TEKKELİ ÂŞIK HASAN ASLAN ve PIRASA İLE İMTİHANI - Kadir COŞKUN

Halkın gözü kulağı olan ozanlarımız günlük hayatın, kırsal kesimin, sevinç, neşe, keder ve ıstıraplarını dile getirerek geçmişten günümüze köprüler oluşturur. işte bunlardan biri Zara’nın Şeyhmerzuban Mahallesi’ne (Tekke Köyü) Eymir Köyü’nden gelip yerleşmiş bir halk aşığıdır Aşık Hasan Arslan. 1911 doğumludur. Tekke’de medfun Horasan erenlerinden olup Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşması için gelip buraya yerleşen Şeyh Merzubanî […]

01 Şub 2025 - 10:45 YAYINLANMA

Halkın gözü kulağı olan ozanlarımız günlük hayatın, kırsal kesimin, sevinç, neşe, keder ve ıstıraplarını dile getirerek geçmişten günümüze köprüler oluşturur. işte bunlardan biri Zara’nın Şeyhmerzuban Mahallesi’ne (Tekke Köyü) Eymir Köyü’nden gelip yerleşmiş bir halk aşığıdır Aşık Hasan Arslan. 1911 doğumludur.

Tekke’de medfun Horasan erenlerinden olup Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşması için gelip buraya yerleşen Şeyh Merzubanî Hazretleri’ni rüyasında görür, 15 yaşında şeyhin etrafındakilerle methiyeler okuyarak aşıklık geleneğine adım atmıştır. (1 ve 2)

Tekke Köyü’nde sevilen, her mecliste deyişleriyle gönüllerde taht kuran Aşık Hasan Aslan’ın Sivas havalisinde pek çok espriye sebep olan pırasa ile imtihanı ki Tokatlıların gururla söyledikleri, hemşehrilerimizin zaman zaman kızdıkları ancak Sivas’ta kış aylarının vazgeçilmez iki sebzesinden (ıspanak-pırasa) biri olan pırasa ile ilgilidir.

Tekkede bir düğün kurulur. Gelin eve gelince Baba Yemeği verilir. Tüm köy davet edilir. Aşık Hasan da davete icabet edip gider ancak biraz erken gitmiştir. Yemekler tam hazırlanmamıştır. Yemek yapanlara :
-Kızlar, benim şekerim var, düşer, hazırda ne varsa verin, biraz yiyeyim de kendime geleyim, der. Yemek yapanlar hazırda madımakla pırasa var derler. Aşık Hasan :
-Madımağı bizim eksüğetek (hanımı) her gün yapıyor. Pırasa neyse getir bakalım der ve pırasayı yer. Biraz sonra bağırsakları bozulur. Pırasa bozulmuş demekki. Herkes harmanda, bahçede, bostanda oynarken, düğün yaparken ben tuvaletten beri gelemiyorum der ve,

-Pırasa, dur, ben sana bir deme diyeyim, diyerek,

Hasta oldum yiyi yiyi,
Şair oldum diyi diyi,
Gözün kör olsun pırasa,
Madımak senden çok iyi.

Tokat pırasanın yolu,
Tarlasına düşsün dolu,
Bu kadar mı ekerler bunu,
Hey Allah’ın sersem kulu.

Pırasa yemeklerin başı,
Tokat ekmiş dağı taşı,
Pırasa soğanın oynaşı,
Gözün kör olsun pırasa,
Bir daha ayak basma Sivas’a.

Git o yana git bu yana,
Allah’ını seversen,
Hafik’ten geçme bu yana.

Sivas’ın ahalisi başındadır valisi,
Ona okuyacağım bu şiiri,
Sivas’a sokmasın bu pisi,
Gözün kör olsun pırasa,
Bir daha gelme Sivas’a. (3)

Sivas’a şaka ile takılan Tokatlılara, Aşık Hasan’ın esprili cevabı yıllardır gönül dünyamızda bir neşe, keyf ve çeşni ile dilden dile anlatılagelmektedir. Ruhu şad, mekânı cennet olsun.

(1) Zara kültürü, İsmail Hakkı Acar, 2007 s.15
(2) Dünden Bugüne Zara, Adnan Mahiroğulları, Özlem Kitabevi, 2023, s.279
(3) Zara Kültürü Konferansı, Sivas Türk ocağı, 25.01.2025

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: