Dolandırıcılık suçu, günlük hayatın içerisinde en çok karşılaşılan suç tiplerinden bir tanesidir. Türk Ceza Kanunu’nda mal varlığına karşı suçlar bölümünde düzenlenmiştir. Dolandırıcılık suçundan bahsedebilmek için failin hileli davranışlar ile bir kimseyi aldatması ve bunun sonucunda aldatılanın zararına ve kendisi veya bir başkasının yararına bir menfaat elde etmesi gerekmektedir. Dolandırıcılık, en genel anlamıyla aldatma amacı ile yapılan kasıtlı eylemlerdir. Dolandırıcılık suçu Türk Ceza Kanununda 157 ve 158. maddelerde düzenlenmiştir. Türkiye’de dolandırıcılık dendiği zaman hemen hemen herkes Sülün Osman’ın adı akla gelir. Türkiye’de ‘dolandırıcılık’ dendiğinde akla gelen ilk isim Sülün Osman’dır. Filmlere bile konu olmuş, efsanesi (!) dillerden dile dolaşmıştır. Özellikle Anadolu’dan gelen saf vatandaşları kolaylıkla etkiliyordu. Galata Kulesi ve Beyazıt Meydanı’nı insanlara katakulliyle satmıştı. Sülün Osman’ın İstanbul’a yeni gelmenin ürkekliğini üzerinden atamayan taşralılardan şehir meydanındaki saate bakma parası bile aldığı rivayet edilir. 90’lı yıllarda devlet büyüklerini büyük bir ustalıkla dolandıran Selçuk Parsadan ülke gündemine bomba gibi düşmüştü. Emekli Orgeneral Necdet Öztorun’un adını kullanarak, örtülü ödenekten 5,5 milyar lira aldığı basına yansıdı. Uzun süre gündemdeki yerini korumuştu. Tabi ki; tüm dolandırıcıları yazacakta değilim. Dolandırıcılara bir örnek daha verelim sonra başımdan geçen yeni nesil dolandırıcılık olayını yazayım. Çiftlik Bank olayı da bir dolandırıcılık örneğidir. İnsanların çabuk ve çok para kazanma sevdası dolandırıcıların en hoşuna giden konuların başında geliyor. Bir de korku dolandırıcılığı var ki, buna bir çok insan korkusundan dolandırıcılardan “suça karıştınız” denilerek gelen telefonla sanki suçlularmış gibi para gönderiliyor. Nitelikli dolandırıcılık konusuna girmeyeceğim. Bu daha çok şebeke devleti ve firmaları dolandırmayla alakalı. Geçtiğimiz günlerde sabah 9.00 gibi bilmediğim bir numaradan cep telefonum çaldı. Açar açmaz hıçkırarak ağlayan bir kişi aradı. Arayan ağlamaklı bir ses tonuyla “Abi ben bir hata yaptım. Sizin telefon faturanızı ödedim. Dedemin telefon faturası ödeyecekken numarayı yanlış girmişim faturanızı ödedim. Dedemin hattı bugün kapanacak. İsterseniz ödemeyi yaptığımı kontrol edebilirsiniz. “ Tam gaz ağlaya ağlaya konuştuğu için araya bir türlü giremedim. Araya girince “Tamam ben kontrol edeyim. Bir sorun varsa çözülür. Ödeme yaptığın ödeme noktasından iptal ettirebilirsin.” dedim. Telefonu kapattım ve ödeme yapılmış mı diye kontrol ettim. Evet cep telefonu faturam ödenmişti. Tekrar aynı numara aradı. Açtım “Abi bir İBAN numarası gönderiyorum size oraya çıkarırsanız iyi olur. Dedemin hattı kapanacak diye onunda faturasını ödedim.” dedi. İçimden bu işin içinde bir iş var derken halen “Abi şimdi ben uçağa bineceğim. Hemen göndermen lazım” diyor. Ben ise faturanın karşılığını göndermeye hiç niyetim yok ama konu nereye gidecek diye de merak ediyorum. Arayana dedim ki “Hesabımda o kadar yok. Sana 2-3 gün sonra çıkarayım parayı” dedim. Israrla “Abi şehir dışına çıkıyorum. Bana da para lazım. Zaten dedemin faturasını ödeyince cebimde para kalmadı” dedi. Israrlı bir şekilde “2-3 günden önce sana para gönderemem” demeye devam ettim ve telefonu kapattım. Ama onunun hiç vaz geçemeye niyeti yok. On dakika da bir arıyor. Hepsinde aynı konuşmayı tekrar ediyor ; bende 2-3 günden önce olmaz diyorum. 20’nin üzerinde beni aramış ve bunaltmıştı ki diğer işlerimi yapamaz hale gelmiştim. O da artık sıkılmış ve dolandıramayacağını anlamış olacak ki ödemeyi iptal etmişti. Bu ara da bu şekilde dolandırma amaçlı faturanızı yanlışla ödedim şeklinde dolandırıcılık başlamış haberiniz olsun.