SANMA SENİ UNUTTUM! - İsmail Hakkı KONAR

Sivas toprak büyüklüğü açısından 2 büyük sırada. Konya toprak büyüklüğü açısından Sivas’dan büyük olsa da özellikle yağış açısından Konya ilinden daha iyi konumda.

Irmak vadileri iki türlü rüzgar üretirler. Bir vadi boyunda süren rüzgarlar. Bir de vadi tabanı ile vadi yüksek noktası arasında değişen rüzgarlar. Bu rüzgarlar mevsimlere göre değişkenlik gösterdiği gibi gece gündüz arasındaki ısı farkları nedeni ile de farklılık gösterirler.

Sivas vadi tabanları açısından meyvecilik açısından uygun olmasa da vadi yamaçları özellikle kuzeye kapalı yamaçlar meyvecilik açıdan uygun alanlar olmasına rağmen meyvecilik Sivas’da yeterince gelişmiş diyemeyiz.

Vadi yerleşimleri olarak Gürün,Divriği,Suşehri,Koyulhisar,Akıncılar,Gölova ile Sivas Merkezdeki vadiler ile Şarkışla Gemerek ve Yıldızeli ilçelerindeki bazı ırmak vadileri meyvecilik açısından daha geliştirilmiş bir şekle dönüştürülüp Sivas topraklarının geçimlik yer haline gelmesine ve göçün azalmasında etkili olması yönünde çalışmalar ve planlamalar yapılması gerektiği ortadadır.

Küresel ısınma nedeni ile Özellikle Koyulhisar ilçesi İncir,nar,Antep fıstığı ve zeytin açısından gelecekte önemli bir üretim alanı olabilir. Birçok girişimci bu konuda bahçelerinde tekil yetiştirmeler yapsa da artık bu tür meyvecilikte kapama bahçecilik dönemine girilmesi gerekmektedir.

Sivas aslında ceviz yetiştirebilme açısından önemli bir alana sahiptir. Koyulhisar ilçemiz, Niksar ve Şebin cinsi cevizler için önemli bir geçiş ve gen havzasıdır.

Gürün ilçemizde önemli bir dut,ceviz ve kayısı meyvesi yetiştirme havzasıdır. Ne yazık ki Malatya ilinin bu konuda baskınlığı Gürün ilçemizde yetişen bu ürünlerin coğrafi yetişme özgürlüğünü yok etmektedir.

Divriği ilçemiz de vadi yerleşimi olarak dut ve ceviz açısından önemli bir gen havzası olmasına rağmen bu konuda herhangi bir çalışma yoktur.

Sivaslının Koyulhisar,Gürün ve Divriği ilçelerine olan uzaklığı nedeniyle burada yetişen ürünlerin genel de tadını bilmekten uzaktır. Sivas merkez pazarlarında bu ilçelerimizde yetişen ürünleri görme şansı da giderek azalmaktadır.

Sivas merkez yerleşim alanına bakıldığında Kızılırmak vadi tabanında gözükse de bu tabana açılan Çerçideresi,Huykesen,Acısu,Pünzürük,Mundar ırmak,Mısmıl ırmak,Fadlum,Tecer ırmak ve derelerinin vadilerinin birleştiği noktadadır.

Tecer ırmağı vadisinin batı yamaçlarında yabani badem,Mundar ırmak havzasında Paşabahçe üzerindeki vadi yamaçlarında ve Mısmıl ırmak Kolluca köyü yamaçlarında görülen yabani fındık ağaçları aslında Sivas için bir özel alan olarak bazı meyveler için yetişme alanı olarak seçilebilirdi ama Sivas’ın yerel,siyasi,tarım ile ilgili meslek kuruluşları ve de üniversitesi göremedi. Bu alanlarda meyveciliğin ekonomik şekilde yapılmasına yönelik bir girişimde bulunulmadı.

Bu konuda özlemi olanlar etkili yerlere gelmedi. Sivas ile ilgili fikirleri olmayan siyasi ve meslek kuruluşları yöneticileri ile bedenen Sivas’da yaşayan ancak ruhen Sivas’da yaşamayan Üniversite görevlileri de göremediler.

Herkes bilir ki,Sivaslı sarmayı çok sever. Sarmanın yaprağı ise Tokat ilinden gelir. Oysa Sivas toprakları asmanın meyve vermesi açısından yeterli görülmese de asma yaprağı yetiştirme açısından engel bir durumu yoktur. Sivaslı bahçesinin bir köşesine dikeceği bir asmayı dikmekten ve onun yaprağını salamura koyarak değerlendirmekten yoksun olarak her yıl milyonlarca değerinde parasını dışa aktarmaktadır.

Sivas’da her yıl orman bakanlığı dikim için fidan dikim zamanında çam fidanı dağıtır. Acaba belediyemizde her yıl üzüm fidanı dağıtsa ve üzüm yaprağı nasıl salamura edilir diye bilgilendirme çalışmasında bulunsa güzel olmaz mı?

Yazımı bir Sivas manisi ile ibtireyim.

“Üzüm üzüm üzümsün

Üzüm iki gözümsün

Sanma seni unuttum

Sabah akşam sözümsün.”