Sivas Valiliği Cuma günü Vali Konağının giriş ve bodrum katına Sivas’ın en önemli eksiği olan ilin hafızasını yansıtan müze eksiğini gidererek “Şehir Müzesi” hizmete girdi. Sivas Valisi Salih Ayhan ve projede emeği geçen herkese teşekkür ederim. Sivas’ın Valilik binasına bu şehirde yaşan belki binlerce insan hiç içeri girmemişti şimdi herkes bu binanın içine girecek ve Sivas’ın taş devrinden günümüze kadar olan uzak tarihinden yakın tarihine kadar gözleriyle görmeyi bırakın kulaklarıyla da duyacak. Açılış konuşmalarında Sivas Milletvekilimiz İsmet Yılmaz şöyle bir ifade kullandı; “Sivas adeta bir açık hava müzesi, açık hava müze içinde müze gibi bir bina olan valilik binasında ve yine valilik binası içinde bir müze açıyoruz. Yani; müze içinde müze, müze içinde müze adeta matruşka bebek derler. Sivasımız bir değer daha kazanıyor.” Diyerek Sivas’ın baştanbaşa tarih ve eserlerin içinde yaşadığımızı ifade etti. Sivas Belediye Başkanımız Hilmi Bilgin ise Cumhuriyet Meydanın etrafındaki tarihi yapıların ortaya çıkarmaya devam edildiğini ve bu güzelliğin daha fazla orta çıkmasını sağlamak adına 27 Haziran Öğretmenler Parkından başlayarak eski Numune Hastanesin olduğu alana doğru Büyük Selçuklu Parkı yapılacağı müjdesini verdi. Keşke tarihi Numune Hastanesini geçmiş dönemlerdeki kısır çekişmeden dolayı yok edilmiş olmasaydı diyorum. Sivas Valimiz Salih Ayhan’da; “Kent müzesi demedik çünkü Kent başka şehir başka, Sivas tarih boyunca her zaman şehir kimliği taşımıştır. Müzeler şehirlerin adeta hard diskleri, birer okuludurlar. Ziyaretçiler, burada Sivas’a dair bilgi edinerek geçmişe yolculuk yapacaklardır.” dedi. Evet, gelelim “Sivas Şehir Müzesi” de neler var: Taş devrinden, Roma’ya, Bizans’tan Selçuklu’ya, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e dair her şey var dersek yanlış demiş olmayız. Birçok tarihi eserin maketleri var. Sivas’ta kazılarda bulunan sikkelerin video ile anlatımı var. Sivas’ın yemekleri var. Divriği Ulu Cami’nin içinde ve dışında istediğiniz yere sizi götüren 360 derece sanal tur var. Kaplıcaların tanıtım bölümü var. Sivasspor var. Sivas Konağı var. Türküler var. Oyuncaklar var. Sivas Sokağı var. Gürün Gökpınar gölü var. Buraya bir not eklemeden geçmek istemiyorum. Gökpınar bölüme geldiğinizde mutlaka sanal gerçeklik gözlüğünü takın ve teknenin içinde giderken sağınıza solunuza, önünüze ve arkanıza bakarak âdete Gökpınar Gölünün içinde olduğunuzu hissedin derim. Gerçi beni tekne biraz tuttu ama sıkıntı olmuyor. Demek ki biraz fazla dalmışım. Şehrimizin olumsuz olayları da unutulmamış tabi ki, mutluluğu da bizim üzüntüsü de bizim. Kayak turizminde parlayan Yıldızdağ var. Kadı Burhanettin var. Atatürk var. Burada Sivas’ı kalbinde hisseden herkesin görmesi gereken bir müze, müze değil adeta çıkmak istemeyeceğiniz kendi eviniz gibi orada kalmak isteyeceğiniz bir yer olmuş. Yapanların, emek verenlerin hizmete alanların hepsinin ellerine sağlık. Valimiz Salih Ayhan ve ekibine şahsım ve Sivaslılar adına şükranlarımı sunuyorum. NOT: Sivas’ta yaşan herkesin mutlaka görmesi gerekiyor. Sivas’ı ziyaret eden herkesin gezmesi gerekiyor. Bursa teleferiklerinin orada bir yazı var “Teleferiğe binmediyseniz Bursa’ya gelmiş olmazsınız” diye. Ben de diyorum ki; “Sivas’a gelip Sivas Şehir Müzesini göremediyseniz Sivas’a gelmiş sayılmazsınız”.