SAHİPSİZ VATAN - İsmail Hakkı KONAR
Sivas ülkemizin en çok göç veren illerinden. Öyle ki ilde yaşayanların oranı dışarıda yaşayan Sivaslıların 1/5 i kadar.1927 lerde bu ülkenin 5.büyük ili 1960 lı yıllarda 10.büyük ili,şimdilerde ise toprak büyüklüğünde 2. olsa da nüfus açısından 33. sırasına düşmüştür. Ekonomik gelişmişlik de ise ne yazık ki 43. sıralara kadar gerilemiştir.Göç aslında sadece sayısal bir eksilme […]
Sivas ülkemizin en çok göç veren illerinden. Öyle ki ilde yaşayanların oranı dışarıda yaşayan Sivaslıların 1/5 i kadar.1927 lerde bu ülkenin 5.büyük ili 1960 lı yıllarda 10.büyük ili,şimdilerde ise toprak büyüklüğünde 2. olsa da nüfus açısından 33. sırasına düşmüştür. Ekonomik gelişmişlik de ise ne yazık ki 43. sıralara kadar gerilemiştir.
Göç aslında sadece sayısal bir eksilme değil. Göçen her insan üretmiş olduğu ekonomik değeri ve yaratacağı değeri göç ettiği yerden alıp götürmektedir.
Hazine Bakanlığının yayınladığı verilerden görüyoruz ki Sivas il merkezindeki taşınmazlar geçen yıla göre çok fazla değer kazanmaz iken ilçelerde değer kaybı %25 lerde köylerde %50 lerde olduğu görülmekte. Bu demektir ki yaşadığımız ekonomik kriz ve göçler nedeniyle yaratılmış değerlerde değer kaybediyor.
Yönetimler insanlara elden para dağıtmazlar. Yarattığı potansiyel ile ekonomik değerlerini değerli kılacak ortam yaratır ise işte o elde edilen değer o kişinin zenginleşmesidir. Sivas hem göç hem de ekonomik zorluk sürecini yaşayınca mal varlıklarının da değerlerinin düşmüş olduğunu görmekteyiz.
Yaz aylarında Sivaslının en azından süreli geri dönüşlerini yapabileceği etkinlikler ne yazık ki organize edilemiyor. Madımak olayının olumsuz etkisi hala Sivas dışında yaşayan Sivaslıların Sivas’a olan yan dönüşlerini kaldırılmış değil. Her ne kadar Sivas’da oturan bazıları bu işi Sivaslılar yapmadı deseler de,maalesef bu imaj kırılmamış olduğundan Sivas üniversite öğrencisi için de memur için de yakın iller dışında tercih edilen kent olmaktan çıkarmış durumda.
Turistik gezi rotalarında daha az yer alıyor. Oysa ki Sivas’da insanların farklı tatil seçenekleri için çok yer var. Kültür bakanlığı bile bu yıl Sivas’ı etkinlik programına almayarak tercih edilen yer olmadığı imajını vurgulamıştır.
Sivas Gazeteciler cemiyetinin bu noktada düzenlemiş olduğu Avrasya Gazeteciler Cemiyetinden 60 kişiyi ağırladıkları etkinlik,olumlu bir girişimdir. Nitekim Sivas üzerindeki olumsuz imajın kırılması açışından önemlidir.
Bu tür bölgesel ve ülke düzeyinde toplantıların her düzeyde her birim tarafından planlanması Sivas açısından önemli bir çalışma olacaktır.
Sivaslı neden göçüyor nedeni tespit edilir ise çözüm de o yönde çabuklaştıracaktır. Sivaslı topraklarından terör nedeniyle göç etmiyor. Sivas topraklarında göçü etkileyecek iklimsel bir değişiklik de yoktur. O halde neden insanlar göç ediyor?
Sivas’da hayvancılığın gerilemesi ve ekonomik değer kaybetmesinde en büyük etkenlerin başında et balık kombinesinin kapanması etkili olmuştur. Sivas koyunculuk tarımda en önemli geçim kaynağı idi. Sivas’da yetişen koyunlar Irak,Suriye başta olmak üzere çıkan savaşlar sonrası dış ülkelere satılmaz oldu. Bir de et Balık kombinasının kapanması sonrası köylü ürettiği koyunlar elinde kalınca koyunculuğu terk eder oldu. Bir zamanlar Sivas topraklarında 2 milyona yakın koyun beslenirken şimdilerde 500 binlerin altına düşmüştür.
Sivas’da koyunculuğun giderek azalması sadece Sivas’ı değil Antep ve Adana kebabını da etkilemiştir. Adana şırdanını da. Çünkü kebabın kuyruk yağı ve şırdanın temel elde ettikleri Sivas koyunları idi.
Boşalan Sivas topraklarının ileri süreçte bazı şirketler tarafından toplanması ve bu topraklarda büyük şirketlerin büyük olasılıkla yabancı kökenli şirketlerin Sivas topraklarında koyun yetiştirme çiftlikleri kurması kaçınılmaz olacaktır.
Sözlerimi Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u saygı ve rahmetle anarak onun bir sözü ile bitirmek istiyorum.
“Sahipsiz olan vatanın batması haktır. Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır.”