri görüşlülüğüyle ülke ve dünya şartları istikametinde doğru ve gerçekçi bir vizyon ortaya koymuş; modernleşme ve dönüşüm hamlelerini cesaretle gerçekleştirmiştir. En büyük eserim dediği ve temellerini Sivas’ta attığı Cumhuriyetimizin, yapmış olduğu inkılâp ve reformlarıyla da çağdaş, demokratik, hukuk devleti olarak muasır medeniyetler seviyesine doğru ilerlemesini sağlamıştır.
Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin ilk yüz yılını geride bırakıp “Türkiye Yüzyılı” olarak adlandırdığımız ikinci yüzyıla girerken de O’nun bizlere hedef olarak gösterdiği muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkma ülküsüne şüphesiz emin adımlarla ilerlemekteyiz.
Bu doğrultuda bizlere düşen en önemli görev ise birlik ve beraberlik içerisinde ülkemizi ortak paydada, farklılıkları, ayrılıkları ve ihtilafları aşarak millî kimlik şuurunun ve birlikte var olma azminin etrafında birleştirmek, tek vücut olmaktır. Gelecek nesillerin de bu ülkü doğrultusunda aynı anlayışla sorumluluklarını yerine getireceğine ve aynı hedefe koşacağına olan inancım tamdır.
Bu duygu ve düşüncelerle; “Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” diyerek yolumuzu ve yönümüzü çizen Cumhuriyetimizin banisi, Kurtuluş Savaşımızın Muzaffer Komutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını ve vatanımızın bölünmez bütünlüğü uğruna canlarını feda eden aziz kahramanlarımızı bir kez daha rahmet, minnet ve şükranla anıyorum..
Ruhları şad olsun…
